Kuzey Kıbrıs’ın yeni cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın Kıbrıs’ta ‘federatif çözüm’ü savunan ve Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’a müdahalesine karşı çıkan söylemleri, Ankara-Lefkoşa hattında gerilime neden oldu. Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı ile adada nelerin değişebileceğine ilişkin Deustche Welle Türkçe"ye değerlendirmelerde bulunan uzmanlar, adada federasyon sistemini savunan Akıncı’nın Rum kesimini kalıcı barışa zorlayabilecek bir isim olduğu görüşünde. Ancak uzmanlara göre, Türkiye ile ilişkilerde ise ufukta kriz var.
Kuzey Kıbrıs’ta Derviş Eroğlu'na karşı giriştiği Cumhurbaşkanlığı yarışında galip gelen Mustafa Akıncı, Türk tarafının Rauf Denktaş, Mehmet Ali Talat ve Derviş Eroğlu’ndan sonraki dördüncü Cumhurbaşkanı oldu. Yüzde 60,17’lik oy oranı ile halkın çok büyük bir kesiminin desteğini arkasına alan Akıncı, bugüne kadar adada ‘iki devlet’ yerine federatif çözümü savunan siyasi duruşu ile tanınıyor. Türkiye’nin de Kuzey Kıbrıs’taki ağırlığının azaltılması gerektiğini savunan Akıncı, seçim süreci boyunca Kuzey Kıbrıs halkının kendini yönetmek ve kendi kararlarını vermek konusunda özgür olacağı vaadinde bulundu. Ancak Akıncı’nın söylemleri Türkiye’de ciddi rahatsızlık yaratırken, Ankara-Lefkoşa hattında da gerilimin fitilini ateşledi.
Erdoğan’dan sert uyarı geldi
Kuzey Kıbrıs’ın çiçeği burnunda cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, seçim öncesinde yaptığı konuşmalarda, “Türkiye ile ben kardeşlik ilişkisi istiyorum. Bu ülkede gelecekte federal yapının eşit bir ortağı olarak AB içinde yaşayabilecek bir varlık olacaksak, artık bu bebeğin ayağa kalkması lazım” sözleri ile Türkiye’nin adadaki ağırlığını eleştirmişti. Akıncı’nın sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanıtı gecikmedi. Erdoğan, Akıncı’nın seçilmesinin ardından yaptığı açıklamada, Akıncı’yı “Sayın Cumhurbaşkanının ağzından çıkanı kulağının duyması lazım” sözleri ile uyardı. Erdoğan, “Türkiye Kuzey Kıbrıs bugüne kadar neden sahipleniyor bunu bir esbab-ı mucizesi var. Bunu dillendirmeye gerek yok. Kardeş olarak bir çalışmanın bile şüphesiz bazı şartları vardır. Yavru vatan olarak çalışmanın da bir bedeli vardır” açıklaması yaptı.
“Ankara’nın istemediği tek adaydı”
Kuzey Kıbrıs’ta Akıncı döneminin hem Türkiye’ye hem de Kıbrıs’ta çözüm çabalarına nasıl yansıyacağı şu an bir soru işareti. DW Türkçe’ye konuşan Bahçeşehir Üniversitesi AB Stratejik Araştırmalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Cengiz Aktar, Akıncı’nın cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan isimler içinde Ankara’nın istemediği tek aday olduğuna dikkat çekiyor. Akıncı’nın Rum kesimi ile müzakerelerden Türkiye’nin Kıbrıs’taki varlığına kadar pek çok alanda Ankara ile ters düşebileceğini dile getiren Aktar, “ Bugünden sonra Ankara-Lefkoşa ilişkilerinin gerilim dozu artacaktır. Çünkü Akıncı’nın federal çözüm söylemi AKP’nin zıttı bir siyasi çizgiyi temsil ediyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
“İki devlet politikası iflas etti”
Akıncı’nın güçlü bir halk desteği ile seçilmesinin Kıbrıs’ta daha önce görülmemiş tarihi bir ana kapı açtığına işaret eden Aktar, Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Anastasiades’in ılımlı söylemlerini hatırlatarak, “Bugüne kadar iki taraf hep birbirine zıt liderlere sahip oldu. Birinde çözüm yanlısı varken, diğerinde çözüm karşıtları iktidara geldi. İlk kez şimdi Rum tarafında da Türk tarafında da çözüm yanlıları başa geçti” diye konuşuyor. Kuzey Kıbrıs’taki seçim sonuçlarının adadaki mevcut düzenin devam edemeyeceğini ortaya çıkardığını vurgulayan Cengiz Aktar, “Bu durum kuşkusuz Türkiye siyasetini de etkileyecek bir öneme sahip. Kıbrıs’ta Türkiye’nin de 70-80’lerde savunduğu federal çözüme geri dönülmesi halinde, çözüm süreci bile bundan etkilenecektir. Ne olursa olsun, Akıncı’nın federal Kıbrıs söylemiyle seçilmesi, Türkiye’nin Kıbrıs politikasının da iflası anlamına geliyor” diye konuşuyor.
“Kuzey Kıbrıs halkı artık çözüm istiyor”
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soli Özel de Mustafa Akıncı’nın bir siyasetçi olarak Türkiye’nin adadaki resmi tezlerine uymayan bir profile sahip olduğuna işaret ediyor. Kuzey Kıbrıs halkının Akıncı’yı seçerek Türkiye’ye “Biz bu işi çözmek istiyoruz, sen de bu konuda gayret göster” mesajı verdiğini ifade eden Özel, Akıncı’nın Rum tarafını da çözüme zorlayacak bir isim olduğunu kaydediyor. Özel, “Akıncı’nın siyasal geçmişi ve söylemleri, Rum tarafının çözüm konusunda topu Türk tarafına atmasına engel olacaktır. Rumlar da artık çözümü ciddi ciddi gündemlerine almak zorunda kalabilirler” diye konuşuyor. Ankara ile gerilime rağmen Kuzey Kıbrıs halkının çözümde ısrar etmesinin çok önemli bir gelişme olduğuna vurgu yapan Özel, “Fakat bilmeliyiz ki tek başına dans edemiyorsunuz. Yani Kıbrıs’ta çözüm için Türkiye, AB, ABD ve hatta BM aynı çizgiye gelmeden ciddi bir değişim olmasını beklememek lazım” diyor.
“Ankara’nın tavrını değiştirmesi gerekiyor”
Akıncı’nın cumhurbaşkanlığına seçilmesinin Kuzey Kıbrıs halkının değişim isteğinin en güçlü sembolü olduğunun altını çizen Emekli Büyükelçi Volkan Vural ise, “Akıncı, Ankara’nın Kuzey Kıbrıs’ın iç meselelerine daha az karışmasını isteyecektir. Ama buna rağmen ben Ankara-Lefkoşa arasında uzun süreli bir gerilimin yaşanacağını düşünmüyorum” diyor. Yeni dönemde Ankara’nın alacağı pozisyonun önemine değinen Vural, “Akıncı Kıbrıs’ta denklemi değiştirebilir. Ancak Ankara’nın bugüne kadarki ‘bugüne kadar şu kadar para verdim, ben ne dersem o olur’ tavrına devam etmemesi gerekiyor. Bu, Rum kesiminin barışa karşı bahanelerini de elinden alacaktır” şeklinde konuşuyor.