Gündem

Akit: Che Guevara gazoz bile satamaz, sahte kahraman, veled-i zina!..

“'Che ne kadar varsa, biz o kadar yokuz!' diyebilmeliyiz”

31 Ağustos 2016 15:12

Yeni Akit gazetesi, Küba Devrimi'nin önde gelen sembollerinde Che Guevara'nın 'gazoz bile satamayacağını' iddia etti. Gazetecilerin ve 'gençlik liderlerinin' TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın "Che denen eşkıya benim gencimin yakasında, göğsünde olamaz!" ifadesine destek verdiğini savunan gazete, haberinde "Veled-i zina sahte bir kahraman olan Che  Guevara’ya karşılık, hakiki mana nikâhından doğma bir kahraman olarak Rus zulmüne karşı yıllarca Kafkas dağlarında mücadele vermiş Şamil Basayev’in botları bile, Che Guevara’nın tüm hayatından fazla aksiyon zuhura getirmiştir!" ifadesini kullandı.

Yeni Akit'in "Sahte kahraman Che" başlığıyla yayımlanan (31 Ağustos 2016) haberi şöyle:

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın, “fotoğrafı kendisinden daha meşhur” Che Guevara hakkında söylediği sözlere gençlik liderlerinden ve gazetecilerden destek geldi. Kahraman’ın söylediği “Güney Amerika’da faaliyette bulunan bir eşkıya benim liseli gencimin yakasında, göğsünde olamaz” ifadeleri hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan Seriyye Vakfı Başkanı Servet Turgut ve gazetemiz yazarı Kenan Alpay, Che Guevara’nın gençliğimize rol model olarak sunulmasının telafisi imkansız hataları beraberinde getireceğini belirterek, tarihimizin hakiki kahramanlarla dolu olduğu bir ortamda sahte bir kahramanın gençlere rol model olarak sunulmaması gerektiğini kaydettiler. 

TURGUT: KAHRAMAN’IN SÖZLERİ İBRAHİMÎ BİR BALTA GİBİ KAFALARA İNDİ

TBMM Başkanı’nın Che Guevara hakkında söylediği sözlerden sonra malum kesimin kafalarına balyoz yemiş gibi olduğunu belirten Seriyye Vakfı Başkanı mütefekkir Servet Turgut, “En kapsamlı hedefi tüm gelenekleri yıkmak olan “Komünist gelenekten” biri bin, korkağı cesur göstermek gibi illüzyonik bir kabiliyet var. Bu tespitimin en çok karşılık bulduğu kişi belki de, Ernesto Che Guevara. Bugünlerde gündeme gelmesi de malumunuz, Meclis Başkanı Sayın İsmail Kahraman’ın Che Guevara hakkındaki sözleri. Bu millete bazı kavram ve şahısları bir zoka gibi yutturmuş olanlar, kafalarında İbrahimî bir balta darbesi hissettiler. Bu çığırışlar, kurulu düzenin menfaat halıları altından çekilenler için kendi sonlarının da kendi ağızlarıyla âleme ilanı” dedi. Tarihimizin kahramanlarla dolu olduğunun altını çizen Turgut, “Bizler, Fatihlerin, Yavuzların, Selahattinlerin, Şamillerin nesliyiz ki; hakiki kahramanlarla tıka basa dolu bu tarih geçidimizde gazoz bile satamayacak Che Guevara için Anadolu’da birileri hâlâ “O da var!” diyebiliyorsa, kendimize dönüp “O ne kadar varsa, biz o kadar yokuz!” diyebilmeliyiz” dedi.

"Sahte kahraman"

Che Guevara’nın sahte bir kahraman olduğuna dikkat çeken Turgut, “Veled-i zina sahte bir kahraman olan Che  Guevara’ya karşılık, hakiki mana nikâhından doğma bir kahraman olarak Rus zulmüne karşı yıllarca Kafkas dağlarında mücadele vermiş Şamil Basayev’in botları bile, Che Guevara’nın tüm hayatından fazla aksiyon zuhura getirmiştir! Üstelik Che Guevara, Miami sahillerinde apış arası bikinelere bile resmedilmek gibi orta yollu bir manasızlık belirtirken, bu topraklarda “Şamil olmak” hususi bir öznelik değil gönüllerde umumi bir sıfat halinde yaşatılan bir keyfiyettir” ifadelerini kullandı. 

TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın toplumun duygu ve düşüncelerine tercüman olduğunu belirten gazetemiz yazarı Kenan Alpay, “İsmail Kahraman’ın söylemiş olduğu söz, en temelde Che Guevara’nın liseli gençler için bir model olamayacağı yönündedir. Onun Küba’da Bolivya’da, Arjantin’de ya da Latin Amerika dediğimiz bölgede yürütmüş olduğu faaliyetlerin bir gerilla faaliyeti olduğu,  gençlerin gerilla faaliyeti içerisinde dağlarda tuzak kurarak insan öldürmek noktasında değil; daha çok bilgiyle, kardeşlikle toplumsal dayanışmayla tarihinden, rol modelleri benimsemesinin daha uygun olacağı yönündedir” dedi. İsmail Kahraman’a karşı yapılan lincin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Alpay, “Kaldı ki İsmail Kahraman’ın bu görüşü yanlış bile olsa, ‘sen bunu konuşamazsın’ tarzındaki yaklaşımlar tamamen dogmatik yaklaşımlardır. Açıkçası Türkiye’de kültürel alanın hâlâ sol Kemalizmin despotizmi altında olduğunun en temel göstergesidir” şeklinde konuştu.