Yeni Akit yazarı Sabri Balaman, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, Genel Başkanlığını yürüttüğü AKP'ye yönelttiği 'metal yorgunluğu' eleştirileriyle ilgili olarak "AK Parti’nin içinde ben çok bilirim anlayışı değil; ‘bir, sıfırdan üstündür’ anlayışının hakim olma dönemi gelmiştir. Seçim çalışması döneminde yapılan hataların AK Partiye ağır bedeller ödettiğini gördük" görüşünü dile getirdi.
Sabri Balaman'ın "AK Parti'de çok bilmişler dönemi değil; 'bir, sıfırdan üstündür' dönemi başlıyor" başlığıyla yayımlanan (22 Ağustos 2017) yazısı şöyle:
AK Parti bir taraftan Türkiye’ye geri bırakılmışlığın, yoksulluğun, çaresizliğin pansumanını yaparken, bir yandan da ülkenin geleceğini sağlam temellere oturtmak için adeta bir nakkaş hassasiyetiyle baştanbaşa nakış nakış işlemektedir.
Böylece klasik devlet paradigmalarını yıkıp millete efendilik (hatta efelik) değil, hizmetkârlık yapma refleksini göstermiştir. Ancak yeri geldiğinde de en doğru tezlerle atalarını/ceddini savunmayı da bilmiş, yanlış algılarla mücadelesini yapmıştır.
Bir siyasal iktidar düşünün ki; ileri sürdüğü tezler çok riskli olmasına rağmen milletin dimağına nakış nakış işleyebiliyor olsun! Bunun tek izahı var; dürüstlük. Hz. İbrahim kor ateşe atıldığında Nemrut’un ateşi su, odunları ise balık olduğunda biz bunu ilahi bir hikmet olarak anlıyor ve iman ediyoruz. Ama başka bir hakikat daha var ki; o da Hz. İbrahim’in dosdoğru biri oluşudur. Yani Hz. İbrahim dürüst olduğu için Allah onu Peygamber olarak seçmiştir.
Hz. Nuh, türümüzü bir felaketten kurtarırken ona inananlar gerçek müminlerdi. Lakin sırf canını kurtarmak için gemiye binenler vardı, inanın o gemi su alır ve batardı.
Yani Allah’ın hikmeti nazarında “dürüstlük” türümüzü kurtarmıştır. Sayın Erdoğan’ın Ömerler lazım demesi aslında yaşadığı hayal kırıklığıdır ve onu tanımamaktır. Demek ki birçok il ve ilçe başkanının kendilerini kusursuz görmesinden kaynaklanıyor.
Sayın Cumhurbaşkanının ‘benim kadar şeffaf olun’ demesinin çok manidar bir söz olduğunu eminim siz de biliyorsunuz. Koltukları sağlama almak adına plancılık oynamak için çok geç artık. “DÜRÜST” olun! Ak ve kara renkler 15 Temmuz baz alınarak tespit edilebilir. Her teşkilat mensubunun seçim bölgelerinde artısı eksisi çok rahat tespit edilebilir. Birçok belediye başkanının kendi il ve ilçe sınırlarında başarısızlıkları çok rahat sonuçlarla analiz edilebilir. Yani siyaset kâhini olmaya gerek yok.
AK Parti’nin içinde ben çok bilirim anlayışı değil; ‘bir, sıfırdan üstündür’ anlayışının hakim olma dönemi gelmiştir. Seçim çalışması döneminde yapılan hataların AK Partiye ağır bedeller ödettiğini gördük. Bunun yanı sıra bir bölgenin seçmenini hiçe sayarak ben bilirim anlayışının ne denli ağır sonuçlar doğurduğunu da görmüş olduk.
Bununla ilgili 7 Haziran seçimlerinde demografik yapıyı dikkate almayan anlayışın hüsrana sebep olduğunu söyleyebiliriz. 1 Kasım’da pansumanla kısmen düzeltilen sonuç kalıcı olmadı desek yeridir.
Son zamanlarda birçok gazeteci arkadaşımızın Sayın Cumhurbaşkanımız adına gündem oluşturması da ayrı bir ironi. Ben çok bilirim, usta gazeteciyim, üst perdeden konuşurum, benden habersiz kuş uçmaz gibi ego tatmini temelinde yazarların ne kadar boş olduğunu da; Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ı tanımadıklarını da gördük.
2019 seçimlerini kazanacak yeni kadrolara ihtiyaç olduğu gerçeğini göz ardı etmemek lazım. Bazı il ve ilçe başkanlarının ahbap ilişkilerini bir kenara bırakıp, siyaset sahnesiyle yüzleşmesi gerekir. Kirli ittifaklarla iş ortaklıklarından, yandaş/candaş gibi kavramlardan AK Parti’nin arınması elzemdir. Yoksa bunca çaba ve emek boşuna olacaktır.
AK Parti yeni süreci dizayn ederken diğer taraftan geçmişin yanlışlarıyla da yüzleşmeyi ihmal etmemelidir. Bu minvalde, sosyolojik dokuyu çok iyi analiz edip etnik demografik yapı tarihin hatalarını tazmin etme ve iade-i itibarda bulunma gibi erdemliliği göster bilen bir siyasi harekettir.
Özetle; dürüstlük, özgür ruhluluktur. Özgür ruhlu olan devrimcidir, yenilikçidir, helal kazanandır, kimseye gebeliği yoktur. AK Parti, yeni süreçte kimseye minneti olamayan, tutkusu, heyecanı, donanımı olan bireylere ihtiyacı vardır. Bir sonraki dönemini garantiye almak için çaba sarf eden belediye başkanlarının kefilliği, meclis üyelerinin itibarları butlandır. Bazı istisnalar hariç birçoğu dürüst değil. AK Parti’nin temsil ettiği iradeyi fesada uğratmanın dışında tutarlı bir söylemleri yok. Hepsi şov peşinde!
15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunan hainler ne ise aynı gecenin sabahında kendine pozisyon alan AK Partililer (AKP’liler) de bir o kadar haindirler. Burada iyi analiz edilmesi gereken konuların başında AK Parti’ye mal olmuş bürokrat ve üst düzey kamu çalışanları da gözden kaçmasın.
Bu iddianın ispatı gayet mümkün: TİB (Türkiye İletişim Başkanlığı)’den istenilecek HTS kayıtlarında o gece kimin nerede olduğu ve saat kaça kadar orda olduğu anlaşılacaktır.
Ülkemiz aziz milletine selam olsun, dua ile kalın…