Politika

Akşener: Suriye’nin toprak bütünlüğünü iki ülke savunuyor, birisi Suriye diğeri Türkiye

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener TV5'te yayınlanan ‘Düşünme Vakti’ programının konuğu oldu

01 Kasım 2019 00:50

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener TV5'te yayınlanan ‘Düşünme Vakti’ programının konuğu oldu. Mustafa Yılmaz ve Suat Toktaş'ın sorularını yanıtlayan Meral Akşener, Suriye politikasından, parlamenter sisteme, Tramp’ın mektubundan 29 Ekim törenlerine kadar birçok konuyu değerlendirdi.

Akşener “Bugün Suriye’nin 3’te 1'ine PKK/YPG hakim olmuş durumda. Suriye’nin toprak bütünlüğünü iki ülke savunuyor birisi Suriye’yi yöneten Esat’ın başında bulunduğu rejim diğeri de Türkiye. Suriye’yi ikisi savunuyor ama Türkiye ne yapıyor? Bu yapılan yanlışların Barış Pınarı Harekâtı ile Mehmetçik tarafından düzeltildiğini gördük” dedi.

“Sayın Erdoğan’ın yerinde olsam ‘Buyrun’ derdim”

Sayın Erdoğan’ın mal varlığının da incelenmesini içeren ve ekonomik yaptırımlar gibi bir tasarı var temsilciler meclisinde, bu konu gündeme geldiğinde milli meseledir deyip yine Erdoğan’ın yanında mı duracaksınız sorusu üzerine Akşener, “Ben sayın Erdoğan’ın yerinde olsam buyur bilader derdim. Bu yaptırımlar olmasa dahi bizim ekonomimiz çok kırılgan. Üretim ekonomisinden beton ekonomisine geçildi ve kredi ile yürüyen bir sistem var. Damat bey başka bir pencereden bakıyor” cevabı verdi.

“Davutoğlu MHP ile iktidar olmaya çok gayret etti”

Davutoğlu’nun 7 Haziran sürecinde yaşadıklarına değinen Akşener “7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra sayın Davutoğlu MHP ile iktidar olmaya çok gayret etti. O dönemi ben biliyorum, bir duvar olundu ve sayın Davutoğlu çok oyalandı. CHP ile olan ilişkide de benzer bir durum oldu ama o süreç öyle ilerledi ki sayın Erdoğan CHP ile Ak Parti iktidarın oluşmasını istemedi. Sayın Bahçeli’de Ak Parti ile MHP iktidarını istemedi. Yarın tarih yazacak” dedi.

“Ak Partililer kenara kondu AKP’liler öne çıktı”

“Hani bir AK Partili, AKP'li diyorlar ya şimdi. AK Partililer kenara kondu. AKP'liler öne geçti. Televizyonlarda gördükçe ben dua ediyorum AKP'liler devam etsin konuşsun diye o insanlar bize çok fayda sağlıyor. O kadar çok insan görüyorum ki ben televizyonda 5 kitap okumamış her konuyu konuşan insanlar var. Korkunç.”

“Cumhur İttifakı duygusal ve mezara kadar bir ittifak”

Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı arasındaki farklara değinen Akşener “Millet İttifakı 24 Aralık’ta Saadet Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti ve Demokrat Parti de bizim listemizden girmek üzere 4 partili bir ittifak modeliydi ve görüşlerimiz elbet farklıydı. Tespitlerimiz ortak ama çözüm önerilerimiz elbette farklıydı ve bu oldukça iyi bir şeydir. Gerçekliğin rasyonalitenin merkezinde olduğu bir ittifaktır. Cumhur İttifakı ise çok duygusal ve mezara kadar bir ittifak. Neredeyse bir birleşme ve koalisyon var.  Bizim ki çare ve çözüm üreten bir ittifak” olduğunu söyledi.

Akşener 31 Mart seçimlerini İYİ Parti ve CHP açısından değerlendirirken “31 Mart’ta Saadet Partisi ayrı adaylarla çık biz. CHP ve İYİ Parti olarak ortaklaşa girdik seçimlere. Sayın Kılıçdaroğlu’na 31 Mart teklifini parti olarak götüren biziz. 31 Mart’ta ortaya çıkacak sonucu biz çalıştık.  Eylül ayından itibaren bütün kurullarımız çalıştı. İstanbul’da 31 Mart akşamı oluşan 13 bin 500lük fark başarabiliriz ve oluyormuş hissini getirdi” dedi.

Cumhuriyet Bayramı’nın coşkulu kutlamaları ile ilgili düşünceleri sorulduğunda ise Akşener, “Geçen sene 29 Ekim havaalanının açılışında kutlanmıştı. Ben bu sene 29 Ekim’de Cumhurbaşkanlığı resepsiyonuna katıldım ve bu sene çok iyi bir iş çıkarıldığını gördüm. Barış Pınarı Harekâtı’na ve askerlerimize de bağlanan bir resepsiyondu. Cumhuriyet üzerinden bir tanım yapıldı. Bu da demektir ki Sn. Erdoğan şapkayı önüne koymaya başlamış. Ancak bu durumu 31 Mart sonrasında süreç getirdi. Herkes Cumhuriyet ile barışıyor” dedi.

Akşener, Türkiye’de birçok konunun kadınlar üzerinden tartışıldığını ve buna tahammül edemediğinin altını çizerek, “ 28 Şubat’taki Meral Akşener’in bir sözü vardı: ‘İnek sağarken, yemek yaparken saçı dökülüyor diye başörtüsü taktırıyorsunuz ama doktora, hemşireye mi yakıştıramıyorsunuz?’ demiştim. Türkiye’de inanç, eğitim her konu kadınlar üzerinden tartışılıyor. Ben buna tahammül edemiyorum. Bu adamlar ne yapıyor bunun sorgulanması lazım. Bu konular konuşulurken bir de ‘hoşgörü’ kavramı kullanılıyor. Ben bu kavramı hiç sevmiyorum hoşgörü çok buyurgan bir tavır saygı duymak zorundayız” dedi.

“Biz Cumhuriyet kadınlarıyız”

Cumhuriyet’in ve kadınlarının önemine değinerek Sn. Emine Erdoğan, Sn. Dilek İmamoğlu, Sn. Semiha Yıldırım, Sn. Hayrunisa Gül’ün isimlerini sayan Meral Akşener, “Biz cumhuriyet kadınlarıyız. Cumhuriyetin sınıflar arası geçirgenliği olmasaydı ben Meral Akşener köyümde yaşamaya devam edecekti” dedi.

Bir sonraki seçimde Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı sorusunu ise Akşener, “Millet ittifakının o zaman 3 adayı vardı ikinci tura kalan desteklenecekti. Şimdi ortada hiçbir şey yok. Çünkü daha henüz Babacan ve Davutoğlu bir parti kurmadı. Bugün bildiğimiz tek şey Cumhur İttifakı var ve Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı adayı” sözleriyle cevapladı.