Üç çocuğundan ikisi sakat doğan Trabzonlu imam Mehmet Aydın akraba evliliğine karşı savaş başlattı.
Trabzon’da halasının kızıyla yaptığı evlilikten olan 3 çocuğundan 2'sini akraba evliliğine bağlı genetik hastalıklar nedeniyle kaybeden İmam Mehmet Aydın, akraba evliliğine karşı mücadele başlattı. Vaazlarında, akraba evliliği yapmamaları konusunda halkı bilinçlendirmeye çalışan İmam Aydın, hayattaki tek çocuğunu da kaybetme korkusuyla yaşıyor.
Karlık Köyü'ndeki camide 27 yıldır imamlık yapan Mehmet Aydın (46), 1985 yılında halasının kızı Emine Aydın (49) ile evlendi. Çiftin bu evlilikten olan 3 çocuğundan Selda 14, Abdurrahman ise 18 yaşında hayatını kaybetti. Her iki çocuğunun da akraba evliliğine bağlı olarak, genetik bozukluk, gelişememe ve kalp yetmezliği gibi hastalıklara yakalanarak hayatını kaybettiğini anlatan İmam Aydın, ``Selda ve Abdurrahman'da bu hastalıklar 10 yaşında görüldü. Başımıza geleceği bilmiyorduk. Bilinçsiz bir evlilik yaptık. Her iki çocuğumu da yaşatmak için büyük şehirlerdeki hastanelere de gittim ama başaramadım'' dedi.
‘Yahudiler, Hıristiyanlar yapmaz’
Vakit namazlarında ve Cuma günleri verdiği vaazlarla cemaati akraba evliliğine karşı bilinçlendirmeye çalıştığını vurgulayan Aydın, ``Yahudiler, Hıristiyanlar bu tarz evlilik yapmaz. Biz `Müslümanız' diyoruz, ancak yapıyoruz. Bunun hem tıbbi hem de dini yönden sakıncası var'' diye konuştu. Akraba evliliğinin acısını en derin şekilde yaşadığını kaydeden Mehmet Aydın, şunları söyledi:
``Akraba evliliği yapılmasın. Akraba evliliğinden olmayan çocuklarda da benzer hastalıklar görülüyor ama, hiç olmazsa biz kendi elimizle kaderimizi çizmeyelim. Ben eşimi kaçırarak evlendim. Çocuklar, `siz severek evlendiniz ama bizim suçumuz ne?' diye sordu. Arkadaşlarım, hocalarım görüşlerime pek sıcak bakmıyor ama, iki evlat acısı yaşadığım için toplumu aydınlatmaya çalışıyorum. O cehaletten kurtulmayı arzu ediyorum.''
8 yaşındaki oğlu Mehmet Zahid Aydın'ı da benzer hastalıktan kaybedebileceklerinin endişesini yaşadıklarını anlatan İmam Mehmet Aydın, oğlunu sürekli kontrol altında tuttuklarını ve adeta üzerine titrediklerini belirterek, ``Umarım bu acıyı bir daha yaşamayız'' dedi.