Aksaray'da otizmli öğrencilerin yuhalandığı Mehmetçik İlkokulu'nda inceleme yapan TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyonu'nun Başkanı Kemal Çelik, izlenimlerini anlattı. 28 otizmli öğrenci bulunan okulda diğer öğrencilerin başka okula taşınacağı yönünde bir dedikodu yayıldığını söyleyerek, "Aileler 'Biz mahallemizi terk mi edeceğiz?' diye panik oluyorlar. Mahallenin muhtarı da, 'Merak etmeyin ben buradayım' diyerek, ailelerin örgütlenmesinde kendini öne atıyor, olayın aslı bu" dedi.
TBMM Down Sendromu, Otizm ve Diğer Gelişim Bozuklukları Araştırma Komisyonu Başkanı ve AKP Antalya Milletvekili Çelik, Aksaray'da otizmli öğrencilere ayrımcılık iddiasıyla ilgili yaptıkları incelemelere ilişkin açıklama yaptı. Kendisinin de 11 yaşında hasta bir çocuğu olduğunu belirten Çelik, bu konuda çok hassas olduğunu ifade ederek, "Benim küçük oğlum down sendromlu, hem otizm hem de serebral palsi var. Ben burada bir tarafım. O otizmli çocukların ailesi gibi biz de zamanında çok sıkıntı çektik. Otizmli çocuklar için en önemli olan şey 'kaynaştırma eğitimi'. Yine bu hastalıklarda ön önemli şey erken tanı, erken müdahale, erken eğitim ve kaliteli eğitim. Bu çocuklara özel bir eğitim gerekiyor. Bu da kaynaştırma eğitimi" dedi.
"Otizmli çocukların yuhalanması doğru değil"
Aksaray'da inceleme yaptıkları okulda 780 öğrenciden 28'inin otizmli olduğunu vurgulayan Kemal Çelik, "İşin aslı, 1 yıl önce özel gereksinimli çocukların okulda kalacağı, çoğunlukta olan çocukların ise başka okullara gönderileceği şeklinde bir şaibe yayılıyor. Olayın aslı ise tam tersi; özel gereksinimli öğrenciler için başka bir yer yapıldığı ve bu çocukların yeni yapılan yere gönderileceği. Ancak yanlış anlaşılınca, çoğunlukta olan öğrencilerin aileleri de o mahallede oturdukları için, 'Biz mahallemizi terk mi edeceğiz?' diye panik oluyorlar. Biliyorsunuz muhtarlar aynı zamanda politikacı. Mahallenin muhtarı da, 'Merak etmeyin ben buradayım' diyerek ailelerin örgütlenmesinde kendini öne atıyor. Diğer taraftan da gereksinimli çocukların aileleri çok hassas. Dolayısıyla da aileler arasında bir tartışma yaşanıyor. Bu tartışma sosyal medyaya yayılınca olay başka bir yere kayıyor, olayın aslı bu. Otizmli çocukların yuhalanması doğru değil" dedi.
"Aksaray hafife alınacak bir konu değil"
Çelik, muhtar hakkında soruşturma yapılması gerektiğine dikkat çekerek, "Muhtarla ilgili bir soruşturma yapılmasında fayda var. Çünkü ortada bir muhtar olayı var. Muhtar yanlış da anlaşılmış olabilir, iyi niyetli de olabilir, orasını bilemeyiz. Muhtar okulu sahiplenmiş. Ama Aksaray olayı hafife alınacak bir konu değil. Çünkü burada amacımız, iyi bir sonuca ulaşmak. Komisyon olarak da bunu sahiplendik" diye konuştu.
Komisyon olarak, iki tarafın ailelerini dinlediklerini, tüm kurum ve kuruluşların yaptıkları çalışmaları, sivil toplum kuruluşlarının taleplerini, ailelerin isteklerini tespit ettiklerini vurgulayan Çelik, en önemli hususun eğitim olduğunu dile getirdi.
"Otizm dairesi kurulacak"
Aksaray'da yaşanan olayın ardından, tespit ettikleri konuları Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlarına aktardıklarını dile getiren Çelik, şöyle dedi:
"Başta Aksaray olmak üzere tespit ettiğimiz konuları ilk olarak Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a anlattık. Sayın Bakan da hemen uygulanacak konuların talimatını verdi. İlk olarak, 'kolaylaştırıcı kişi', yani 'gölge öğretmen' ataması yapacağını söyledi. Okullardaki otizm levhalarının kaldırılması talimatını verdi. Özel öğretmen eğitimi konusunda çalışma başlatılacak. Ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya sunum yaptık. Sayın Bakan da konuya hassas yaklaştı. Sağlık bakanımız da bir 'otizm dairesi' kurulacağını söyledi. Ve yine çok önemli çalışmalar başlatıldı. Toplumda otizm büyük salgın. Türkiye'de farkındalık olayı yok. 59 doğumdan 1 tanesi otizm. Herkes bu konu ile karşılaşabilir. Sizin çocuğunuz otizmli olmayabilir; ama bir yakınınızda olabilir. Torununuz otizmli doğabilir. Biz komisyon olarak il il geziyoruz. Güzel bir proje çıktı ortaya."
"Yasal düzenleme önerimiz olacak"
Komisyon çalışmalarını 27 Kasım'da tamamlayarak rapor haline getireceklerini anlatan Çelik, raporda yer alacak önerilerle ilgili de "Geldiğimiz sonucu ve önerilerimizi kısa uzun ve orta vadeli önerilerimizi Sayın Cumhurbaşkanımıza sunacağız. Belki yeni sisteme uygun Cumhurbaşkanlığı'nda belli bir koordinasyon kurulmasını önereceğiz. Yerel yönetimleri bu konuda daha aktif hale getirmek için bir yasal düzenleme önerilerimiz olacak. Dil eğitimi ve terapi gibi konularda önerilerimiz olacak. Komisyon çalışmalarımız 27 Kasım'da bitecek; ama biz komisyon olarak gönüllü olarak bu işi takip edeceğiz" diye konuştu.