Bolkar Dağları'nda meydana gelen bir kazanın ardından 7 dağcı tarafından kurulan ve bugün Türkiye'nin gönüllülerden oluşan en profesyonel arama kurtarma ekibi olan Arama Kurtarma Derneği (AKUT), doğal afetlerde gösterdiği gönüllülüğü, geliştirdiği sosyal sorumluluk projelerinde de sürdürüyor.
AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1996 yılında Bolkar Dağları'na giden Yıldız Teknik Üniversitesi'nden 5 dağcının "boran" adı verilen bir fırtınaya yakaladıklarını hatırlattı.
Bu olay üzerine 100 kadar dağcının bölgeye gittiğini ve 14 gün boyunca o zamana kadar yapılan en büyük arama kurtarma çalışmasını gerçekleştirdiğini hatırlatan Mahruki, ancak dağcılardan ikisinin bulunamadığını belirtti.
Bu dağ kazasının ardından kendisinin de aralarında bulunduğu 4-5 dağcının bir araya gelerek birtakım öngörülerde bulunduğunu anlatan Mahruki, Türkiye'nin nüfusunun çok genç olması ve doğa sporlarına ilginin giderek artmasını göz önünde bulundurarak bundan sonra meydana gelebilecek dağ kazalarına karşı örgütlenmeye karar verdiklerini söyledi.
Mahruki, 1995 yılında Türkiye'nin doğal afetlere de çok açık olduğunu fark ettiklerini dile getirerek, "O zamanlar coğrafi olarak bakıldığında ülkenin yüzde 92'si, nüfus olarak bakıldığında yüzde 98'i deprem riski içeren yerlerde yaşıyordu. Madem öyle bir durum var, ihtiyaç halinde hem dağcılık ve doğa sporlarında, hem de doğal afetlerde hatta büyük kazalarda ilgili birimlere yardımcı olalım, aynı zamanda toplumu bilinçlendirelim diyerek, 1996 yılında 7 kişilik bir ekip olarak AKUT'u resmen kurduk" dedi.
18 ekip 850 gönüllü
Mahruki, ilk olarak İstanbul'da kurdukları AKUT'u yavaş yavaş dış ekipler oluşturarak büyütmeye başladıklarını söyledi.
Bugün çeşitli bölgelerde 18 ekibe ulaşan AKUT'un 850 gönüllüsünün bulunduğunu ifade eden Mahruki, bu yıl 3-4 ekip daha kurmayı hedeflediklerini, AKUT'un en büyük gücünün gönüllü insan kaynağı olduğunu belirtti.
"Arama, kurtarma, acil durumlar bizim asli görevimiz" diyen Mahruki, ama onun yanı sıra aktif ve dinamik bir gönüllü topluluğuna sahip olduklarını ve eksikliğini gördükleri konularda sosyal sorumluluk projeleri ürettiklerini anlattı.
AKUT gönüllülerinden projeler
"AKUT Ruhu" sembolüyle tanımlanan değerlerin, 9-12 yaş grubundaki çocuklara kazandırılması amacıyla 2002 yılında "Genç AKUT Gönüllüsü Projesi"ni başlattıklarını hatırlatan Mahruki, bu projeyle çocukların karakter gelişimlerinin bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor davranışlarının, uzman eğitmenler tarafından hazırlanan kurs programları ile geliştirilmesinin amaçlandığını belirtti.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde kış mevsiminin yarattığı ağır koşullarda, şehir merkezinden uzakta bulunan köylerdeki doğum hastası, böbrek hastası ve benzeri acil durum vakalarında hasta nakillerinin kar üstü araçlarla çok daha hızlı yapılabileceğini öngörerek 2003'te Bingöl'de "Kar Üstü Araçlarıyla Hasta Nakli Projesi"ni başlattıklarını belirten Mahruki, yolun açılmasını beklemeden, kar motosikletleriyle çok daha hızlı bir şekilde köylere ulaşarak ve arkalarından çektikleri kızaklarla hastaları taşıyarak şehir merkezindeki hastanelere ulaştırdıklarını ifade etti.
Mahruki, bu proje kapsamında AKUT Bingöl Ekibi'nin, kar motosikletleriyle bugüne dek 89 kişinin hayatını kurtardığını bildirdi.
"AKUT Anadolu TIR'ı Projesi" ile de mobil eğitim sistemiyle vilayet makamları koordinasyonunda doğal afet seminerleri düzenlendiklerini, hazırlanan doğal afet kitabı ile eğitim filminin katılımcılara dağıtıldığını dile getiren Mahruki, ayrıca proje kapsamında bir ambulansla birlikte yurt genelinde solunum fonksiyon testleri gerçekleştirildiğini bildirdi.
Mahruki, 8 Nisan-17 Ağustos 2004 tarihleri arasında gerçekleştirilen bu projede, özel donanımlı bir TIR ve bir ambulansla birlikte 15 bin 500 kilometre yol kat edilerek 81 ilin tamamının ziyaret edildiğini ve 1 milyondan fazla insana ulaşıldığını kaydetti.
Mahruki, "AKUT Anadolu ile Elele Projesi"nin 2005 yılında bu yana, Türkiye'nin özellikle sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda geri kalmış bölgelerinde, ihtiyaç sahiplerine çeşitli yardım ve destek çalışmalarının ulaştırılması amacıyla sürdürüldüğünü belirtti.
Proje kapsamında, üretici firmaların yurt çapında ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak istedikleri kendi ürün portföylerindeki her türlü giyim, gıda, elektronik eşya, mobilya, araç, kırtasiye, okul malzemesi, kitap ve benzeri ürünlerin AKUT aracılığıyla ulaştırıldığını anlatan Mahruki, proje sayesinde geçen yıl okullar açılırken, Anadolu'nun değişik yerlerindeki 5 bin öğrenciye, içi defter, kalem gibi kırtasiye malzemeleriyle dolu, hatta birer de klasik çocuk romanı bulunan okul çantası verildiğini söyledi.
Mahruki, 2008 yılında 10 bin öğrenciye de okuma kültürünün yerleşmesi amacıyla yaz tatili armağanı olarak çocuk kitapları iletildiğini vurguladı.
By-pass'lı dağcılar ağrı'ya tırmandı
Nasuh Mahruki, AKUT çatısı altına giren tüm gönüllülerin ilk olarak Kızılay'a kan bağışladığını, bu sayede, hayat kurtarmayı kendisine görev seçen bireylerin, kendi kanlarını bağışlayarak hayatların kurtarılmasına yardımcı olmaya başladığını belirtti.
Koroner by-pass ameliyatı geçiren hastaların, ameliyat sonrası süreçte kendilerini bakıma muhtaç, eksik, yarım, evlerinden çıkamaz durumda hissetmelerini önleyip, bir an önce, ameliyat sonrası süreçte doğal olarak yaşadıkları psikolojik bunalımdan kurtulmalarını sağlama konusunda bir mesaj vermek amacıyla 2003 yılında "Ağrı Dağı'nda By-pass'lı Dağcılar Projesi"ni hayat geçirdiklerini anlatan Mahruki, bu tırmanışla by-pass ameliyatı geçirmiş insanların Türkiye'nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı'na bile gidebileceklerinin bir sembol olarak gösterildiğini ifade etti.
2005 yılından beri "Yaşarken de yaşamdan sonra da hayat kurtarıyoruz" sloganıyla organ bağışı kampanyalarına destek verdiklerini belirten Mahruki, ayrıca 2007 yılında da küresel ısınmaya dikkati çekmek için Ağrı Dağı'na kış tırmanışını gerçekleştirdiklerini ifade etti.
"Sokak Köpeklerinin Rehabilite Edilmesi, Eğitilmesi ve Kazandırılması Projesi" kapsamında da Çankaya Belediyesi'ne ait barınakta bulunan köpeklerin rehabilite edilmesi ve topluma kazandırılması amacıyla belediye tesisleri içinde 26 köpeklik bir barınak oluşturulduğunu kaydeden Mahruki, öncelikle insan eliyle travmaya uğrayan köpeklerin güveninin kazanılmasına yönelik çalışmalar yapıldığını, temel eğitim çerçevesinde köpeklerin kayışa ve tasmaya alıştırılması, şehir yaşantısında sahipleri ile rahatça gezebilmeleri için çeşitli komutların öğretilmesi gibi eğitimler verildiğini, sağlık kontrolleri yapılan ve rehabilite edilen köpeklerin sahiplendirildiğini vurguladı.
Türkiye'ye bir bütün olarak sahip çıktıklarını dile getiren AKUT Başkanı Nasuh Mahruki, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ayrıca Rus ordusuna yönelik harekat sırasında soğuktan donarak ölen Sarıkamış şehitleri anısına 90. yılda bir yürüyüş gerçekleştirdik. 25 kişilik bir AKUT ekibi olarak Allahuekber Dağları'nın 2 bin 540 rakımlı zirvesine anı tırmanışı yaptık.
Yurttaşlık sorumluluğu içinde bu işi yapıyoruz. AKUT, bizim için örgütlü bir sivil toplum kuruluşu çatısı. Onun altını biz kendi yaratıcılığımızla, üretkenliğimizle, çalışkanlığımızla dolduruyoruz. Buradaki temel ölçü, Türkiye'ye ve Türk insanına faydalı olmak. Memlekete faydalı her projede biz varız."