Gündem

Akit yazarı: AK Parti, soldan bazı isimleri yakın markaja aldı

"Nefse yenik düşüp 'halk beni seçti' demek hırs ve ihtiraslarınızın esiri olduğunuz anlamına gelir"

24 Ekim 2017 14:57

Yeni Akit yazarı Sabri Balaman, AKP'nin istifa eden ve etmesi beklenen belediye başkanlarına yönelik bazı siyasi partilerin "iştahının kabardığını" ifade etti. "Bu gazla bazıları hızlı trene biner mi biner" diyen Balaman, "Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlelerini beklemek gerek. Sağ gösterip soldan iyi vurabilir. Soldan demişken; AK Parti’nin güçlü ve vizyon sahibi olan bazı isimleri de yakın markaja aldığını söylemek gerek. Önümüzdeki günlerde bunun ne anlama geldiğini göreceğiz" dedi.

Sabri Balaman'ın "AK Parti’yi tuzağa düşürecek kişiler içindeki AKP’lilerdir" başlığıyla (24 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Son günlerde AK Partili belediyeler gündemi meşgul etmeye devam ediyor. AK Parti genel merkezinde tam mesai saatinin devreye sokulduğu ve 2019 seçimlerine hazırlık amacıyla ince siyaset ve strateji geliştirmeye çalışıldığı herkes tarafından yakından izleniyor.

Kamuoyu üç büyük şehir belediyesi üzerinde yoğunlaşmışken, kapalı kapılar ardındaki sessizlik büyük fırtınanın habercisidir. Genel başkan tarafından uzun zamandır uyutulan parti içi temizliğin fiilen devreye alındığını ve mesailerin büyük kısmının bu konulara harcandığını söyleyebiliriz.

Yerel yönetimlerin başında bulunan Sayın Erol Kaya ve teşkilatlanma başkanı Mustafa Ataş’ın ince eleyip sık dokuduklarını biliyoruz. Geçtiğimiz aylarda başta İstanbul olmak üzere birçok belediye ve ilçe başkanı ile ilgili gizli çalışma başlatan ve aynı zamanda il ve ilçe nabızlarını yoklayan genel merkez, görevden alınması gereken il, ilçe, teşkilat ve belediye başkanlarının görevden alınması noktasında çalışmalar yaptı.

2019 seçim çalışmalarını gözden geçiren AK Parti her ne kadar titiz bir çalışma içerisinde olsa da açık söylemek gerekirse bunun yeterli olmadığı kanaatindeyim. 2014 yerel seçimlerinde kıl payı kazanılan bazı belediyelerin AK Parti’yi epey terleteceğine inanıyorum. Bunun açık yorumu şu: 2B yasası ile AK Parti’nin güçlenmesi gerekirken tam tersi oldu. AK Partili bazı beceriksiz belediye başkanlarının, hükümetin çıkardığı önemli yerel yönetimler yasalarını iyi kullanmadığını, yüzüne gözüne bulaştırdığını görüyoruz. AK Parti’nin beslendiği oy tabanına baktığımızda birçok belediye başkanının seçildiği bölgeden ve halkından kopukluk yaşadığı görülmektedir. Bu durum başta genel başkan olmak üzere birçok partiliyi rahatsız etmektedir.   

CHP, 2019 seçimleri için birçok konuyu masaya yatırmış durumda. Zaten marjinal ve etnik bir yapıya sahip olmasına rağmen diğer siyasi partiler ile görüşmesine hız verdiği biliniyor. Partinin ağır toplarının, 1989 yılında SHP’nin kurduğu ittifak modelini rol aldığı ve bu konu üzerine kafa yordukları siyaset kulislerinde konuşuluyor. CHP bu seçimde AK Parti’yi yerel yönetimlerde ezmek için ilkelerinden bile vazgeçebilir. Mesela İstanbul için Abdullatif Şener aday gösterebilir. CHP’de parti içinde aday furyası zirvede! Herkes fırsatını değerlendirmek istiyor. 

Üç meşhur belediye başkanı gündem olunca bazı siyasi partilerin iştahı da epey kabardı. Göz kırpan kırpana… Bu gazla bazıları hızlı trene biner mi biner ancak sahayı iyi okumak, Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hamlelerini beklemek gerek. Sağ gösterip soldan iyi vurabilir. Soldan demişken; AK Parti’nin güçlü ve vizyon sahibi olan bazı isimleri de yakın markaja aldığını söylemek gerek. Önümüzdeki günlerde bunun ne anlama geldiğini göreceğiz. 

Yolun başında iken söylüyorum; AK Parti, içindeki metal yorgunu, FETÖ bağlantılı veya beceriksiz il ve ilçe başkanları, belediye başkanları, hatta bazı büyük ağababalar dâhil olmak üzere genel temizlik yapmadığı sürece faturayı ağır ödeyebilir. Son zamanlarda il ve ilçe başkanlarının şaibeli olmasına rağmen bazı belediye başkanları kendi il ve ilçe başkalarına sahip çıkarak, körler sağırlar birbirini ağırlar deyimi ile parti üstü davranışlarda bulunuyor. Bu durumun AK Parti teşkilatlarında ciddi rahatsızlık oluşturduğunu söylemek gerek. Bazı genel başkan yardımcıları ellerini vicdanına koyarak her türlü vebali açık üstlenecek kadar ilkeli olmak zorundadır. 

AK Parti’nin kurumsal ve tüzel kişiliği Ahmet’in, Mehmet’in malı değildir. Bir milletin ve mazlum coğrafyaların umudu olduğunu unutmayalım. Nefse yenik düşüp ‘’istifa etmem’’ veya ‘’halk beni seçti’’ demek hırs ve ihtiraslarınızın esiri olduğunuz anlamına gelir. Partinin ilgili kurulları aldığı yetki ile sizleri aday gösterdiği gibi görevden çekmesini de hoş karşılanması gerekir. Beyler bu makamlar dost ahbap ilişkileri makamı değil, alnınızın akıyla ayrılmak daha büyük onurdur. Vesselam.