Darbe girişimi sırasında 12 saat boyunca esir tutulan Batman İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Topuz yaşadıklarını anlattı. Topuz,darbe girişimi sırasında kendi emrinde görev yapan ve en çok güvendiği 4 binbaşı ve 1 üsteğmen tarafından 12 saat rehin tutulduğunu belirterek, en çok güvendiği ve ödüllendirilmesini istediği subayın başına silah dayadığını söyledi.
Habertürk’ün haberine göre, başına silah dayayan Terörle Mücadele Kısım Amiri Üsteğmen Alpaslan Tuna'nın en çok güvendiği ve ödüllendirmek istediği kişi olduğunu belirten Albay Topuz, darbe girişimi sırasında rehin kaldığı anları detaylı olarak anlattı.
Albay Topuz, öncelikle kışlada olayın sonlanmasından duyduğu sevinci paylaşarak, "Yokluğumda bunun büyük olaylara dönüşmesine engel olan personelime teşekkür ediyorum. Bunlar devletin kendilerine verdiği silahı, milletine karşı kullanmayacağını bilen insanlar, bunun idrakinde olan insanlar. Bu ihanet şebekesinin bizim için ne kadar tehlikeli olduğunu bilen insanlar, bunların milletin meclisini bombalayacak kadar vicdanlarını satmış, beyinlerini satmış olduklarını bildiğimiz için bunların hiçbirinin sözüne itibar etmedik. Çok şükür Batman'da herhangi bir kalkışmanın olmasına müsaade etmeden, en azından kardeş kanı dökülmeden olayların burada, kışla içerisinde sonlanmasına vesile oldular. Ama şundan çok emin olun; burada olaylar biraz daha ileri götürülseydi, kışla içerisinde çatışma olurdu. Buradan kimse çıkmazdı. Personelimiz o hainlerle kışla içerisinde ya çatışırlardı, ya şehit olurlardı, ya da kışla içinden asker çıkarılmazdı. Ben personelime ondan çok güveniyorum" diye konuştu.
“İnsan milletini düşünüyor”
Darbe girişimi akşamında kışlada saat 19.00'dan sonra rehin alınan ve sabah saat 07.00 sıralarında serbest kalan Albay Topuz, rehin alınmanın sonrasında, emir komutanın tekrar kendisine geçmesiyle, herkesin rahatladığını anlatarak, "O anda artık insan kendini değil de, milletini düşünüyor. Bana ne olacaksa olsun diyorsunuz. Ama kardeş kanı akması, daha kötüleri çevremizde yaşandığı için, bunun çok çok kanlı olacağını düşünüyorsunuz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkı ile yetiştirilmiş adamın kendisine verilmiş silahı milletine doğrultacağı, bunun çok ağır sonuçlanacağını düşünüyorsunuz. Kendiniz değil, daha çok milleti düşünüyorsunuz" dedi.
15 Temmuz akşamı Başbakan Binali Yıldırım'ın açıklamasıyla olayın renginin değiştiğini ifade eden Albay Topuz, kendisini rehin alanlardan birinin, eşi ve 5 çocuğunu bırakıp kaçmaya çalışırken yakalandığını belirterek, "Başbakan'ın, 'Silahlı kuvvetler içerisindeki ihanet şebekesinin, bir örgütün kalkışmasıdır. Bunlara taviz verilmeyecek ve en ağır şekilde cezalandırılacaktır' şeklindeki açıklamasından sonra beni rehin alan 5 kişinin nefes alışverişleri değişti. Bunlar hep şeyi düşündüler; planlı darbenin mutlaka Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanlarımızın entegre edilmiş olacağını ve o işin bittiğini kabul edip, rahatlık içinde iken, Başbakanımız'ın o açıklaması ile olayın rengi değişti. O anlamda milletimizin Başbakan ve Cumhurbaşkanımızın çağrısına karşılık verip sokaklara dökülünce, bunun başarısız olduğunu kendileri de anladılar. Bundan sonra kaçıp kurtulmanın hesabını yaptılar. Burada kaçanlardan biri 5 çocuğu ve eşini bırakıp kaçarken yakalandı" dedi.
“Acil deyip rehin aldılar”
Akşam saatlerinde darbeci subayların evine geldiğini ve "çok acil" dedikleri için kapıyı araladığını dile getiren Kurmay Albay Topuz, bir an Batman Valisi Ahmet Deniz'in esir alınmış olabileceği ya da bombalı aracın bir yerde patlatılmış olabileceğini ya da herhangi önemli bir terör hadisesinin yaşanmış olabileceğini düşündüğünü ifade ederek, "Evimin kapısı çalındı. Batman'da havalar çok sıcak olması nedeniyle malum kıyafetim uygun olmadığı için kapıyı araladım. Kurmay Başkanı'na vekalet eden binbaşıyı gördüm. Tabi burası terör bölgesi. Bana 'Komutanım, çok önemli, çok acil' deyince ben de terörle ilgili bir şey zannediyordum. Hele üzerimi giyineyim dedim, 'Hayır, yok komutanım çok acil' dedi. Baktım arkasında dört tane adam. Hepsi de Kurmay Binbaşı rütbesinde. 'Tamam' dedim. Kapıyı kapattılar. 'Silahlı kuvvetler yönetime el koydu. Sizi gözaltına alıp tutukluyoruz' dediler. Bir baktım silahlar ellerinde. Onlara emriniz nerede, mesaj nerede? 'Birazdan getireceğiz' dediler öyle rehin alındım" dedi.