AKP'li Turan, "İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun kutlandığı törende bir belediye başkanının söylemleriyle adeta bir utanca şahitlik ettik. Sanki İzmir'in Yunanistan’dan kurtulmasını değil de Osmanlı'nın yıkılmasını kutlar bir dille konuşma yaptığını gördük. Adam sanki İzmir'in değil de Atina'nın belediye başkanı. Yunan'ın denize dökülmesini değil de Osmanlı'nın yıkılmasını kutlayan tarzda bir konuşma yaptı" dedi.
Biga’nın kurtuluşunun 100. yıldönümü etkinliklerinde konuşan Bülent Turan, şöyle konuştu:
"Dün maalesef bu emaneti taşıdığımız en önemli zamanların birisinde, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun kutlandığı törenlerde bir belediye başkanının söylemleriyle adeta bir utanca şahitlik ettik. Sanki İzmir'in Yunanistan’dan kurtulmasını değil de Osmanlı'nın yıkılmasını kutlar bir dille konuşma yaptığını gördük. Adam sanki İzmir'in değil de Atina'nın belediye başkanı. Yunan'ın denize dökülmesini değil de Osmanlı'nın yıkılmasını kutlayan tarzda bir konuşma yaptı. Oysa Osmanlı da bizim, Cumhuriyet de bizim. Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk Osmanlı Paşası değil miydi? Bu iddia, yani belediye başkanının bu kötü konuşması cahillikten başka bildiğiniz kindarlık, ahmaklık. Büyük bir coşkuyla söylediğimiz İzmir Marşı bile dün akşam belediye başkanının konuşmasının sonunda söylemiş olduğu İzmir Marşı bile aslında bir Kafkasya Marşıdır, bir Osmanlı marşıdır. Cumhuriyetimizin kurulmasından önceki milli mücadele yıllarında 'Kafkasya dağlarında çiçekler açar' diye söylenen o güzel marşı, sonraki yıllarda İzmir Marşı olarak revize ettik. Keyifle söyledik. Ancak İzmir Marşı’nı söyleyerek, Osmanlı'ya hakaret etmenin ahmaklığını söylemek için hatırlatıyorum bunları. Bu marşın Kafkasya Marşı olarak yazılması 1914'tedir. İzmir'in Kurtuluşu ise 1922'dir. Yani İzmir'in kurtuluşundan çok önce bu marş yazılmıştır.
Güzel İzmir, kadim İzmir düşman işgalinden kurtuldu ama bu kötü anlayıştan, bu saçma zihniyetten maalesef kurtulamadı. Üzülüyoruz ama milletin irfanı, izanı mutlaka bunlara ayar çekecek. Bugünler de geçecek. Yara en çok iyileşirken sızlarmış. Bir diğer ifadeyle, gecenin en karanlık anı şafağa en yakın anmış. Bu yaşadığımız ızdırap dolu söylem, yani Yunanistan'ı değil de Türkiye'yi kınayan, Osmanlı'yı kınayan anlayış gelecek ve geçecek. Osmanlı'nın da Selçuklu’nun da Türkiye Cumhuriyeti'nin de bu milletin en kıymetli değerleri olduğunu herkes bilecek. Bu aziz milletin irfanı, izanı yanlış yapanlara mutlaka ayar çekecektir" (DHA)