"Doğu Akdeniz’deki “Yunan tiyatrosu” hukuksuzluk ve şımarıklıktan başka bir şey değildir. Buna eklenen Fransız tehditkarlığı ise ciddiyetsizliktir. Avrupa Birliği bu siyasi tiyatronun figüranı olmamalıdır.
Yunanistan’ın diplomasiden anladığı kendi şımarıklığını Avrupa siyaseti haline getirmektir. Macron yönetimi ise el attığı her konudaki başarısızlığını Akdeniz’de laf kalabalığı ile örtmeye çalışıyor. Kabadayılık, mahalle dayanışması ve şımarıklık üçlüsünden siyaset çıkmaz.
Mavi Vatan’da tek damla sudan taviz vermeyeceğiz. Kendi Mavi Vatan’ımızda siyasi oyun oynatmayız. Türkiye ile hak ve hukuk temelinde konuşan kazanır. Türkiye’ye tehdit diliyle konuşan kaybeder. Nokta."
Ne olmuştu?