- Abdülkadir Selvi
Yeni Şafak/06 Eylül 2012 Perşembe
Başbakan'ın sürprizleri var
Süleyman Soylu ile konuştuk.
Sesinde doğru bir karar vermenin dinginliği vardı.
Genç yaşına rağmen, siyasi birikimi yüksek bir isim Süleyman Soylu.
Onu bir grup gençle birlikte, "Beyaz kaşkolları" ile başlattığı hareketle hatırlıyorum. DP Genel Başkanlığı sürecinde de siyasette temiz bir iz bıraktı ancak onu en çok hiçbir siyasi kisvesi olmadığı halde, referandumda tek başına yürüttüğü, "Evet kampanyası"ndan hatırlıyoruz.
12 Eylül'ün Zincirbozan'a sürdüğü Demirel ve Cindoruk'un, 12 Eylül'ün yargılanacağı referandumda, "hayır" cephesinde yer aldıkları bir sırada Süleyman Soylu, "Demir çarık, demir asa" Anadolu yollarına düşmüştü.
O nedenle Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'nin hamurunu yeniden yoğurduğu bir sırada, "yol arkadaşı" olarak seçtiği isimlerden biri oldu.
Başbakan, Süleyman Soylu'ya rozeti taktı. Cumartesi günü görüştüğü Numan Kurtulmuş'la da süreci konuştular.
İki lider bütünleşme takvimini ele aldılar. Ancak daha çok, AK Parti'nin gelecek vizyonunun üzerinde durdular. Partideki hücre yenilenmesini ele aldılar.
Şu kadarını söyleyeyim, 19 Eylül'de toplanacak olan Kurucular Kurulu'nda HAS Parti kararını verecek.
Bir aksilik beklenmiyor ama beklendiği şekilde bütünleşme yönünde karar çıkarsa, her ilde ayrı bir tören yapılacak. Buradaki amaç, bütünleşme sinerjisini Türkiye'ye yaymak.
AK Parti'ye katılım bu iki isimle sınırlı olmayacak. AK Parti'ye katılımlar konusunda Başbakan Erdoğan'ın sürprizleri var. Bunlar kimler? Bilsem yazardım. Ancak Başbakan'ın birkaç isme yönelik bir çalışma yaptığı bilgisine ulaştım. Çok sınırlı birkaç kişinin bilgisi olabilir ama partinin yetkili kurullarındakiler bilmiyor.
AK Parti'ye katıldığında, "bilgisi, birikimi ve misyonu ile, "Hücre yenilenmesine", "Gelecek vizyonuna" katkı yapacak isimler olduğu söyleniyor.
Kurultaya yönelik tartışmalar, isimler ve üç dönem şartı etrafında gelişiyor.
Bir yanda parti çoluk çocuğa kalacak diyenler, diğer yanda yaşlılar partisi olmayalım tezini savunanlar.
Siyasetin doğası gereği yapılıyor bu tartışmalar.
Ancak Başbakan Erdoğan, bir kez daha 3 dönem şartından taviz vermeyeceğini ortaya koydu.
Başbakan'ın, bu konudaki referansı da önemliydi. Yunus Emre'nin, "Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm" dizeleriyle gönderme yaptı. Hazret-i Mevlana'nın bu sözü okuyunca "Benim sayfalarca yazdıklarımı, bir sözüyle söylemiş" dediği rivayet edilir.
Evet, davalar büyük insanların omuzlarında yükselir ama onlara bina edilmezler.
Yunus ne kadar faniyse, sözleri de o kadar bakidir.
Başbakan Erdoğan kongre sürecini, AK Parti'nin hücrelerini yenilemesi olarak takdim etmişti.
2001 yılında kuruldu AK Parti. Şimdi 11 yaşında.
2012'nin üstüne 11'i koyunca, 2023 ediyor.
Başbakan, dünkü konuşmasında bunu, "2023 AK Partisi'nin temellerini oluşturacağız" diye tanımladı.
"AK Parti'nin ideallerini yenileyeceği bir dönem" olarak pekiştirdi.
Bu noktada bir bilgiyi paylaşmak istiyorum. Başbakan Erdoğan'ın kongrede yapacağı konuşmanın hazırlıkları şimdiden başladı. Başbakan'ın, AK Parti'nin gelecek 10 yılına damgasını vuracak bir konuşma yapacağı söyleniyor.
AK Parti'nin gelecek vizyonunu ortaya koyacak" deniliyor. Başbakan'ın, konuşmasında, "Türkiye'nin sorun alanları, çözüm modelleri, Kürt Açılımı, Alevi Açılımı gibi süreçlerin geleceğine ilişkin yeni bir vizyon ortaya koyacağı ifade ediliyor.
AK Parti 3 Kasım 2002 seçimleri ile tek başına iktidar olduğunda, konjonktürün getirdiği, iktidar tutkalı ile bağlı geçici bir parti gözüyle bakılmıştı. Sıkça ANAP örneği gösteriliyordu. Her seçimde büyüyen, farklı siyaset tarzı olan, mevsimlik değil, dört mevsime hitap eden bir parti ortaya çıktı.
Başbakan şimdiye kadar AK Parti'nin mevsimlik bir parti olmadığını ortaya koydu. Şimdi nesillik bir partinin hamurunu karıyor.
Bir yanda referandumda ortaya çıkan yüzde 58'i realize ediyor. Diğer taraftan cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde tahkimat yapıyor.
Peki bu sürece AK Parti'den itiraz sesleri yükselir mi? MKYK listesi kongre salonuna gelene dek ses çıkmaz. Ondan sonra çıksa da Abdullatif Şener'in, Kemal Unakıtan'ın, Nazım Ekren'in hali ortada...
