Cumhuriyet gazetesi yazarı Çiğdem Toker, kamuoyunda ‘Ak Saray’ olarak bilinen cumhurbaşkanlığı sarayı üzerindeki uçuş kısıtlaması nedeniyle CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu taşıyan uçağın kötü hava koşullarının uygun olmaması nedeniyle yapılan alçalma talebine ‘Malum yerin üzerindesiniz’ denilerek izin verilmediğini yazdı.
"Meğer hava koşulları elverişli olmasa bile, uçak alçalmak istediğinde, kule 'Malum yer' diyerek izin vermiyormuş" diyen Toker, “Cumhurbaşkanlığı Sarayı üzerinde diye, içinde ana muhalefet lideri olduğu bilinerek, olumsuz hava koşullarında bir uçağa alçalma izni vermemek, sadece “korku”eşiğinin geldiği noktayı göstermiyor. Bu katı yasağın, riskli sonuçlar doğurabileceğini öngörmek gerekiyor. Belli ki o gün Kılıçdaroğlu şanslı günündeymiş..." ifadelerine yer verdi.
Çiğdem Toker'in Cumhuriyet gazetesinde 'Saray’da uçak korkusu' başlığıyla yayımlanan (6 Mayıs 2015) yazısı şöyle:
Cumhurbaşkanlığı makamı, hassasiyeti dolayısıyla, yüksek güvenlik gerektirir.
Ve bu hassasiyet nedeniyle, genel bir prensip olarak, çok özel koşullar altında korunma ihtiyacı da bir noktaya kadar makul karşılanmalı.
O yüzden, şimdi size “İnşaatı başladığından bu yana gündemden düşmeyen Cumhurbaşkanlığı Sarayı üzerinde uçuş kısıtlaması olduğunu biliyor muydunuz” diye sorsam, bilmeseniz bile “Olabilir” cevabını verebilirsiniz.
Ama hava koşulları kötü ise, Saray’ın üzerinden geçen uçak, ana muhalefet partisi liderini taşıyorsa ve üstelik bu iki durum bir arada bile olsa sonuç değişmiyormuş desem değerlendirmeniz ne olur?
Tanık olduk öğrendik:
Meğer, Saray üzerindeki hava sahasında irtifa, 5500 feet’in (1676 metre) altına inemiyormuş.
Meğer hava koşulları elverişli olmasa bile, uçak alçalmak istediğinde, kule “Malum yer”diyerek izin vermiyormuş.
“Malum yer” üzerine, havacıları uçuş ve yer güvenliğini etkileyecek önemli durumlardan haber etmek için yayımlanan bildiri (notice to airmen) anlamına gelen NOTAM konulmuş.
***
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kayseri ve Nevşehir mitinglerini, genel merkezden gelen davet üzerine, Ankara uçuşundan başlayarak izledik.
(THK Gökçen Havacılık’tan kiralanan uçak ile yarım saat süren Ankara-Kayseri seyahatindeki kısa sohbetimizdeki değerlendirmeleri bir önceki yazıda paylaşmıştık.)
İki miting tamamlanıp dönüş vakti geldiğinde, Kayseri’de yoğun bir yağış vardı. Havaalanında uçağa binerken geçen bir-iki dakika, sırılsıklam etmeye yetti de arttı bile.
Teker Etimesgut havaalanı pistine değdiğinde, kaptan pilot Kılıçdaroğlu’na bilgi verirken duyduk ki, kuleden Cumhurbaşkanlığı Sarayı üzerinde alçalmaya izin çıkmamış. Pilotun,“Hava şartları çok kötü” uyarısına rağmen, kule, Kılıçdaroğlu’yla birlikte bulunduğumuz uçağın, “Malum yerdesiniz” diyerek 5500 feet’in altına inmesine izin vermemiş. Pilot,“Anlamadım. Malum yer neresi” diye sormuş ancak açık bir yanıt alamamış. “Malum yer işte” diye bir karşılık gelmiş. Ve iniş, Esenboğa’nın Etimesgut’a yönlendirmesi üzerine gerçekleşebilmiş.
Kılıçdaroğlu, kaptan pilotun verdiği bu bilgiyi, yorum yapmadan dinledi...
Sivil havacılık kurallarının, insan yaşamını esas alan ne kadar sıkı ve ayrıntılı kuralları olduğu herkesçe malum.
Fakat, Cumhurbaşkanlığı Sarayı üzerinde diye, içinde ana muhalefet lideri olduğu bilinerek, olumsuz hava koşullarında bir uçağa alçalma izni vermemek, sadece “korku”eşiğinin geldiği noktayı göstermiyor. Bu katı yasağın, riskli sonuçlar doğurabileceğini öngörmek gerekiyor.
Belli ki o gün Kılıçdaroğlu şanslı günündeymiş...
***
Notlar...
Gökçen Havacılık, sadece Kayseri-Nevşehir değil, 7 Haziran seçimleri için yaptığı hemen hemen tüm mitinglerde CHP liderine uçuş hizmeti veriyor. Kılıçdaroğlu, yerine oturduğunda pencere kenarındaki bir gözden kehribar bir tespih çıkararak çekmeye başladı. Merak edip sorduğumuzda, geniş bir tespih koleksiyonu bulunan Ankara Milletvekili Sinan Aygün’ün armağanı olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, tespihi sadece uçakta bulunduğu süre boyunca eline alıyor. İnerken bırakıyor.
Kılıçdaroğlu, MHP’nin seçim beyannamesinin açıklandığı saatlerde mitingde olduğu için bildirgenin içindeki ekonomik vaatleri sordu. Emekliye iki ikramiye gibi, sosyal devlete dönük benzer projelerden memnuniyetini belirttiğini not düşelim.
Bir meslektaşımız, CHP liderine, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in“CHP milletvekili listelerinde DHKP-C terör örgütüne yakın isimler olduğu” iddiasını sordu. Kılıçdaroğlu’nun yanıtı, “Çok istiyor onu muhatap alalım diye... ArkadaşımızBülent Tezcan hazırlık yapıyordu. 10 paralık tazminat davası açacak” oldu.