Sabancı Vakfı’nın Birleşmiş Milletler’le birlikte yürüttüğü Kadın Dostu Kentler programına katılan Aziz Nesin'in oğlu Ali Nesin, "Bugün burada Koç Ailesi ile Nesin Ailesi buluşuyor. Bir yanda Koç İmparatorluğu, diğer yanda Nesin Beyliği... Mustafa Bey, siz Vehbi Koç için tutumlu dediniz; Aziz Nesin cimriydi, aslında Vehbi Bey için de cimri derlerdi! Babam saçlarını kendisi keserdi; Vehbi Bey’in saçını traş eden berbere 1 lira bahşiş bıraktığını duyunca, ‘neeee, o berbere mi gidiyor’ diye hayret etmişti. Nesin Ailesi ile Koç Ailesi, çok farklı yollardan da olsa uygarlık savaşında yanyanaydılar" diye konuştu.
Ali Nesin'in açıklamalarını Milliyet'teki köşesine taşıyan (27 Şubat 2015) Meral Tamer'in yazısı şöyle:
Bu hafta çok şanslıyım. Türkiye’nin çoğumuzu umutsuzluğa sürükleyen hoyrat siyasi ortamını, kısa süreliğine de olsa unutturan 2 enfes toplantıya katıldım.
Pazartesi günü Sabancı Vakfı’nın Birleşmiş Milletler’le birlikte yürüttüğü Kadın Dostu Kentler programı için Gaziantep’teydik ve kadınlarımızı hayatın her alanına katmak için harcanan çabaları görünce yüreğimde güller açtı. (bakınız 25 şubat günkü yazım)
Önceki akşam Vehbi Koç Ödülü’nün verildiği törende ise daha uygar bir ülke olmamız adına gençlerimize yapılan yatırımı, salonu dolduran tüm davetlilerle birlikte coşkuyla alkışladık. Ödülün sahibi, rahmetli Aziz Nesin gibi bir mizah ustasının oğlu olunca da, kahkahaların tavan yaptığı unutulmaz bir gece yaşadık.
Matematik cenneti
Vehbi Koç Ödülü’nün bu yılki sahibi Prof. Dr. Ali Nesin’in Matematik Köyü Projesi’ydi. 15 dakikalık film gösteriminde Nesin’in Şirince’de yarattığı matematik cennetini hayranlıkla izledim; hatta bugüne kadar neden gidip görmedim diye de kendime kızdım.
Öğrencileriyle, uzman öğretmenleriyle yeşillikler ortasında imrenilesi bir dünya yaratmış Ali Bey. Ve gerek filmde, gerekse ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, neredeyse her cümlesinden zekâ fışkıran bir nükteyle TIPKI BABASI GİBİ size wow dedirtiyor...
Tıpkı babası gibi!
Bu “tıpkı babası gibi” meselesi Ali Nesin için nazik bir konu: “Biz baba-oğul çok iyi anlaşırdık. Bir mevzuyu sabahlara kadar kahkahalarla tartışmaya doyamazdık. Bütün çocukluğum, babamınvatan haini olduğu suçlamasıyla geçti; ama babamın hiç de öyle bir hali yoktu. Ne zaman otoritenin hoşlanmadığı bir şey yapsam ‘tabii Aziz Nesin’in oğlu’ diyorlar; iyi bir şey yaptığımda da ‘tıpkı babası gibi’ deniyor. İyi de babası, kötü de babası...”
Aziz Nesin gibi efsaneleşmiş bir ünlünün oğlu olmak zor iş tabii. Ama bizim gibi Aziz Bey’in hayranları için de yıllar sonra ondan izler taşıyan pırıltılı beyinle tanışmak, istisnai bir durum.
Prof. Nesin’in, ödülü aldıktan sonra yaptığı konuşma da çok anlamlıydı: “Bugün burada Koç Ailesi ile Nesin Ailesi buluşuyor. Bir yanda Koç İmparatorluğu, diğer yanda Nesin Beyliği... Mustafa Bey, siz Vehbi Koç için tutumlu dediniz; Aziz Nesin cimriydi, aslında Vehbi Bey için de cimri derlerdi! Babam saçlarını kendisi keserdi; Vehbi Bey’in saçını traş eden berbere 1 lira bahşiş bıraktığını duyunca, ‘neeee, o berbere mi gidiyor’ diye hayret etmişti. Nesin Ailesi ile Koç Ailesi, çok farklı yollardan da olsa uygarlık savaşında yanyanaydılar.”
Hayırseverlik...
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’un, törenin açılışında yaptığı kısa konuşma da çok çarpıcıydı. İngiltere merkezli Charities Aid Foundation CAF’ın 135 ülkede 1 milyonu aşkın insanla gerçekleştirdiği araştırmada Türkiye, hayırseverlikte de sınıfta kalmış. Araştırmaya katılanlara şu 3 soru sorulmuş:
1) Son 1 ayda herhangi bir bağış yaptın mı?
2) Gönüllü bir faaliyette bulundun mu?
3) Tanımadığın birine yardım ettin mi?
Ve Türkiye, 100 üzerinden 18 puanla 135 ülke içinde maalesef ancak 128. olabilmiş.
Bu bilgileri veren Mustafa Koç’tan son söz: “Biz gerçekten hayırsever bir millet miyiz? Sonuçlara bakılırsa değiliz!”