Politika

AKP'nin Erol Olçoksuz ilk sınavı; referandum stratejisi nasıl oluşacak?

AKP kulislerinde yüzde 20 olan kararsızların arasında 8 puanlık bir kesimin AKP seçmeni olduğu saptaması yapıldı

12 Şubat 2017 13:43

AKP, partili cumhurbaşkanlığı sistemini içeren anayasa değişikliği teklifinin halka anlatılması için 8 kişiyle bir 'strateji ekibi' kurdu ve çalışmalara başladı. Kimi toplantılarda bu sayı 20’ye ulaştı ve ekip "Söylem grubu", "Strateji grubu" ve "Koordinasyon grubu" diye üçe ayrıldı. AKP, bir referandum kampanyasını ilk kez Erol Olçoksuz şekillendiriyor. 15 Temmuz darbe girişimi sırasında oğlu Abdullah Tayyip Olçok ile birlikte şehit edilen Olçok’un yokluğunun AKP’de hissedildiği belirtildi.

"Endişeli muhafazakârlar"

İstanbul’da ve Ankara’da saatlerce süren toplantılar yapıldı. Zaman zaman Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı toplantılarda ilginç öneriler ve benzetmeler de gündeme geldi.

Hürriyet'ten Nuray Babacan’ın aktardığına göre, toplantılara, son üç ankette kafası karışıkların sayısının yüksek çıkması damgasını vurdu. Yüzde 20 olan kararsızların arasında 8 puanlık bir kesimin klasik AKP seçmeninin olduğu saptaması yapıldı. Bu kesimin, yeni sistemle gelecekte muhafazakârlara sıkıntı yaşatacak bir başkanın gelebileceğinden endişe ettiğine dikkat çeken bir AKP yöneticisi "Endişeli muhafazakârlar" benzetmesi yaptı. Böylece, AKP iktidarının icraatlarından rahatsızlık duyanlar için kullanılan "Endişeli modernler" benzetmesinin yanına "Endişeli muhafazakârlar" benzetmesi de eklenmiş oldu.

"Başkanlık kullanılsın"

Bir parti kurmayı, ortaya ilginç bir öneri attı ve “Kampanyamızı ‘başkanlık’ üzerine kuralım ve başkan ifadesini kullanmaktan çekinmeyelim. Bizim en önemli argümanımız Tayyip Erdoğan. ‘Bizim başkan adayımız var, ama onların yok’ tezini kullanabiliriz” dedi. Ancak, başkanlık vurgusunun MHP ile varılan uzlaşmaya aykırı olması nedeniyle bu öneri ilgi görmedi.

Bahçeli ile kampanya

Kampanyada hangi tabanın esas alınacağı da tartışıldı. Hedefin, doğrudan AKP ve MHP tabanları olması gerektiği ve yüzde 60’lara varan o oy tabanına hitap edilmesi benimsendi. “AKP ve MHP oylarını konsolide edelim” dendi. Bahçeli’nin Mersin ve Osmaniye gibi illerde yapılacak açılış ve temel atma törenlerinde Cumhurbaşkanı ve Başbakan’la birlikte kürsüye çıkması bile önerildi. Mersin’de hastane, Osmaniye’de AFAD kamp açılışı bunun için uygun zemin olarak gösterildi. Ancak bu yaklaşımın kampanyada Kürtlerin ihmal edilebileceği algısı yaratabileceği endişesi de dillendirildi. Kürtlere yönelik tüm yaklaşımın ekonomi üzerinden yapılması ve MHP’yi rahatsız edecek başlıklara girilmemesi benimsendi.

330 akademisyen

AKP’nin kampanya toplantıları, doğal olarak güncel gelişmeler ve söylemlerden de etkilendi. Referandumda ‘hayır oyu’ verenleri teröristlerle birlikte gösteren söylemin yanlış olduğu, 330 akademisyenin üniversitelerden atılmasının olumsuz etkilerinin olacağı da konuşuldu. "Kampanyanın dilinin, sahada kullanılacak kişilerin ve ekranlardaki parti temsilcilerinin de özenle seçilmesi" önerildi.

Boş salonda konuşma

Partideki toplantılarda kafa yorulan bir diğer konu ise parti örgütünün motivasyonunun düşüklüğü oldu. Genel seçimlerden farklı olarak henüz teşkilatta beklenen canlanmanın yaratılamadığı belirtildi. Sakarya’da katıldığı bir salon toplantısında boş tribünlere seslendiğini fark eden Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş duruma ve il teşkilatına sert tepki göstermişti. Bir parti yöneticisi de “Yaptığım bir toplantıda salonda bulanan 500 kişiye sordum, sadece dördü anayasa değişikliği metnini okumuştu” diye önemli bir soruna dikkat çekti.

Vurgu yapılan başlıklar

Uzun tartışmalar ve analizlerin ardından şu üç başlığa önemli vurgu yapıldı:

- Ekonomi çok önemli, işsizlik oranlarındaki artış ve gelir kaybı kampanyayı olumsuz etkileyebilir. Bunun tedbirleri alınsın.

- Kampanyada 15 Temmuz ruhu kullanılmalı. AK Parti ve MHP tabanının en önemli ortak noktasını darbeye karşı mücadeleleri oluşturuyor. Darbe girişiminin önlenmesi, istikrar, güçlü Türkiye ve koalisyon dönemlerinin bittiği vurgusu ısrarla kullanılmalı.

- ‘Tek adamlık ve rejim elden gidiyor’ söyleminin etkisinde kalan endişeli muhafazakârlara yönelik taban çalışması yapılmalı, ev ev gezilmeli ve partinin hedefleri yeniden anımsatılmalı...

40 günlük kampanya

Toplantılarda 25 Şubat’ta Ankara Arena’da kampanyanın başlatılması kararlaştırıldı. Partinin 16 Nisan’a kadar sürecek 40 günlük kampanyasındaki strateji, on günde bir yapılacak anketlerle gözden geçirilecek ve gerekirse değiştirilecek.

Son 15 yılda girdiği her seçimden, her referandumdan zaferle çıkan AKP’nin en önemli silahlarından biri kampanyalarına imza atan merhum Erol Olçok’tu. AKP, bir referandum kampanyasını ilk kez Olçok’suz şekillendiriyor. 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında oğlu Abdullah Tayyip Olçok ile birlikte şehit edilen Olçok’un yokluğu AKP’de gerçekten hissediliyor...