Politika

'AKP kara para aklıyor'

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri ve Yimpaş yapılanmasında illegal yollardan AKP'ye para aktarılıyor" dedi.

15 Nisan 2009 03:00

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP'li Yozgat Şefaatli ilçe teşkilatının, kara para ya da kayıt dışı para trafiğinin yönlendirilmesinde önemli bir rol üstlendiğini iddia ederek, "Deniz Feneri ve Yimpaş yapılanması içinde kayıt dışı ve illegal yollardan AKP'ye para aktarıldığına dair bulgular var" dedi.

SPK'nın raporuna işaret etti

Kart, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Yimpaş Grubunun, Deniz Feneri olayıyla illegal ilişkiler içinde olduğunu, bu iki grubun da Hükümetçe himaye edildiğini gösteren bulguların bulunduğunu öne sürdü.

Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) 2005 tarihli raporuna işaret eden Kart, raporda, Yimpaş GbmH’nın 13 bin 500 küçük yatırımcıdan yaklaşık 150 milyon avro topladığı, Türkiye’de kurulu Yimpaş Grubu şirketlerince satın alınan Yimpaş GmbH hisselerinin tamamının, GmbH’nın gerçek kişi ortaklarından alındığı, bu ortaklara ödeme yapılmadığı, örtülü kazanç aktarımı bulgularının, organize yolsuzluk mekanizmasının olduğunun tespit edildiğini savundu.

Kart, bu rapor esas alınarak, suç duyurusu üzerine, Dursun Uyar ve Kadir Şöhret’in de aralarında bulunduğu bazı kişiler hakkında Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını söyledi.
Mağdurların suç duyurusu üzerine, bu kişiler hakkında yolsuzluk iddiasıyla tahkikat yapıldığını belirten Kart, bunun sonucunda bu kişiler yönünden Yimpaş Holding’in zararının 903 bin 391 avro olduğunun anlaşıldığını ifade etti. Kart, soruşturmadan 3 yıl sonra yetkisizlik kararı verildiğini, bu dosyanın Yozgat 1. Asliye Ceza Mahkemesinde derdest olduğunu kaydetti.

'Onlarca dosya var'

Kart, bu sanıklar hakkında açılan ya da soruşturması süren onlarca dosyanın bulunduğunu ifade etti.

Yozgat 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2006 tarihli yargılama dosyasında ise sanıklar Dursun Uyar ve arkadaşlarının, dolandırıcılık suçunu işlediği ve 10 bin 8 kişinin bu eylemler nedeniyle mağdur olduğunun hüküm altına alındığını vurgulayan Kart, 2006’da bu sanıkların ikişer yıl hapis cezasına çarptırıldığını belirtti.

'Aynı aktörler rol üstlenmiş'

Kamu gücünü ve devlet yetkisini arkasına alarak vatandaşları dolandıran bir organizasyonun bulunduğunu öne süren Kart, "Deniz Feneri organizasyonuyla Yimpaş yapılanması iç içe geçmiş durumdadır. İki yapılanmada aynı aktörler rol üstlenmiştir. Faik Gürler ile Dursun Uyar arasında enişte-kayınbirader ya da bacanak ilişkisi vardır. Mehmet Gürhan’ın kayınpederi Şükrü Kurum Yimpaş’ta yönetici, oğlu Recep Kurum ise Deniz Feneri e.V’de yöneticidir" diye konuştu.

Kart, "Ortaya çıkan bulgular, bu yolsuzluk mekanizmalarıyla AKP yönetimlerinin fiili ilişkisini göstermektedir. Organik bağın bulunduğuna yönelik bulgular söz konusudur" görüşünü savundu.

'İllegal yollardan para aktarma'

"AKP Yozgat Şefaatli ilçe teşkilatının kara para ya da kayıt dışı para trafiğinin yönlendirilmesinde önemli bir rol üstlendiğine dair bilgiler tarafımıza ulaştı" diyen Kart, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Deniz Feneri ve Yimpaş yapılanması içinde kayıt dışı ve illegal yollardan AKP’ye para aktarıldığına dair bulgular söz konusudur. Örgüt sorumlusu ve hizmet ilişkisi içinde olduğu kişi aracılığıyla olağanüstü boyutlarda gayrimenkul edinildiği, likit transferlerin yapıldığına dair somut ve resmi belgeler mevcuttur.

Yine bu kapsamda; Yimpaş dosyalarının asli sanıklarından Şefaatli doğumlu Kadir Şöhret hakkında beyan harici olarak tespit olunan 23 bin 900 gram muhtelif altına, Gümrük Muhafaza Müdürlüğünün 1997 tarihli yazısıyla el konuldu, bu kişiyi sorgulamada hazır etmek üzere kefaleten teslim alan milletvekili Yimpaş Yönetim Kurulu Üyesi, AKP’nin kurucu üyesi ve 22. Dönemde de AKP Milletvekili olarak görev yaptı. AKP Şefaatli ilçe örgütü sorumlusu ve hizmet ilişkisi içinde bulunduğu kişiyle ilgili para ve mal varlıklarının boyutu nedir? Şefaatli’deki Ziraat ya da İş Bankasında bu konuda düzenlenen teftiş raporları hakkında idari ve adli anlamda herhangi bir işlem yapıldı mı?"

Atilla Kart, Deniz Feneri, Yimpaş ve benzeri olaylarda neden yasal çerçevede telefon dinlemesi yapılmadığını sorarak, "Çünkü bu dinlemeyi yapmak mevkinde olan bürokratik ve siyasi kadrolar, bu yolsuzluk ilişkilerinden beslenmektedir" dedi