Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bir önceki Yeni Ekonomi Programı'nda 2019 için yüzde 2,3 olarak açıklanan büyüme hedefini bugünkü sunumunda 2020, 2021, 2022 yılları için yüzde 5 olarak revize etti ve "Yılı pozitif büyümeyle kapatacağız" dedi. Yıl sonu enflasyon hedefini yüzde 12, işsizliği ise yüzde 12,9 olarak ortaya koyan Albayrak, "Tamamlayıcı emeklilik sistemi kurulacak" diyerek, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) işaret etti.
Barış Soydan, Albayrak'ın Yeni Ekonomi Programı'nı, T24'te değerlendirdi.
Açıklanan ekonomi programının bir açıdan da seçim programı olduğunu ifade eden Soydan, "2023’te seçim var, program seçimden önceki 3 yıl boyunca ekonominin yüzde 5 büyümesini öngörüyor. Yüzde 5 aynı zamanda işsizliği azaltmak için gerekli minimum büyüme oranı. İyi ama Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) 2020’de Türkiye’nin yüzde 1,5, IMF yüzde 2,5 büyümesini bekliyor. Ciddi iktisatçılar arasında gelecek yıl yüzde 3’ten fazla büyüme bekleyen yok. Öyleyse yüzde 5 büyüme nasıl yakalanacak, kamu harcamalarıyla mı" ifadelerini kullandı.
Berat Albayrak'ın yaptığı açıklamada bütçe açığının milli gelire oranın gelecek yıl yüzde 2,5’e, ertesi yıl yüzde 1,5’e çekilmesi hedeflendiğini hatırlatan Soydan, "Yani devlet kemer sıkacak. Devlet kemer sıkarken ekonomi nasıl yüzde 5 büyüyecek? Burada bir çelişki var" dedi.
Cari açık için öngörülen hedeflerde de bir çelişkinin söz konusu olduğunu belirten Soydan, "2021’de cari açığın milli gelire oranının yüzde 0,8’le sınırlı kalması öngörülüyor. Eğer Türkiye yüzde 5 büyüyecekse cari açık nasıl yüzde 1’in altında kalacak" diye konuştu.
Ekonomide 'siyasi güven' problemi olduğunu belirten Soydan, "İnsanlar dış ve iç politikadaki gerilim olasılıklarının var olduğunu düşündükçe, Türkiye'deki mevcut yasaların uygulanmasına dair şüpheleri olduğu sürece gidip ev, araba almazlar. Konut almak sadece faizlerle ilgili bir mesele değildir" dedi.