TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun AKP Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, Barış Anneleri'ni eleştirdi. Komisyona "kendi evlatlarının acılarını barındıran, yaslarını ifade eden dosyalarla gelmediklerine" söyleyen Miroğlu, “Öcalan üzerindeki tecrit, şehirlere binlerce militanın gelmesini sağladı, bu tecridin kalkması onu sağladı. Öcalan üzerinde tecrit yoksa bu ülkede barış falan olmuyor; olmadığını hendekler faciasında gördük” dedi.
Barış Anneleri'nin kendisiyle görüşmek istemediklerini ifade eden Miroğlu, “Onlar bu Mecliste onları en iyi anlayabilecek insanlardan biri olduğumu biliyorlardı. Ama tabii ki PKK’nin infaz listesinde bir adamla görüşmek istemezler, görüşemezler çünkü öyle bir iradeleri yok; bunu da çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu.
"Kendi yavrularını katlediyorlarsa..."
Komisyon Başkanı Mustafa Yeneroğlu da, Barış Annelerini kastederek, “Kendi yavruları katlediliyorsa o daha bir üzücü. Sonuçta kendi yavruları varken neticede bir terör örgütünün liderinin meselesini benimle görüşmesinler” diye belirtti.
Meclis İnsana Haklarını İnceleme Komisyonu’nda Barış Anneleri tartışmaları şöyle:
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Öcalan barış getirdi de şu an tecrit iradesi başka bir şey getiriyor.
Başkan - Tabii, tabii, mutlaka, eyvallah!
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Farklı düşünüyoruz.
Başkan – Tabii ki farklı düşüneceğiz, orada bir sıkıntı yok zaten onu beyan ediyorsunuz, bir problem yok. Fakat şu var: Ben yine ne barış -anne ne de böyle bir olayı birbiriyle bağdaştıramadığımı, sonuçta barış için harekete geçmesi gereken insanlar ilk önce terör örgütüyle gidip uğraşmaları gerektiğini, özellikle “anne” vasfını taşıyan insanların da bana göre daha öncelikli görevleri olduğunu, her gün bu ülkede onların yavruları yaşında çocukların katledildiğini, bunların kendileri için...
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Kendi yavruları da katledildi.
Başkan – Kendi yavruları katlediliyorsa o daha bir üzücü çünkü sonuçta kendi yavruları varken neticede bir terör örgütünün liderinin meselesini benimle görüp görüşmesinler.
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Çözümün nasıl bir sonuç getirdiğini biliyoruz Sayın Başkan. Bu konuyu uzatmayacağım.
Başkan – Müsaade buyurun. Ben de bu konuyla ilgili kendilerine böyle bir konuyla ilgili görüşmeyeceğimi beyan ettim, bu konuda da kararlıyım zaten bunu da kamuoyuna da ifade ettim; olay bundan ibaret. Bununla ilgili de daha fazla bu işi büyütmenin gereği olduğunu da düşünmüyorum.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Şimdi, değerli arkadaşlar, benim de bu konuyla ilgili söylemek istediğim şu: Başkan o gün yani Barış Annelerinin Mecliste olduğu gün bizi aradı ve kendisinin burada olmadığını, benim görüşmemi istedi. Biz de Filiz Kerestecioğlu Vekilimizin makamını aradık ve kabul edebileceğimizi, görüşebileceğimizi söyledik. Şimdi siz Başkana diyorsunuz ki: “Siz onları anlayamazsınız.” Ama herhâlde bu Mecliste onları anlayacak biri varsa o da benim.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Evet. Onların hikâyesini yazmış ve o hikâyeleri yazarken karşılıklı anlamış biriyim ben. Dolayısıyla onlar da bunu çok iyi biliyorlar ama maalesef o içinde bulundukları ideolojik kuşatma...
Ayşe Acar Başaran (Batman) – İdeolojik kuşatma değil.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Dinleyin biraz ya. Bakın kendi hikâyelerini yazmış ve o hikâyelerin binlerce insana ulaşmasını sağlamış bir milletvekiliyle görüşmek istemediler Barış Anneleri.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Bakın, bu Barış Annelerinin temel şey yaptıkları alan Cumartesi Anneleri. Tabii ki o Cumartesi Annelerinin yaşadığı acıyı herkes biliyor ama bu Cumartesi Anneleri ya da Barış Anneleri ne diyeceksek İnsan Hakları Komisyonu Başkanıyla görüşmek için? Sizin o sözünü ettiğiniz kendi evlatlarının acılarını barındıran, o yası ifade eden dosyalarla gelmediler buraya; bundan da çok eminiz. Siz zaten bunu söylemediniz, siz dediniz ki: “Öcalan üzerindeki tecrit.” Öcalan üzerindeki tecrit politik bir meseledir. Bunu çok iyi biliyorsunuz. Öcalan üzerindeki tecrit de bu ülkeye barış falan getirmedi.
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Savaş getirdi, doğru!
Orhan Miroğlu (Mardin) – Öcalan üzerindeki tecrit, şehirlere binlerce militanın gelmesini sağladı, bu tecridin kalkması onu sağladı. Yani o yüzden mantığını biraz gözden geçirin.
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Tecrit, bu konuyu sizinle tartışabiliriz.
Başkan – Lütfen ya, olmaz ki bu şekilde.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Öcalan üzerinde tecrit yoksa bu ülkede barış falan olmuyor hanımefendi, maalesef olmuyor. Olmadığını hendekler faciasında gördük.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Dolayısıyla Barış Annelerinin 30 tane hikâyesini 30 anneyle bizzat görüşerek on yıl önce röportajlar gerçekleştirmiş ve o kitap da Türkiye’de tek 2’nci bir kitap yazılmadı. Yazın yani oturun onları anlamaya çalışın, sizler bunu yapabilirsiniz. Niye yapmıyorsunuz?
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Sayın Milletvekili ben onu yaşayan biriyim.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Anladım da, onlar bu Mecliste onları en iyi anlayabilecek insanlardan biri olduğumu biliyorlardı. Ama tabii ki PKK’nin infaz listesinde bir adamla görüşmek istemezler, görüşemezler çünkü öyle bir iradeleri yok; bunu da çok iyi biliyoruz.
Ayşe Acar Başaran (Batman) – İyi ki görüşmemişler!
MEHMET METİNER (İstanbul) – Kimse bize maval okumasın!
Orhan Miroğlu (Mardin) – Bu yüzden yani bu Komisyonun asıl işlevini böyle istismara açık hadiseler hâline getirmeyin, gerek yok. Bu Komisyon ihlallerle ilgili bir komisyondur, bu Komisyon Barış Annelerinin getirdiği “Evlatlarımız kayboldu, bu evlatlarımızın bulunmasını istiyoruz.” Gibi bir fikre açık bir komisyondur. Ama “Abdullah Öcalan siyasi misyonunu yeniden kazansın.” bu, Barış Annelerinin işi değil. Bu, başka g rupların işidir.
Kaldı ki hiç merak etmeyin, Abdullah Öcalan’la gerektiği zaman bu devletin istihbarat örgütleri görüşüyor ve hiçbir zaman Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecrit sırf Barış Annelerinin çabaları sonucu ortadan kalkmış bir tecrit değil. Siyasi konjonktür, siyasi şartlar gerektirdiği zaman Abdullah Öcalan’la devlet görüşmüştür ve belli süreçler başlamıştır, Oslo’dan ne bileyim “çözüm süreci” dediğimiz sürece kadar, hadise budur. Dolayısıyla o annelere siz de tavsiye edin, diyen ki: Yaşadığınız ac ıyı Komisyona taşıyın.
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Tavsiyemizi ederiz, bir daha sizinle görüşmezler.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Abdullah Öcalan yeniden siyasi misyon alsın, sizin göreviniz değil sevgili annelerimiz deyin, bunu diyebilirseniz hakikaten Komisyonumuz o annelere çok faydalı işler yapabilir. O hikâyelerin mutlu sonla hiç değilse çocuklarının akıbetinin ne olduğunu öğrenebilirler belki onlara...
Ayşe Acar Başaran (Batman) – Ben niye “Barış Anneleri” diye bir dernek kuruldu, niye bu derneğin adının Barış Anneleri olduğunu biliyorum.
Orhan Miroğlu (Mardin) – Evet öyle. Barış Annelerinin görevi Abdullah Öcalan’a yeni siyasi misyon yüklemek değil. Barış Annelerinin görevi, Barış Annelerinin acısı, yası o yası, acıyı Komisyonumuzun huzuruna getirmeyi gerektiriyor. Bu konuda onlara yardımcı olursanız çok iyi olur, biz de yardımcı oluruz.