Dünya

Ali Yaycıoğlu: ABD taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalı kaderimizi tayin edecek

Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü'nde öğretim üyesi Ali Yaycıoğlu, "yükselen ve güçlenen sağ otoriterliğe karşı güçlü, sosyal tabanı olan, uluslararası bir harekete dönüşebilecek bir alternatife" ihtiyaç olduğunu yazdı

01 Kasım 2024 15:06

T24 Dış Haberler

Stanford Üniversitesi Tarih Bölümü’nde öğretim üyesi Ali Yaycıoğlu, 5 Kasım'da yapılacak ABD başkanlık seçimlerinden önce ABD'nin ve dünyanın bir yol ayrımında olduğunu ve "böyle bir tarihi kaderi", "ABD'nin orta taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalının tayin edeceğini" yazdı. Yaycıoğlu durumu "tuhaf bir trajedi ya da komedi" olarak nitelendirdi ve "Yükselen ve güçlenen sağ otoriterliğe karşı, güçlü, sosyal tabanı olan, uluslararası harekete dönüşebilecek bir alternatife çok ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

Gazete Oksijen'de yayımlanan "ABD taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalı kaderimizi tayin edecek" başlıklı yazısında 5 Kasım'da yapılacak ABD seçimlerine ilişkin değerlendirmelerine yer veren Yaycıoğlu, "Kamala Harris ve Donald Trump arasındaki yarış başa baş gidiyor. Belki de sonuçlar, birkaç eyalette yalnızca birkaç bin oy farkıyla belirlenecek. Dahası, ABD çok büyük bir ülke ve karmaşık bir seçim sistemine sahip. Her eyaletin kendi seçim kuralları ve uygulamaları var. Farklı ve karmaşık seçim sistemleri olan böylesine büyük bir ülkede bu derece başa baş giden bir seçim yarışında sonuçların açıklanmasının gecikmesi kimseyi şaşırtmamalı" ifadelerine yer verdi. 

"Modern ABD tarihinde bu kadar gerilimli bir seçim süreci yaşanmadı"

"ABD tarihinde, modern dönemde bu kadar gerilimli bir seçim süreci yaşanmadı belki" diye yazan Yaycıoğlu, Trump'ın başkanlığı sürecinde Beyaz Saray Genel Sekreterliği yapmış emekli general John Kelly'nin Trump için “Faşist temayülleri olan bir lider” dediğini hatırlattı ve "Trump gerçekten faşist mi? Doktriner bir faşist değil belki ama Harris haklı; hem kendisinin hem de çevresindekilerin rahatsız edici faşizan temayülleri olduğu ortada" ifadelerini kullandı. 

Trump'ın Beyaz Amerikalıların üstünlüğüne inandığını yazan Yaycıoğlu, "ABD’nin gerçek sahiplerinin beyaz Amerikalılar olduğuna ve geri kalmış ülkelerden gelen göçmenlerin kirli kanlarının, Amerika’nın damarlarında akan o 'temiz kanı' kirlettiğini ifade ediyor. ABD’nin ırkçı geçmişine sahip çıkıyor. Milyonlarca göçmeni, kadın ve çocukları dahi, şiddet kullanarak Amerika’dan tehcir edeceğini açıkça söylüyor. Hatta Adolf Hitler’in bazı “olumlu şeyler” yaptığını dile getirebiliyor" ifadelerini kullandı.

'Faşist' Trump ve 'komünist' Harris

Donald Trump için "faşist" denirken Kamala Harris için de "komünist" dendiğini hatırlatan Yaycıoğlu, "Kamala Harris’in komünist olduğunu düşünmek saçma. Harris, ABD standartlarına göre evet, solda diyebiliriz ama bu merkez sol konumlanma seçim sürecinde çok öne çıkmadı, hatta biraz törpülendi. Harris, Trump’tan pek hoşlanmayan muhafazakâr Amerikalılardan oy almak zorunda kaldı. Bu da sağa hitap eden ifadeler ve projeler üretmesini gerektirdi. En azından kampanya böyle karar verdi. Ancak bu durum Harris’in belki de inandırıcılığını azalttı ve samimi görünmesini zorlaştırdı" diye yazdı. 

Seçimin ana aktörü Trump

Harris ve Trump'ın birbirinden taban tabana farklı şeyler söylediğini yazan Yaycıoğlu, seçimin ana aktörünün Donald Trump olduğunu ifade etti. Demokrat Parti için asıl meselenin ise "bu tuhaf, otoriter, öngörülemez, hatta faşist figürün başkanlığını engellemenin öncelikli hedef olduğu bir seçimde düğümlendiğini" ifade etti.

"Kaderi, ABD'nin taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalı tayin edecek"

Harris'in yarışa "müthiş" başladığını yazan Yaycıoğlu, Demokrat adayın son bir ayda kendisini tekrarladığını, bazı hatalar yaptığını, ABD Başkanı Joe Biden'dan kendini yeterince ayrıştıramadığını yazdı. ABD ve dünyanın yol ayrımında olduğunu yazan Yaycıoğlu, "Böyle bir tarihi kaderi, ABD’nin orta taşrasında yaşayan birkaç bin Amerikalının tayin etmesi dünya ve ABD için tuhaf bir trajedi ya da komedi. Yükselen ve güçlenen sağ otoriterliğe karşı güçlü, sosyal tabanı olan, uluslararası bir harekete dönüşebilecek bir alternatife ne kadar ihtiyaç duyduğumuzu not ederek bitireyim" ifadeleriyle yazısını sonlandırdı.