Akıncı Üssü davasında 'FETÖ'nün sivil imamları olmakla suçlanan Kemal Batmaz'ın "Tarla bakmaya gitmiştim", Hakan Çiçek'in "Bir arkadaşın davetiyle 'happy hour' için gitmiştim" ifadelerinin ardından bir sanık daha "Arkadaş ziyareti için oradaydım" diye savunma yaptı. Sanık Kurmay Albay Murat Koçyiğit, 15 Temmuz darbe girişiminin merkezi konumundaki Akıncı Üssü'nde bulunmasıyla ilgili, Akıncı Üssü’ne arkadaşım Ahmet Özçetin’i ziyaret amaçlı gittim" dedi.
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin komuta merkezi Akıncı Üssü’ndeki eylemlere ilişkin açılan davanın sekizinci celsesi sanık eski Kurmay Albay Murat Koçyiğit’in savunmasıyla başladı.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Sincan Cezaevi Kampüsü’ndeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler katıldı.
Yurtta Sulh Konseyi üyesi olmadığını, bu iddiayı kabul etmediğini söyleyen Koçyiğit, hakkında savcılığa ifade veren gizli bir tanık hakkında, "6 Temmuz’da, Giresun’da meydana gelen helikopter kazası sonrası, vefat edenler ve yaralıların yakınları Ankara’ya geldi. Ben de hastaneye ailelerin yanına ziyarete gittim. ’Şapka’ isimli gizli tanık, hakkımda Çayyolu’nda bir villada olduğumu söylemiş. Villada olduğumu söylediği saat ve tarihte ben hastanedeydim, hastane kayıtlarından bu tespit edilebilir. Hastaneden sonra kazada vefat eden şehidin Kocatepe Camii’ndeki cenaze namazına, ardından defin işlemleri için da Karşıyaka Mezarlığı’na gittim. Hastanede, camide ve mezarlıkta beni gören yüzlerce tanık mı doğruyu söylüyor, ’şapka’ isimli kimliğini hala açıklanmamış bu tanık mı?" şeklinde konuştu.
'Okulda okutulan ders kitaplardaki terör örgütü listelerinde FETÖ/PDY yoktu'
"Adil Öksüz ile hiçbir irtibatta bulunmadım ve konuşmadım. Eşimle katalog evliliği yapmadım, zaten akrabayız. Türk Hava Kurumuna yaptığım bağış dışında hiçbir yere himmet vermedim. Hiçbir terör örgütüne üye değilim. İddia edilenin aksine FETÖ/PDY mağduruyum" diyen Koçyiğit, 18 Temmuz 2016 tarihinde savcılığa verdiği ve kayıtlara geçmediğini iddia ettiği ifadesini savunmasına ekleyerek, "Jandarma İstihbarat Okulunda göreve başladığım 2015 tarihinde, okulda okutulan ders kitaplarda terör örgütü listeleri vardı. Bu listelerde FETÖ/PDY adı yoktu. Bu konu hakkında gerekli işlemleri yaptım ve FETÖ/PDY, ders kitaplarındaki terör örgütleri listelerine dahil edilmiş oldu" dedi.
'Akıncı’ya arkadaş ziyareti için gittim, darbe olacağını bilsem gitmezdim'
Koçyiğit savunmasının devamında, hayatının en büyük hatası olduğunu belirttiği, Akıncı Üssü’nde bulunmasının Ahmet Özçetin’i ziyaret amaçlı olduğunu ve yanlış bir zamanda orada bulunduğunu ifade ederek şu şekilde devam etti:
"Akıncı Üssü’ne arkadaşım Ahmet Özçetin’i ziyaret amaçlı gittim, üste değişik durumlar olduğunu gördüm. Bilgi amaçlı Jandarma Okullar Komutanını aradım. Bana Akıncı Üssü’nde ne işimin olduğunu sorarak, kışlaya dönmemi söyledi. Ben de fırsat bulunca geleceğimi söyledim ancak giriş çıkışlar kapalı olduğu için Akıncı Üssü’nden çıkamadım. Daha sonra TRT’den yayını gördüm, saat 02.00 sıralarında da nizamiyeye vatandaşlar gelmeye başladı. Bu durumda dışarı çıkmanın daha da tehlikeli olacağını düşündüm ve orada bekledim. Ertesi sabah savcılar geldi ve gözaltına alındım. Akıncıya arkadaşziyareti için gittim, darbe olacağını bilsem kesinlikle gitmezdim."
'Gizli tanıklar yerine suçsuz olarak ben yargılanıyorum'
Hakkında ifade veren gizlik tanıklar "Şapka" ve "Kuzgun"un iddialarını kabul etmediğini belirten sanık Koçyiğit, "Gizli tanık 'Şapka', hem darbe planlarının yapıldığı toplantılara katılmış, hem de icra aşamasında yer almış. Ancak gizli tanık, ne Genelkurmay Çatı davasında ne de bu davada yargılanmıyor. Onun yerine suçsuz olarak ben yargılanıyorum. Ben hiç bir zaman 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olmadım. Gizli tanıkların iddia ettiği gibi, darbe planlarının yapıldığı gizli toplantılara hiç katılmadım. Adil Öksüz ile hiç bir şekilde hiç bir ortamda bulunmadım. 'Yurtta Sulh Konseyi' üyesi olduğu ve darbeyi yönettiği iddia edilen kişilerle hiç bir şekilde ilişkim olmamıştır. Şahsıma yönelik yapılan bu suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
'Tam tersine FETÖ mağduruyum'
İddianamede kendisine yöneltilen, "Silahlı terör örgütü üyesi ve yöneticisi olmak' suçlamalarını da kabul etmeyen sanık Koçyiğit, "Tam tersine ben de bir FETÖ mağduruyum. 17 Ağustos 2015 tarihinde Jandarma İstihbarat Okullunda göreve başladım. Burada okutulan ders kitaplarında terör örgütü listesinde FETÖ/PDY'nin olmadığını gördüm. Derhal bu örgütün listeye dahil edilmesi için gerekli hazırlıkların yapılması talimatını verdim. Ve bir süre sonra komutanların da onayıyla FETÖ terör örgütü listesine alındı. Bunun için FETÖ'nün hedefinde olan bir kişiydim" diye konuştu. Hakkındaki jandarma adına Akıncı Üssü'nde darbe faaliyetlerini yönettiği iddialarının somut delillere dayanmadığını ve bununla ilgili en küçük bir kayıt ya da telefon görüşmesi olmadığını ileri süren sanık Koçyiğit, "Bununla ilgili savcının soyut suçlaması dışında hiç bir maddi delil ortaya konulmamıştır" dedi.
'Hayatımın en büyük hatası, bir nezaket ziyareti için Akıncı Üssü'ne oraya gitmem oldu'
15 Temmuz günü Akıncı Üssü'ne daha önce ziyaret fırsatı bulamadığı, davanın sanıklarından eski Albay Ahmet Özçetin'i ziyaret etmek için gittiğini söyleyen Koçyiğit, "Hayatımın en büyük hatası, bir nezaket ziyareti için Akıncı Üssü'ne oraya gitmem oldu. Maalesef yanlış bir günde, yanlış zamanda ziyarete gitmişim" dedi.
Koçyiğit, 15 Temmuz günü yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Jandarma Okullar Komutanı 15 Temmuz günü gece eğitim emrini vermişti. Ancak ben izin istedim ve mesai bitimi sivil kıyafetimle makam aracımla okuldan ayrıldım. Buna korumam ve şoförüm şahittir. Güvenlik kamera kayıtlarından da bu beyanım teyit edilebilir. Yenimahalle Şaşmaz kavşağına geldiğimde, şoförüme 'beni burada bırakın' diyerek araçtan indim. Burada bir lokantada yemek yedikten sonra garsondan taksi çağırmasını istedim. Gelen taksi ile akıncıya gittim. Nizamiyede görevliye Ahmet Albayı ziyarete geldiğimi söyledim. Görevli beni 143. Filo önüne bıraktı. Burada bir kalabalık vardı. Ahmet Albay birileriyle görüşüyordu. Uzaktan selamlaştık ve yoğunluğu geçene kadar etrafta zaman geçirdim. Filonun girişinde tam teçhizatlı askerler vardı. Aralarında Genelkurmay'a terör saldırısı olduğu ve destek için Akıncı'dan birlik gönderildiği şeklinde konuşuyorlardı. Bunun üzerine üstüm olan Jandarma Okullar Komutanını aradım ve bilgi verdim. Komutan bana birliğime geri dönmeme emretti. Ancak saat 22.00 sıralarında sıkıyönetimin ilan edildiği ve kışlaya giriş çıkışın yasaklandığı söylendi. O gün ziyaretine gittiğim Ahmet Özçetin'le görüşemedim ve ertesi gün öğle saatlerinde gözaltına alındım."
Gözaltına alındıktan sonra işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını, cezaevindeki şartlar nedeniyle savunma hakkının kısıtlandığını iddia eden Koçyiğit'e mahkeme başkanı da sorular yöneltti. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Ziyaretine gitmek istediğiniz Ahmet Özçetin’i ne kadar tanıyorsunuz, arkadaşlığınız ve samimiyetiniz ne boyutta?" diye sordu. Koçyiğit de, "Resmi olarak arkadaşız, ailecek görüşmüşlüğümüz yok, yeni görevine istinaden nezaket ziyaretine gittim" dedi. Bunun üzerine Başkan Giray, "Kendisini aramadan çıkıp gidiyorsunuz, üstelik mesai saatleri dışında. Ahmet Özçetin Akıncı Üssü’nde olmasa boş boş geri dönecektiniz, bu riski alarak mı gittiniz?" diye sordu. Koçyiğit, görevde değilse lojmandadır diye düşünerek gittiğini belirtti ve "Göremeseydim de Akıncı Üssü’nü gezerdim, ilk kez gidiyordum nasılsa" şeklinde yanıtladı.
Bin 100 dolar kefen parasıymış
Bir müşteki avukatı, sanığa Akıncı Üssü’nde yakalandıktan sonra üzerinden bin 100 dolar çıktığını hatırlatarak, "Buna ne diyeceksiniz?" diye sordu. Sanık Koçyiğit de imalı bir şekilde "Kefen parasıymış" dedi. Avukat daha sonrasında darbe teşebbüsü olduğunu öğrenince sanığa neden ailesini hiç aramadığını sordu. Koçyiğit eşini ihmal ettiğini, genel manada zaten çok sık aramadığını öne sürdü.