Magazin

Akit yazarı: Müslümanların inançlarıyla dalga geçen Cem Yılmaz'a hukuki tepki yok; bu ne hoşgörü!

'Müslümanların değerleri ile böylesine pervasızca dalga geçenler var mıydı?'

18 Temmuz 2015 15:29

Yeni Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven, son dönemde hükümeti eleştiren açıklamaları ve Twitter paylaşımları ile dikkat çeken ünlü komedyen Cem Yılmaz'ı hedef aldı. Cem Yılmaz için "Gittikçe dindarlaşan bir toplumun asla 'müsamaha' ile bakamayacağı, tepkisizlikle karşılamayacağı ifadeler kullanıyor" iddiasında bulunan Arseven, "Bunların yapılmasından ziyade, yapılmasına 'hukuki' yollardan tepki gösterilmemesine şaşmak lazım. Dindarlaşan Türkiye'de bu ne hoşgörü" dedi.

Arseven'in Akit'te "Cem Yılmaz’a gülen 'Müslüman'lar!.." başlığıyla yayımlanan (18 Temmuz 2015) yazısından ilgili bölümler şöyle:

Memleketin en “popüler” komedyenlerinden biri.

“Cennet” ve “Cehennem” kavramlarını sözüm ona “ti”ye alırken, seyircileri kuvvetli kahkaha ve alkışlarla destek veriyor.

Milyonlarca memleket evladının da, sosyal medya aracılığı ile izlediği Cem Yılmaz Show’da, “gittikçe” dindarlaşan bir toplumun asla “müsamaha” ile bakamayacağı, tepkisizlikle karşılamayacağı ifadeler kullanılıyor.

Cennet anlatılırken, mesele “avakodalara-ananaslara” indirgeniyor, “cinsel”lik içeren göndermelerde bulunuluyor!!!!

“Cehennem ateşi” mesela; “Hafif bronzlaşmak için” bire bir’MİŞ!!!!!!

Cehennem kelimesi, Kur’an-ı Kerim’in 178 ayetinde yer alıyor…

Allah’a ortak koşanlar, faiz kullananlar, kâfirler, yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, Peygamber’e isyan edenler, Allah’ın ayetleriyle alay edenler, Cehennem ateşi ile “müjdeleniyor”. 

Cem Yılmaz ise, bu ateşi kendince tasvir ederken, “akıllı fırın”a getiriyor işi, akıllı fırının içinde de bir televizyon, kasedini koyuyorlar!!!

Volkan Ertit’in “Endiyeli Muhafazakârlar Çağı” adlı kitabını, “Bayram izni”nde okurken, Türkiye “Dindarlaşıyor mu, dinden uzaklaşıyor mu?” sorusu üzerine tefekkür ettim...

Cem Yılmaz misali son derece önemli.

Çocukluk yıllarımdaki komedyenleri hatırlıyorum; Müslümanların değerleri ile, inançları ile böylesine pervasız biçimde “dalga” geçenler var mıydı acaba?..

O günlerde, bu işler örtülü olarak yapılırdı;  mahalle tipi “hacı amca”nın kiracısına insafsızlık etmesi ya da ölçüde tartıda “adalet”e riayet etmemesi yollu görüntülerle, inceden mesajlar verilirdi; “Bu devirde hacıdan hocadan korkacaksın!”

Böyle yapılırdı ancak Müslümanların inançları ile böylesine “cepheden” bir dalga geçiş pek görülmezdi.

Bugün, bunlar son derece açık bir şekilde yapılıyor.

Bunların yapılmasından ziyade, yapılmasına “hukuki” yollardan tepki gösterilmemesine şaşmak lazım.

“Dindarlaşan Türkiye”de bu ne “hoşgörü!”