Politika

AKP'li Tayyar: 4 bakan Yüce Divan’a gitmemeli, iş siyasi hesaplaşmaya döndü

'Meclis bunu soruştursun. Gerçekten bir suç var mı, yok mu?'

30 Aralık 2014 12:42

AKP Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, 17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk iddiaları sonrası istifa eden dört eski bakanla ilgili durumu T24’e değerlendirdi. Tayyar, “Benim kişisel kanaatim dört bakanın da Yüce Divan’a gönderilmemesi gerektiği yönünde. Çünkü iş, bir iddiayı soruşturmaktan ziyade bir siyasi hesaplaşmaya dönüştü” dedi.  

Soruşturma Komisyonuyla ilgili grup kararı alınamayacağını hatırlatan Tayyar, Yüce Divan kararı çıkması durumunda Anayasa Mahkemesi’nin durumuyla ilgili çok tartışılacak sözler kullandı. Tayyar “Anayasa mahkemesinde bir kapatma davasını görüştürüp kapatma kararı verdirmeye kadar uzanacak bir senaryo hazırladılar. Dolayısıyla bu karanlık senaryoların tezgahlandığı yerlerden bir tanesi de Anayasa Mahkemesi’nin bazı alanları. Böylesine senaryoların konuşulduğu bir yerde ben adaletin tesis edileceğine de inanmıyorum. Onun için Anayasa Mahkemesinin vicdanına terkedilemez diye düşünüyorum” diye konuştu.

AKP’li Şamil Tayyar, AKP içinde derinden yürüyen dört eski bakanla ilgili tartışmalarda  yüksek sesle görüşlerini  T24’e değerlendirdi.

 

‘Siyasi hesaplaşmaya dönüştü’

 

Tayyar, dört eski bakan hakkında şunları söyledi:

“Bu soruşturma komisyonuyla ilgili bir gurup kararı alınamıyor. Yargılama görevi yapıldığı için. Herkes kendi vicdanına göre hareket eder. Nasıl bir tavır çıkar bilemem ama benim kişisel kanaatim dört bakanını da yüce divana gönderilmemesi gerektiği yönünde. Çünkü iş, bir iddiayı soruşturmaktan ziyade bir siyasi hesaplaşmaya dönüştü. 17 Aralıktan sonra ‘Bakanlar istifa etsin diyenler istifa edip yerine yeni atama yapılınca gördünüz mü işte bunlar suçlu olmasaydı; siz almazdınız’ dediler. İstifayı bir suçluluğun gerekçesi olarak saydılar. Eğer Yüce Divana bu isimler gönderilirse aynı tez yine devreye girer. Bunlar suçlu olmasaydı siz bunları Yüce Divana göndermezdiniz denir. Muhalefet seçim döneminde bunu bir kampanyaya dönüştürür.  Bir siyasi operasyon aracı haline gelir. Buna izin ve fırsat vermemek gerek diye düşünüyorum. Sorun oradaki iddiaların araştırılması, soruşturulmasından ziyade siyasi hesaba dönüştü.”

 

‘Anayasa Mahkemesi operasyonel konumda’

 

Anayasa Mahkemesi’nin vermesi beklenen kararı hakkında Tayyar, “Şu anda Anayasa Mahkemesi operasyonel bir konumda. Yani eğer ayarlayabilselerdi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nı oradan Anayasa Mahkemesi’nden bir kapatma davası iddianamesi hazırlayıp göndermeyi düşünüyorlardı.  

Anayasa Mahkemesi’nde bir kapatma davasını görüştürüp kapatma kararı verdirmeye kadar uzanacak bir senaryo hazırladılar. Dolayısıyla bu karanlık senaryoların tezgahlandığı yerlerden bir tanesi de Anayasa Mahkemesinin bazı alanları. Böylesine senaryoların konuşulduğu bir yerde ben adaletin tesis edileceğine de inanmıyorum. Onunu için Anayasa Mahkemesinin vicdanına terkedilemez diye düşünüyorum” diye konuştu.

 

Meclis bunu soruştursun

 

Şamil Tayyar sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sizin sorunuzda bile muhalefetin meseleye yaklaşımını iz düşümü var. Soruşturma Komisyonu açılmasını dahi siz ‘Bunlar suçlar olduğu için açtılar dercesine soruyorsunuz’. Düşünün Yüce Divan’a gönderdiniz bu katlanarak devam eder. Oysa soruşturma komisyonu kurulması kamuoyunda madem bu işler bu kadar çok konuşuldu bir bakalım. Meclis bunu soruştursun. Gerçekten bir suç var mı, yok mu? Bu kamuoyunda yaygın iddiaların parlamento tarafından sorgulanmasıdır. Bir mahkeme yapılmasıdır. Biz biliyoruz ki; kesinleşmiş mahkûmiyet kararı oluncaya kadar herkes suçsuzdur. Masumiyet karinesi var. Komisyon daha henüz karar vermeden bunları suçlu ilan etmek bu masumiyet ilkesine aykırı komisyon burada sorgulama, soruşturma yaptı. Onun sonucunda da oturacak kara verecek. Soruşturma bizim dediğimiz gibi de olabilir. Tersine de olabilir. Kendileri karar verecek.”