Politika

AKSU: ''POLİSE DE ASKERE DE SAHİP ÇIKMALIYIZ'' ANKARA (A.A)

07 Temmuz 2010 17:04

-AKSU: ''POLİSE DE ASKERE DE SAHİP ÇIKMALIYIZ'' ANKARA (A.A)- 07.07.2010 - AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, ''Polisimize de, askerimize de, jandarmamıza da sahip çıkmamız gerekiyor. Hiçbir zaman kurumlarımızı yıpratmayalım'' dedi. Abdülkadir Aksu, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında dün Şemdinli'de bugün de Gercüş'te meydana gelen terörist saldırılara değindi. Aksu, şehit askerlere Allah'tan rahmet, gazilere de acil şifalar diledi. Terör olaylarını değerlendiren Aksu, ''son dönemde şiddetini, azgınlığını artıran, memleketi istikrarsızlaştırmayı ve kaos yaratmayı hedefleyen bir hain tuzağın Türkiye'yi içine almaya çalıştığını'' belirterek, ''Bizi bölemeyenler, çözmeye çalışıyorlar. İçimize fesat sokmaya çalışıyorlar. Milleti birbirine düşürmeye çalışıyorlar'' diye konuştu. ''Terörle sıfır toleransla, sonuna kadar, kökünü kazıncaya kadar mücadele ederken, milleti birbirine düşürmek isteyenlerin hain tuzaklarına düşmeyecek birlik, beraberlik, basiret ve feraseti göstermek, istisnasız hepimizin en büyük sorumluluğudur'' diyen Abdülkadir Aksu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Şu açık bir gerçek ki Türkiye'nin hızlı kalkınması, büyümesi birçoklarını rahatsız etti. Türkiye'yi dizlerinin üstünde, 'hasta adam' olarak görmek isteyen karanlık mahfiller, hamleler yapan, atağa kalkan bir Türkiye ile karşılaşmanın hırçınlığı içinde her türlü alçak tezgahı, tuzağı önümüze koymaya çalışıyorlar. Asıl ibret verici olan bu planların, tezgahların yapamadığını, izansız, vicdansız ve sorumsuz konuşmalarla ne pahasına olursa olsun iktidar olmak hırsıyla yanıp tutuşan kifayetsiz muhterislerin yapmaya soyunmasıdır. Oy avcılığına girişilecek, fırsatçılık yapılacak en son alan terörle mücadele politikalarıdır. Bir arada, kardeşçe yasamayı hedefleyen adımları boşa çıkarmaya uğraşmanın, açılımı değil de onu baltalamak isteyenlerin değirmenine su taşımanın adı siyaset değildir. Siyaset tarihimiz dün bir ilki yaşamıştır. Dilin kemiği olmadığını ispat etmeye soyunan Sayın Bahçeli ölçüsüz konuşmalarına bir yenisini daha eklemiştir. (Başbakan adeta Türkiye'yi çökertmek ve Türk milletini bölmek için misyon üstlenmiştir). Bahçeli'nin ağzından saçılan bu sözleri tırnak içine aldık. Bu sözler bize göre seviyesizliğin özetidir. Bir siyasetçinin hezeyan türbülansına girdiğinde geldiği noktadır.'' -''YERE UZANMAYI TERCİH ETMİŞLERDİ''- Türkiye'nin sınır ucuna gidebilmeyi kendisine başarı ölçüsü yapabilen bir muhalefet bulunduğunu anlatan Abdülkadir Aksu, şöyle devam etti: ''Memlekettin her önemli meselesinde, her kritik kararında çömelenlerin, arazi olanların bugün, cesaretlerini, fotoğraf kareleriyle ispatlamaya çalışmaları manidardır. Askeri bir gereklilikten kaynaklanan durumu istismara yeltenenler, hayatları boyunca seçenekleri olduğu halde, çömeldiklerini, çöktüklerini unutturabileceklerini mi zannediyorlar? Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu tatlı su demokratları 28 Şubat sürecinde de ülkenin seçilmiş iktidarına baskı uygulandığında tereddütsüz çömelmişlerdi. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, yine bir hukuk garabeti olan 367 tartışmasında, kerameti kendinden menkul hukuk kadılarının fetvaları doğrultusunda demokrasinin yanında dik durmak yerine, çömelmeyi hatta yere uzanmayı tercih etmişlerdi. Ülkenin seçilmiş iktidarını, meclisini hedef alan 27 Nisan muhtırası karşısında da dik durmak yerine çömelenler yine bu fotoğraf kahramanlarıydı. Kendilerini sosyal demokrat olarak tarif ettiklerine bakıp da aldanmamak lazım. Seçimlerden hemen sonra iktidar partisi hakkında kapatma davası açıldığında çıkıp, dik durup iki çift söz söylemek yerine, tam siper yere uzananlar da bu kahraman sosyal demokrat arkadaşlarımızdı. Milli iradenin temsilcilerinin yaptığı, Demokratikleşme yolunda bugüne kadar atılan en ciddi adım olan Anayasa reformunu Anayasa Mahkemesi'ne taşıyan ve sonucu çömelerek bekleyen, bu aslan sosyal demokratlar değil miydi? Dersimde neler oldu derken ayağa kalkan, sonra fırçayı yediğinde eğilen kişi size de tanıdık gelmiyor mu? Aynı arkadaş gecen hafta önce ayağa kalkıp 'üniversitelerde herkes okuyabilmeli, başörtüsü bir engel değildir' dedikten bir gün sonra ben öyle demek istemedim diyerek çökmedi mi? Aziz milletimiz kimin dik, kimin eğik olduğunu gayet iyi bilmektedir.''