Gündem

AKP'li Soylu'dan Twitter yasağını eleştiren TÜSİAD'a tuhaf yanıt

Süleyman Soylu: Cumhuriyet gazetesinin, Zaman gazetesini kıskandığını düşünüyorum. Kanaatim odur

25 Mart 2014 11:25

AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Twitter’ın yasaklanmasıyla ilgili olarak açıklama yapan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’a  seslenerek “"TÜSİAD Başkanı, diyelim ki senin eşin, ailen, mahremin, bir yakının bir mağazaya gitti, alışverişe. Alışveriş yapmıyorlar mı hanımlar hiç? Mağazada giyinme kabinlerine girmiyorlar mı? Orada bir sapkın onu videoya aldı. Ertesi gün bir hesapla birlikte Twitter üzerinden yayınladı” diye sordu.

Balıkesir’in Edremit ilçesinde partililer ve sivil toplum kuruluşu üyeleriyle yemekte bir araya gelen AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, sosyal medyaya değinerek "Birileri Twitter yasaklarından bahsediyor. TÜSİAD Başkanı açıklama yapmış, 'Bilgi alma hakkımız engelleniyor.' Hangi bilgi hakkından bahsediyorsun?" ifadesini kullandı.

Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TÜSİAD Başkanı, diyelim ki senin eşin, ailen, mahremin, bir yakının bir mağazaya gitti, alışverişe. Alışveriş yapmıyorlar mı hanımlar hiç? Mağazada giyinme kabinlerine girmiyorlar mı? Orada bir sapkın onu videoya aldı. Ertesi gün bir hesapla birlikte Twitter üzerinden yayınladı. Sen de TÜSİAD Başkanı'sın ya mahcup oldun; kişilik onurun, şerefin zedelendi. Hemen bunu kapatmak için bir çare aradın. Gittin mahkemeye başvurdun. Başvurduktan sonra mahkeme, 'Sen haklısın, bu şahsiyetsiz bir şey, bu yanlış bir şey' diye karar verdi. Bunu nereye gönderecek? Devlete. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığına, 'Bunu kapatın arkadaş' diyecek. Twitter dediğin bir şirket. Amerika'da bir şirket. Ona, orası bir yazı yazacak. Diyecek ki, 'Şu mahkeme kararına göre, şunun kapatılması lazım. Burada iftira, alçaklık, sapkınlık var veya çocuklarımızı pornoya alıştıran birtakım kötülükler var. Ne olursunuz ülkemizi bundan kurtarın' diye yazı yazacak."

Twitter şirketinin İngiltere, ABD, Fransa ve Güney Kore gibi bütün ülkelerden gelen bu tür yazılara duyarsız kalmadığını belirten Soylu, "Ama Türkiye'ye geldi mi, Gezi Olaylarında olduğu gibi... Seçim var ya. Türkiye'deki istikrarsızlığı, bir şekilde hortlatarak devam ettirebilmek için, duyarsız kalacak. Twitter da kapanır, her şey kapanır kardeşim" dedi.

 

‘Türkiye'yi ucuza kapatmak istiyorlar’

 

Youtube'un bu konudaki yaklaşımına da değinen Soylu, "Bakın Youtube veriyor. Hukuka, mahkemeye değil polise veriyor. İngiliz polisine veriyor. Hani Sayın Başbakanımıza birisi beddua etti ya. O bedduayı Youtube, yaklaşık 1,5 gün sonra kaldırdı. Ama neler duruyor yayınlarında biliyor musunuz? O kasetler, montajlar. Obama ile ilgili yayınlasınlar da tutsunlar bakalım. Okkalamıyorlar mı* o Youtube ile Twitter'ı? Okkalıyorlar mı, okkalamıyorlar mı? Birden kendilerini Guantanamo'da buluyorlar mı bulmuyorlar mı, görelim bakalım" diye konuştu.

İstikrarın bozulmak istediğini vurgulayan Süleyman Soylu, "Türkiye'yi ucuza kapatmak istiyorlar. Bir taraftan Gezi Olayları'nı yapıp sokak hareketlerini artırmak, Türkiye'nin bazı kesimlerini sokağa dökebilmek. Öbür taraftan 17 Aralık darbesi ile ülkenin yaklaşık 12 yıldır yürüyen ekonomik ve siyasal istikrarına bir darbe ortaya koymak istiyorlar. Bunun ötesinde başka bir şey yok. Bunu gazeteleri ile beraber yürütüyorlar" ifadesini kullandı.

 

 

'Cumhuriyet'n Zaman'ı kıskandığını düşünüyorum'

 

Bazı medya organlarını da eleştiren Soylu, şöyle devam etti:

"Hiç aklınıza gelir mi, Cumhuriyet gazetesinden önce gidecek Zaman gazetesi? Ben Cumhuriyet gazetesinin, kıskandığını düşünüyorum Zaman gazetesini. Kıskanıyordur herhalde yani. Kanaatim odur. Bu kadar iftira, yalan, hırs ve öç alma duygusu üzerinden bir hükümeti, toplumu, milleti, istikrarsızlık duygusuna sevk etmek için büyük bir çaba harcanabilir mi? Bugünkü gazetelerinde şunu yazıyorlar, 'Şu kadar oy pusulası basılması gerekirken, şu kadar oy pusulası basılıyor.' Be cahil. Bizim milletimizi bir şekilde, hiçbir şey bilmeyen, anlamayan bir hale getirmek isteyen cahil. Tek bir oy mu kullanılacak bu seçimde? Tek bir seçmen mi var? Be cahil, bir taraftan belediye meclis üyeliği için kullanmayacak mıyız? Bir taraftan büyükşehir belediye başkanlığı için kullanmayacak mıyız? Bir taraftan il genel meclis üyesi için kullanmayacak mıyız? Bir taraftan ilçe belediye başkanlığı oyu kullanmayacak mıyız?"

Toplumu bir şekilde bir fitneye sürüklemek, karşı karşıya getirebilmek için bazı partilerin genel başkan yardımcılarının, yalanlara sığınmaktan başka bir çarelerinin kalmadığını ifade eden Soylu, "Ayıptır, yazıktır" dedi.

 

YSK'ya eleştiri

 

AKP olarak seçim güvenliğinden endişe ettiklerini belirten Süleyman Soylu, şunları kaydetti:

"Seçim güvenliğinden endişe ediyoruz. Biz endişe ediyoruz Yüksek Seçim Kurulundan (YSK). Biz onu söylüyoruz. YSK'nın seçime hile karıştıracağından endişe ediyoruz AK Parti olarak. Bunu her yerde de dile getiriyoruz.

Bakın AK Parti'nin bir reklamı yayınlandı biliyorsunuz değil mi? Bir bayrak reklamı. YSK'nın aldığı karar keyfi bir karardır. YSK Başkanı'nın ideolojik yaklaşımıdır. Başka hiçbir şey değildir. Sabahleyin bir toplantı yapıyorlar, alelacele reklam çıktığı andan itibaren ertesi sabah yine olağan toplantıları var. Gece olağanüstü toplantıya çağırıyorlar. Gece, neden? Reklam durdurulsun diye."

"Paraleller, Cumhuriyet Halk Partisini (CHP) koruma altına aldılar" ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:

"Hangi CHP'yi koruma altına aldılar? Bu milleti tek parti döneminde inim inim inleten Cumhuriyet Halk Partisini koruma altına aldılar. Birinci köprüye, ikinci köprüye hayır diyen Cumhuriyet Halk Partisini koruma altına aldılar. Bir taraftan camilerimizi ahıra dönüştüren ve ne örfümüze, ne adetimize, ne geleneğimize ne de farklılıklarımıza tahammül eden bir Cumhuriyet Halk Partisini koruma altına almışlar. Söyleyeyim size ne için aldılar? Patronları aynı da onun için. Hiç değişmedi biliyor musunuz? Menderes'i kim astırdıysa -bilmenizi istiyorum- 17 Aralık darbesini de aynı şekilde, aynı insanlar yaptılar. Menderes'in failleri de 17 Aralık darbesinin failleri de aynı kişilerdir. Başkaları değildir."