Sosyolog Prof. Dr. Sencer Ayata, 29 Mart Yerel Seçimi’nde her partinin seçmen davranışlarını ayrı ayrı yorumladı.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sencer Ayata, CNN Türk’te Taha Akyol’un “Eğrisi Doğrusu” adlı programında, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Programda öne çıkan ana başlıklar şöyle:
‘AKP, 3 ayrı hareketle yarışıyor’
Prof. Ayata, AKP’nin oy kaybına ilişkin olarak yaptığı açıklamasında, “AKP, Türkiye’nin 3 ayrı bölgesinde 3 ayrı hareketle yarışıyor. Ege, Marmara ve büyük şehirlerde CHP ile yarışıyor ve buralarda hafif bir kayma var. Orta Anadolu’da yarıştığı MHP’ye ise ciddi bir kayma söz konusu. Güney Doğu’da ise DTP ile bir yarış halinde” dedi.
‘CHP’nin asıl sorunu fabrikalar’
Ayata, CHP’nin oy aldığı şehir ve bölgelerde, il sayısı olarak bakıldığında, sosyo-ekonomik olarak gelişmiş, eğitimi yüksek yerlerde oy oranının yükseldiğine dikkat çekerek, “Ancak eğitim seviyesi liseden aşağı indiği zaman AKP’nin oy oranı artıyor. CHP’nin oy aldığı kesimleri sosyal demokrasinin dışında gibi görme eğilimi var. Bu çok yanlış. CHP, vasıflı işgücünün olduğu yerden oy alıyor. Ancak asıl problem CHP’nin fabrikaların yoğun olduğu yerlerde oy alamaması. Bence CHP’de esas problem, Bursa, Kocaeli ve Denizli gibi şehirlerde neden az oy aldığıdır. Bunda, CHP’nin siyasi iletişimde ve duygudaşlık anlamında var olan problemlerinin etkisi var ve bunun ciddi olarak masaya yatırılması lazım” diye konuştu.
Ayata, CHP'nin diğer eksikliğinin ise fikirler konusunda olduğunu belirterek, “Plan, program ve vizyon noktalarında üstün bir başarı görünmüyor. CHP’nin başarı görmesi için eğitimi yüksek kesimi sandığa yöneltmesi, mobilize etmesi lazım. Burada da çok ciddi sosyal özellikle ekonomik program gerekiyor” tespitinde bulundu.
‘MHP’nin avantajı Kürt sorunundaki tavrı’
Programda, MHP’nin seçmen analizini de yapan Ayata, “MHP daha çok gençlerin ve kadınların oylarını alıyor. Eğitim olarak ise AKP ile CHP arasında bir yerde. Ayrıca Sünni-Türk nüfustan çok fazla oy alınıyor. Bu seçimde, oy artışındaki en büyük nedenlerden biri hatta birincisi, Kürt sorunundaki tavrı. Bu faktör, oylarda büyük bir artış sağlamış durumda. Ancak, diğer taraftan, çok siyasi bir parti. Ne söylerse söylesin siyasi yanı ağır basıyor diğer söylemleri arka planda kalıyor” dedi.
‘DTP, genelde düşüş içinde’
Ayata, DTP’nin Güneydoğu’daki yükselişi için de çarpıcı yorumlar yaptı. DTP’nin 6 ilde yüzde 40’ın üzerinde oy oranı sağladığını dile getiren Ayata, asıl dikkatlerden kaçan noktanın oy akışının AKP’den DTP’ye olmadığının altını çizerek, “Dikkatlerden kaçan bir nokta var: AKP’nin bölgede kaybettiği oyların 3’te 2’si Saadet Partisi’ne gitti. Sanıldığı gibi DTP’ye gitmedi. Bazı iller istisna tabii; bölge genelinde baktığımızda bu görülüyor. Diğer yandan DTP’nin Türkiye oylarında çok ciddi düşüş var. İstanbul, Adana, Mersin, Erzurum ve Erzincan gibi kentlerde oy kaybı söz konusu. Belirli bir bölgede ciddi bir başarı ve oy artışı ama Türkiye’nin hemen hemen bütününde oy kaybı var. 2002 ile karşılaştırıldığında oyları düşmüş durumda” şeklinde konuştu.
‘Türkiye’de sermaye ayrışması var’
Ayata, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal yapısının ülkenin geleceği üzerindeki etkilerine dair yorumunda ise şunları söyledi: Tabii ki önümüzdeki dönem ABD’nin politikalarının yansıması olacak. Fakat başka ayrışma konuları var. Ancak ben burada sanıldığı gibi olumsuz bir durum görmüyorum. Bugün, CHP, kuvvetli bir laiklik parti görüntüsü çizmesine rağmen orta sınıfa da hitap ediyor. AKP’nin de kendi sınıfını yaratma çabası onu bir taraftan merkeze çekiyor. Önümüzdeki dönem sermaye hareketleri büyük rol oynayacak. Büyük sermaye ile AKP arasında bir anlaşma vardı, bu bozuldu. Ancak, AKP’nin kendi sermaye sınıfı arasında da bir sınıf ayrışması baş gösterebilir. Özellikle Saadet Partisi ile aralarının bozulması bir örnektir.”