Politika

Akaryakıt kaçakçılığı dosyası neden rafa kaldırıldı?

26 müfettiş ve kontrolör, 4 yıl boyunca çalıştı, ama kayıtlar temin edilemediği için dosya öylece kaldı.

18 Mart 2011 02:00

T24 -  Başbakan Erdoğan, ‘31 ülkeden kayıt geldi, 38 milyar liralık kaçakçılık var’ dedi. 26 müfettiş ve kontrolör, 4 yıl boyunca çalıştı, ancak kaçakçılığın izine bir türlü rastlayamadı. Müfettiş raporlarında, “kayıtların temin edilemediği” vurgusu yapıldı. Bu durumda, Erdoğan’ın açıkladığı kayıtların müfettişlere ulaştırılmadığı ortaya çıktı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan’dan “neden kapatıldığının” açıklamasını istediği 38 milyar dolarlık (53 milyar TL) akaryakıt kaçakçılığı dosyası gün ışığına çıktı.Cumhuriyet gazetesinde yer alan haber şöyle: 

26 müfettiş ve kontrolör, 4 yıl boyunca çalışıp 67 rapor düzenledi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 31 ülkeden aldıkları yanıtla hesapladığını söylediği 38 milyar dolarlık akaryakıt kaçakçılığının izine rastlanılmadı. Dış ülkelerden gelen kayıtların müfettişlere verilmediği ortaya çıktı. Müfettiş raporlarında, “kayıtların temin edilemediği” vurgusu yapıldı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın 2007 yılındaki grup toplantısında 38 milyar dolarlık akaryakıt kaçakçılığından söz ettiğini ve bunun izini sürdüklerini açıkladığını belirterek bu dosyanın kapatıldığını duyurdu. Başbakan Erdoğan ile ana muhalef lideri Kılıçdaroğlu’nu karşı karşıya getiren kaçakçılık olayında süreç şöyle gelişti:

Başbakan Tayyip Erdoğan partisinin 13 Şubat 2007 tarihindeki grup konuşmasında, şunları söylemişti:

“Dış Ticaret Müsteşarlığımız, petrol ithal ettiğimiz 48 ülkeden kayıtlar istedi. Bu ülkelerin 3l’inden cevap geldi. Bu kayıtları ülkemiz kayıtlarıyla karşılaştırdık ve çarpıcı sonuçlara ulaştık. 31 ülke diyor ki, Türkiye bizden, son 2.5 yıl içinde, 28 milyar dolarlık petrol ithal etti. Buradaki kayıtlara göre ise bu 31 ülkeden aynı dönemde ithal edilen akaryakıt miktarı sadece, lütfen dikkat 9.3 milyar dolar. Arada tam 18.7 milyar dolarlık bir fark var. ÖTV, KDV ve EPDK payını eklediğiniz zaman, bu fark, 38 milyar dolar seviyesine çıkıyor. Henüz 17 ülkenin kayıtlarını almış değiliz, bunlar da geldiği zaman, aradaki fark daha da büyüyecek...”


67 rapor düzenlendi

Başbakan’ın bu açıklamaları üzerine, 8 Gümrük Müfettişi, 8 Gümrükler Genel Müdürlüğü Gümrük Kontrolörü, 6 Gümrük Muhafaza Kontrolörü, 4 Gümrükler Kontrol Genel Müdürlüğü Kontrolörü olmak üzere 26 soruşturmacı görevlendirilerek, kaçakçılığın peşine düşüldü. Denetim elemanları 4 yıl boyunca çalıştı ve 67 ayrı rapor hazırladı. Raporlar bir dosya havuzuna alındı ve 7 Ocak 2011 tarihinde Gümrük Başmüfettişi Cemil Emre’nin imzasıyla ulaşılan sonuçlar değerlendirildi.

Raporda, Gürcistan, İspanya ve Yunanistan’dan yapılan sevkıyatlar ile ilgili olarak çalışmaların tamamlandığı belirtilerek, “Fransa’dan yapılan sevkıyatlar ile ilgili olarak AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’nce Fransa Gümrük İdaresi’nden daha önce almış oldukları yazıda belge saklama süresinin 3 yıl olduğunun ve zamanaşımı süresinin gerekçe gösterilerek bu tür taleplere cevap veremeyeceklerinin belirtilmiş olduğundan yurtdışı araştırmasının yapılamadığı, mevcut bilgiler ve belgeler ışığında herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı” saptaması yapıldı. 

Raporda, “Türkiye’de faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin ithalat rakamları ile yurtdışında tespiti yapılan sevkıyat miktarlarının karşılaştırılması amacıyla yurtdışı araştırılmasına başvurulduğu, İspanya, Fransa, Gürcistan, Letonya, Yunanistan ve Romanya’dan istatistiki ve genel bilgilerin temin edildiği, elde edilen bilgilere göre dağıtım şirketleri ile diğer bazı şirketlerin akaryakıt ve türevlerinin ithalatlarında toplam 1 milyon 118 bin ton farkının istatistiki olarak ortaya çıktığı” belirtildi. Raporun sonuç bölümünde, bazı bilgi ve belgelerin müfettişlerce temin edilemediğine dikkat çekilerek, şöyle dendi: “... Düzenlenen 67 adet soruşturma-inceleme-basit-teklif raporlarından, akaryakıt kaçakçılığı konusunda daha sağlıklı veriler temin edilip kaçakçılığın da ne şekilde yapıldığı hususları göz önünde bulundurularak bu durumların ortadan kaldırılması ve engellenmesi amacıyla gerekli tedbirlerin alınması ve eksikliklerin giderilmesi, kurumlar arasında koordinasyonun sağlıklı şekilde sağlanması, istatistiki verilerin düzenli, uyumlu ve tam olarak oluşturulması, bu konularda gerekli çalışmaların sistematik biçimde yapılarak gerekirse mevzuat düzenlemesine gidilmesi...”