Politika

AKP'li Canikli: Bazı BDP'lilerin tavırları süreci sabote etmeye yönelik

AKP Canikli, milletvekillerinin İmralı'da Öcalan'la görüşmesine ilişkin, 'Bu görüşmeleri siyasi bir müzakere olarak değerlendirmemek gerekiyor' dedi

04 Ocak 2013 21:15

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, bazı BDP'li yöneticilerin yaptıkları açıklamalarla terör sorununun çözümündeki yeni süreci sabote etmeye çalıştıklarını belirterek, "BDP'nin açıklamaları, şuandaki tavırları en azından bazı yöneticilerinin ya da yetkililerinin tavırlarının çok iyi niyetli olmadığını, belki biraz bir bölümüyle süreci sabote etmeye yönelik olduğunu da söylememiz mümkün. Mesela Çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda yaşananlar buna bir örnektir" dedi.

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, AKP MYK toplantısı öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Abdullah Öcalan'la İmralı'da gerçekleşen görüşmeye ilişkin yeni bir sürecin yeni bir açılım anlamına gelip gelemeyeceği sorulması üzerine Canikli, "Bütün bu gelişmeleri olanları, bu süreci terörle mücadelenin bir parçası olarak görmek lazım. Terörü bitirmenin bir boyutu olarak görmek lazım. Tabii bu mücadele çok yönlü bir mücadele. Türkiye'de terörün bitirilmesi gerekiyor" dedi.

Terör sorunun bitirilmesinin toplumsal bir talep olduğuna dikkat çeken Canikli, "Ama birçok boyutu var bunun. Sadece sosyal ya da ekonomik ya da askeri boyuta indirgemek meseleyi tam olarak özünü, içeriğini kavrayamamak anlamına gelir. Bahsettiğiniz süreç esasında biraz önce söylediğim bu komple yapının komple çabanın bir parçası. Sistemin bir parçası, bir bölümü. Olayı bu şekilde okumak lazım. Ve bu sorunu Türkiye'nin gündeminden düşürmek için elbette devlet olmanın gereği olan temel ilkelerden taviz vermemek şartıyla bu mücadele bu çalışma bu çaba her noktada yürütülebilir" şeklinde konuştu.

 

'Bu görüşmeler yeni yapılmıyor daha önceki dönemlerde de yapılıyordu'

 

Yaşanan sürecin siyasi bir müzakere olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade eden Canikli şunları kaydetti:

"Son yapılan açıklamalar ve bugünlerde basının gündeminde olan konu da budur esas itibariyle. Bu görüşmeler yeni yapılmıyor daha önceki dönemlerde de yapılıyordu. Ama bu görüşmeleri, bu süreci siyasi bir müzakere olarak değerlendirmemek gerekiyor. İfade etmeye çalıştığım, Türkiye'de terör probleminin çözümünde kullanılması gereken araçlardan bir tanesidir ve o araç kullanılıyor. Bir başka ifadeyle, daha doğrusu hükümetimiz bu amaçla sonuç alabileceği, sorunun çözümüne kaktı sağlayabileceği herhangi bir araç, bir imkan varsa, onları sonuna kadar kullanmakta kararlı ve onun bir devamı olarak bunu görmek lazım.

Yoksa bu görüşmeler bizim hükümetimiz döneminde de, biraz önce çizmeye çalıştığım kriter çerçevesinde; yani devlet olmanın gerektirdiği hassasiyetler dikkate alınarak, onlar çiğnenmeyerek çok uzun yıllardan beri devam ediyor, yapılageliyor, yapılıyor. Bizden önceki hükümetler döneminde de yapılıyor, bunu biliyoruz. Yani bu sürecin daha şeffaf bir şekilde yürütülmesi, bütün herkesin gözü önünde, bütün milletimizin gözü önünde yürütülmesinin daha sağlıklı bir yöntem olduğunu düşünüyoruz.

Bir de şu var; bunlar çok gizli kapaklı yürütüldüğü zaman çok fazla speküle edilen konular aynı zamanda. Vatandaşın kafasını karıştırmaya müsait konular. Ona da imkan sağlamak, böyle bir zeminin oluşumunu da engellemek amacıyla bu sürecin daha açık bir şekilde yürütülmesi hem milletin, toplumun, tarafların aynı zamanda moral noktasında daha ileri bir noktaya götürecektir. Ve şu şekilde değerlendirilebilir; tabii bu kadar açık bir şekilde, net bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması önemli mesafeler alındığını, önemli sonuçlar elde edildiğini ya da edilebileceğinin de göstergesi olarak değerlendirmek çok iyimser bir şey olmayacaktır, gerçekçi bir yaklaşım olacaktır."

 

'Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesinin nedeni, belli bir noktaya gelmiş olması'

 

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, bir gazetecinin şuan örgütün silah bırakmaya daha yakın olup olmadığını sorması üzerine, "Bunları göreceğiz, şuanda çok net kesin çizgilerle tanımlamak doğru değil, hem mümkün değil hem de doğru değil. Ama biraz önce söylemeye çalıştığım gibi bu kadar açık bir şekilde, şeffaf bir şekilde yürütülmesinin nedenlerinden bir tanesi de belli bir noktaya gelmiş olması olarak değerlendirmek mümkündür" yanıtını verdi.

Daha önce sürecin sabotaj edilmesinin hükümeti şeffaflık rotası çizmeye yöneltip yöneltemediği sorulması üzerine Canikli şunları söyledi:

"Yani sürecin geldiği nokta bir. Ayrıca daha önce çok kapaklı kaldığı zaman kamuoyuyla paylaşılmadığı zaman sürecin aleyhinde yapılan açıklamalar, karalayıcı, hatta kara propaganda olarak tanımlayabileceğimiz açıklamalara kamuoyunun ikna edilebildiği, yönlendirilebildiği yanlış şekilde bir dezenformasyon gündeme gelebildiğini biz gördük geçmişte. Bunun da önüne geçecektir ve daha böyle gerçek dışı, hiçbir şekilde hükümetimizin düşünmediği, gündeme gelmeyen sonuçlar şeklinde kamuoyuyla paylaşılması yani 'ülke bölünüyor, parçalanıyor' neyse işte buna benzer, bu çerçevede toplanabilecek yanlış değerlendirmelerin de önünün kesilmesi açısından da son derece etkili bir yöntem olacaktır."

 

'Altının çizilmesi gereken, terörün bitirilmesidir'

 

Canikli, "Silah bırakma talebine karşılık düşünülen ya da önerilecek teklif nedir?" sorusu üzerine ise, "Bu yürüyen bir süreç. Takdir edersiniz ki son derece hassas bir konu ve bu görüşmeler devam ediyor. Burada herhangi bir spesifik nokta üzerinde durmamak lazım. Burada tekrar altının çizilmesi gereken şey; terörün bitirilmesidir. Terör örgütünün ve terörün bitirilmesidir. Bütün hükümetimizin çabası budur, yapılması gerekenler bu çerçevede yapılıyor. Nokta, nokta, tek tek işte yani cümle bazında, konu başlığıyla detaylı bir şekilde bunların irdelenmesi veya gündeme getirilmesi çok doğru değil. Zaten mümkün de değil, çünkü yürüyen bir süreç" değerlendirmesinde bulundu.

Hükümetin sürecin sabotaj edilmesine karşılık bir hazırlığı olup olmadığı sorulması üzerine Canikli, "Bugün Adalet Bakanımızın bununla ilgili bir açıklaması oldu, kamuoyuyla paylaştı. Adalet Bakanımızın açıklaması önemlidir. Yani bu söylediğiniz hususla ilgili geçmişte ortaya çıkan ve süreci olumsuz yönde etkileyen, tırnak içerisinde sabote diyebileceğimiz şekilde süreci olumsuz yönde etkileyen o gelişmeler noktasında Adalet Bakanlığımızın dikkat çeken açıklaması oldu bugün. Onu tekrarlamakta fayda var" diye konuştu.

 

'BDP'li bazı yöneticilerin açıklamaları sürecin sabote etmeye yönelik'

 

Bir gazetecinin, "BDP, AKP'nin umut vermediğini de savunuyor" sorusu üzerine Canikli şu değerlendirmelerde bulundu:

"Biliyorsunuz BDP'nin bugüne kadar bu konuda kendi iradesini ortaya koyamadığını biliyoruz. Bir siyasi partiden beklenmesi gereken ve kendisine destek veren kesimlerin iradesini yansıtma noktasında sınıfta kaldığını ve bunu yapamadığını biliyoruz. BDP'nin bu konuda kendi özel, özgün iradesi yoktur. Onun iradesi hipotek altındadır. Dolaysıyla BDP'nin, böyle yapıdaki bir siyasi partinin bu konuda açıkçası çok fazla katkı sağlayacağını bugüne kadar olmadı. Bundan sonra da düşünmüyoruz. Dolayısıyla BDP'nin açıklamalarını şuandaki tavırları en azından bazı yöneticilerinin ya da yetkililerinin tavırlarının çok iyi niyetli olmadığını, belki biraz bir bölümüyle süreci sabote etmeye yönelik olduğunu da söylememiz mümkün. Mesela Çarşamba günü TBMM Genel Kurulu'nda yaşananlar buna bir örnektir."

 

'Bedelli askerlikle ilgili bir karar yok'

 

Gazetecilerin "Bedelli askerlikle ilgili yaşın düşürülmesi gibi bir teklif söz konusu mu?" sorusu üzerine Canikli, "Şunda öyle bir kararımız yok" dedi.

Konunun bugünkü MYK toplantısında gündeme gelip gelmeyeceği sorulması üzerine ise Canikli, "Türkiye'nin gündemindeki her şey MYK'nın gündemine gelebilir" cevabını verdi.