Tayland Büyükelçiliği'nin dört Türk okulunun 'FETÖ'cü olduğu için' kapatılması talebinde bulunduğunu yazan Akit yazarı Serdar Demirel Taylandlı bir akademisyenin kendisine gönderdiği mesajı yayımladı. Taylandlı akademisyenin "Şu anda FETÖ ile mücadele konusunda Tayland’da haberler oluyor. Türkiye Büyükelçiliği dört tane okulun isimlerini zikreden bir basın açıklaması yayınladı. Biz bunu çok iyi anlıyoruz. Fakat buradaki insanların bizim gibi düşünmesi çok zor görünüyor. Bir de iftira olarak görünüyor. Ayrıca o okulların yerel sahipleri de var ve onlar Gülen’e mensup değiller. Bazı okullara ortak olan işadamları var. Ve onlar Tayland’da saygın insanlar" dediğini aktardı. Akit yazarı Demirel, "İş böyle giderse Gülencileri bitirme değil daha çok onlara acıyan insanların sayısı çoğalabilir. İyi bir strateji ile mücadele edilmiyor diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?" diye sordu.
Serdar Demirel'in bugünkü yazısı şöyle:
Yurtiçinde FETÖ ile mücadelede bazı şeylerin yanlış yapıldığı artık her düzeyde insan tarafından dillendiriliyor. ‘At izinin it izine karıştığı’ bir zeminde bunların niye olduğuna dair gazetelerde epey yazılar da çıkıyor. Ama bunun bir de yurtdışı ayağı var.
Meseleyi anlatmak için Tayland üzerinden yürüyelim. Önce T.C. Bangkok Büyükelçilik resmi sitesinden bir alıntı yapalım:
Büyükelçilik Duyurusu
Fetullah Gülen Terör Örgütü (Fetö) İle Bağlantılı Tayland’daki Okullar Hakkında Duyuru, 14.09.2016.
Büyükelçiliğimizin 31 Temmuz ve 31 Ağustos 2016 tarihli duyurularına atıfla, Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı, aşağıda kayıtlı Tayland’daki okullar bağlamında gerekli önlemlerin alınması talebinin diplomatik kanallar yoluyla bir kez daha Tayland makamlarına resmi olarak iletildiği duyurulur.
Pan – Asia International School
Chindamanee School English Program
Siriwat Wittaya English Program
Wichai Wittaya English Program
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığı’nca, 2016-2017 eğitim – öğretim yılından itibaren, Türkiye dışında faaliyet gösteren FETÖ iltisaklı eğitim kurumlarının diploma denklik işlemleri yapılmayacak ve bahsekonu diplomalara denklik verilmeyecektir.
(http://bangkok.be.mfa.gov.tr/ShowAnnouncement.aspx?ID=320019)
Şimdi, bir Türkiye dostu, bir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan muhibbi olan Taylandlı bir Müslümanın bu bildiriye ve orada yapılanlara dair bana gönderdiği mesajı aşağıya alıntılayacağım. Olaya müdahale edelim diye göndermiş. Tercüme değil, direkt kendisinin Türkçe yazdığı not. Zira kendisi çok iyi düzeyde Türkçe bilen ve Türkiye’de olan gelişmeleri yakından takip eden akademik hayattan bir dostumuz. Bakın ne diyor:
“Hocam, nasılsınız?
Bir konuda danışmak istiyorum. Şu anda FETÖ ile mücadele konusunda Tayland’da haberler oluyor. Türkiye Büyükelçiliği dört tane okulun isimlerini zikreden bir basın açıklaması yayınladı. (Yukarıda verdiğim metni alıntılamış)
Biz bunu çok iyi anlıyoruz. Fakat buradaki insanların bizim gibi düşünmesi çok zor görünüyor. Bir de iftira olarak görünüyor. Ayrıca o okulların yerel sahipleri de var ve onlar Gülen’e mensup değiller. Bazı okullara ortak olan işadamları var. Ve onlar Tayland’da saygın insanlar.
İş böyle giderse Gülencileri bitirme değil daha çok onlara acıyan insanların sayısı çoğalabilir. İyi bir strateji ile mücadele edilmiyor diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz?”
Buna benzer şikayetleri Endonezya’da da duyduk, Fas’tan da duyduk. Yapılan duyurularda, öne sürülen taleplerde yerel hassasiyetler dikkate alınmıyor. Türkiye’nin intikam duygularıyla hareket ettiğine kanaat getiriyor insanlar. Bu tür metinler dikkatle çalışılmalı, muhatap kitlenin ve idarecilerin zihin dünyasında nasıl bir karşılık uyandıracağı iyi hesaplanmalıdır. Aksi takdirde birçok yerde olduğu gibi ters tepebiliyor.
Bu tür metinler hazırlanırken bölgeyi bilen insanlarla neden istişare edilmez, anlayabilmiş değilim. Ankara’dan 15 Temmuz olayının şokuyla alelacele hazırlanmış metinler bir bumerang gibi döner, ülkeyi vurur.
Türkiye’de yabancı büyükelçiliklerin içişlerimize müdahale görüntüsü veren bir beyanı nasıl toplumda ve siyasilerde infiale yol açıyorsa buna benzer bir hatayı bizim de yapmamamız gerekir. Bu tür üslûp hatalarının Gülenciler tarafından ilgili yerlere pire deve yapılarak sunulduğunu izah etmeye gerek duymuyorum.
Bazen bu tür diplomatik yazıları hazırlayanlar arasında acaba FETÖ kriptoları olabilir mi diye de düşünmekten kendimi alamıyorum.
