Nursima KESKİN / ANKARA, (DHA) - AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, TBMM Genel Kurulu\'nda cumartesi günü yapılacak Irak ve Suriye tezkeresi görüşmelerine ilişkin \"Muhalefet de esasen Türkiye\'nin çıkarları istikametinde bir politika takip etmekle mükellef. Güneyimizde birtakım olaylar yaşanıyor. 2014\'ten bu yana tezkereyi uzatmışız. Muhalefet de bu ülkenin bir parçası. Söyleyecekleri vardı elbette; ama Türkiye\'nin çıkarları istikametinde tavır almalarını bekliyoruz\" dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı, TBMM\'de gazetecilerin Irak ve Suriye tezkeresinin uzatılması ve bu konuda muhalefetin tutumuyla Irak Kürt Bölgesel Yönetimi\'nde (IKBY) yapılması öngörülen referanduma ilişkin sorularını yanıtladı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay\'ın tezkereyle ilgili açıklamasını da değerlendiren Bostancı, \"Muhalefet de esasen Türkiye\'nin çıkarları istikametinde bir politika takip etmekte mükellefler. Kendi durdukları yer çerçevesinde yürütecekler bu politikayı elbette. Bu manada güneyimizde birtakım olaylar yaşanıyor. 2014\'ten bu yana tezkereyi uzatmışız. Muhalefet de bu ülkenin bir parçası. Söyleyecekleri vardı elbette ama Türkiye\'nin çıkarları istikametinde tavır almalarını bekliyoruz. Engin Altay\'ın açıklamasına baktım. \'TSK\'nın elini güçlendirmek için\' diyor. Ümit ederdim ki milli bir meselede, sadece askeri esaslı bir yaklaşım yerine milli politikaları yürütmekte mükellef olan iktidara yönelik de bu anlamda eleştirilerini yine söyle; ama \'iktidarın elini güçlendirmek\' lafını da bunun yanına eklemiş olsalardı. Madem ki kararınız pozitif, kendileri için nakısa teşkil etmezdi herhalde\" diye konuştu.
\"HERHANGİ BİR İNSANI ONURLANDIRACAK DURUM SÖZ KONUSU DEĞİL\"
Kuzey Irak\'taki referandum kararından sadece Türkiye\'nin değil, Irak ve İran\'ın da rahatsız olduğunu savunan AK Parti\'li Bostancı, şöyle devam etti:
\"Bu gelişmeden bir kere Irak son derece rahatsız ve kendi toprakları üzerinde böylesi ayrılıkçı yapının kurulmasına karşı. İran bu durumdan memnun değil. Aklı başında olan her ülke bölgenin genelinde vizyonu olan her ülke, kimin adına olursa olsun her türlü küçük ayrılıkçı yapıların bölgeyi istikrarsızlaştıracağını bilir. Emperyal siyasetlerin Ortadoğu coğrafyasına ilişkin genel vizyonu burada küçük yapılar kurmaktan geçiyor. Güçlü olanla en zayıf olanın ortaklığı, güçlü olanın en zayıf olanı istediği gibi kullandığı yapıdır. Ortadoğu halklarının çıkarını sağlayacak olan mevcut merkezi yapılardır. Bunu unutmayalım. Elbette dünyada dostluk, barış, iş birliği olacak ama bunların dengeli bir şekilde yapılabilmesi ancak güçlü merkezi yapılar eliyle mümkündür. Küçük yapılara bölünürseniz mesela Suriye kuzeyinde bir terörist, haydut devlet kurulmak isteniyor ve bunu güya Kürtleri onurlandıracak bir iş olarak takdim ediyorlar. Burada esasen herhangi bir insanı onurlandıracak durum da söz konusu değil. İnsanları onurlandıran kendi özerk iradeleri ve kendi çıkarları\"