AKP Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisinin grup toplantısında söylediği "FETÖ'nün bir numaralı sanığı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır!" sözleriyle ilgili olarak "CHP Genel Başkanı aymaz bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, 'FETÖ'nün başı, siyasi ayağı' demek suretiyle suç isnadında bulunmuştur, çok ağır bir şekilde iftira etmiştir. Bunun bedelini mutlaka ödeyecektir" dedi.
TIKLAYIN-Kılıçdaroğlu: FETÖ'nün bir numaralı sanığı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır!
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında 'FETÖ'nün asker, hâkim, öğretmen ayağının bile bulunduğunu ancak siyasi ayağının ortaya çıkmadığını söyleyerek "Buradan ilk kez açıklıyorum. FETÖ'nün bir numaralı sanığı, Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zattır!" dedi.
TIKLAYIN-AKP'den Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün 1 numaralı sanığı Cumhurbaşkanı'dır" sözlerine yanıt
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, partisinin grup toplantısındaki iddialarına ilişkin AA'ya konuşan Yazıcı, "Maalesef Anamuhalefet Partisi Genel Başkanı tabiri caizse freni patlamış, kontrolünü kaybetmiş bir kamyon gibi hemen hemen her salı günü sağa sola çarpıyor, bugün de Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almış bulunuyor" dedi.
Konuya ilişkin çok fazla söze gerek olmadığını belirten Yazıcı, "Bu söylemin sahibi, gerçekten objektif bir değerlendirmeye tabi tuttuğunuzda farik ve mümeyyiz olma vasfını yitirmiş bir görüntü veriyor. Bu söylemin şeref ve haysiyetle, insanlık değerleriyle bağdaşır hiçbir tarafı yok. Gerçeklikten yoksun, gündem değiştirmeye, kendisiyle alakalı gündem oluşturmaya yönelik bir söylem" diye konuştu.
Yazıcı, "Milletin seçerek Cumhurbaşkanlığı makamına getirdiği Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, Türk tarihinde bu denli şeref ve haysiyetten yoksun hiçbir vatandaşın, bu içerikte bir söylemde bulunmadığını" söyledi.
Bu durumun tarihte bir ilk olduğunu kaydeden Yazıcı, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar hiçbir Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına, bugün Kılıçdaroğlu'nun kullandığı sözcüklere benzer, bunların hatta dörtte biri oranında ağır içerikli söylemde bulunulmuş değildir. Kendisi (Kılıçdaroğlu) çok kullanır '15 Temmuz kontrollü darbe.' Sanırım bunları birilerinin kontrolüyle dile getirmektedir. Bu söylemin arkasındaki suflör FETÖ'dür çünkü Türkiye'de FETÖ ile kim etkin mücadele ediyorsa, kim son derece kararlı bir tutum sergiliyorsa Kemal Kılıçdaroğlu'nun hedefinde o kişi vardır. Dünya alem biliyor, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz gecesi, televizyonlardan millete çağrısı bu aziz milletin bu alçak darbecilere karşı sokakta coşmasının muharrik noktasıdır. Bu sebeple aziz milletimiz, vatandaşlarımız Cumhurbaşkanımıza medyunu şükrandır. Bunu tersine çevirmekle ne elde edecek? Bunun hesabını verecek, bunun hesabı sorulacak."
Kılıçdaroğlu'nun iddiasını ispatla yükümlü olduğunu vurgulayan Yazıcı, "Öyle çıkıp da grup toplantısında kontrollü veya kontrolsüz bir şekilde tahkir veya tezyifte bulunmakla kurtulamaz. Bunun hesabını verecektir. Millet de bunun hesabını soracaktır. Bu söylemin bir amacı da başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti devletinin, kurumlarının, hükümetin, parlamentonun hep birlikte FETÖ ile çok etkin ve kararlı bir biçimde mücadelesini sulandırmaya matuf söylemdir. Böyle bir şey olamaz" dedi.
"Cumhuriyet Halk Partisi maalesef bugünkü söylemiyle ipi azıya almış, kontrolden çıkmış durumdadır." diyen Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"CHP'lilerin acil olarak öncelikle genel başkanlarının partilerini bu duruma düşürmesini önleyici önlem almaları gerekir. Elbette bu söylemin hesabını da yargı önünde ve siyaseten de millet nezdinde verecektir. Bu iftira, 'FETÖ'cü, FETÖ'nün bir numaralı ayağı' ne demek? FETÖ demek vatan haini demektir. Biz FETÖ, FETÖ'cü demekle vatan hainliğinin tanımını yapıyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminin failleri FETÖ'cüdür. Baş FETÖ'cü Pensilvanya'da. Birisine FETÖ'cü demek, sen vatan hainisin demektir. CHP Genel Başkanı aymaz bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na, 'FETÖ'nün başı, siyasi ayağı' demek suretiyle suç isnadında bulunmuştur, çok ağır bir şekilde iftira etmiştir. Bunun bedelini mutlaka ödeyecektir."
