Gündem

Ailelerden Ankara'ya çağrı: 'Pilotlar sonradan vuruldu' iddiası açıklansın

Pilotların aileleri uçağın düşürülmesinin ardından aylar geçmesine karşın kendilerine somut bir bilgi verilmemesine isyan etti

01 Ekim 2012 10:54

Al Arabiya televizyonu, Akdeniz'de düşen Türk jetindeki pilotların uçağın düştüğü sırada hayatta olduğunu, ancak daha sonra Esad rejimince öldürüldüğünü öne sürdü. Bu açıklamanın üzerine aileler Ankara'ya çağrıda bulunarak, 'Pilotlar sonradan vuruldu' iddaisının açıklanması istendi.

Suriye istihbaratına ait belgelere dayanarak yapılan, Türk pilotların uçaktan sağ olarak kurtuldukları ancak Esed yönetimine bağlı askerlerce öldürüldüğü yönündeki haberler akılları karıştırdı. Türk Dışişleri, konunun değerlendirildiğini dile getirirken, pilotların aileleri yeterli bilgi verilmemesine tepki gösterdi.

Gökhan Erkuş'un Taraf'ta yer alan haberine göre, Dubai merkezli Al Arabiya televizyonu önceki gün, Suriye istihbaratına ait olduğunu iddia ettiği “çok gizli” ibareli belgeler yayınladı. Muhaliflerin sızdırdığı belgelerin bir kısmını doğrulatmayı başardığını ifade eden Al Arabiya, Türk jetinin Tartus’taki Rus üssüyle koordineli biçimde düşürüldüğünü, pilotlara Suriye Hava Kuvvetleri İstihbarat birimleri tarafından “savaş esiri” muamelesi yapılarak “Rus liderliğinin bilgisi ve rehberliğinde” doğal yollarla ortadan kaldırıldığını duyurdu. Cesetlerin ise uluslararası sulardaki enkaz bölgesine geri götürüldüğü belirtildi.

 

Belgeler inceleniyor

 

Dışişleri Bakanlığı kaynakları, şimdilik herhangi bir resmî açıklama olmayacağını ancak iddiaların ve belgelerin incelendiğini dile getirdiler. Konuya ilişkin sorularımızı yanıtlayan askerî uzmanlar ise, ABD’yle yakın, Suudi finansmanlı bir televizyonu güvenilir bulmamakla birlikte iddiaların değerlendirilmesi gerektiğini ifade ettiler. Uçağın, 1950’lerden kalma “Grad” toplarıyla düşürüldüğünün ileri sürüldüğünü ancak güdümsüz bir top mermisiyle böyle bir şeyin imkânsız olduğunu dile getiren uzmanlar ayrıca “Askerî kültürde yeni sistemler gelse de, eskilerin adıyla anılmaya devam edilebilir. Yani genel kullanımda ‘Grad’ başka bir mana taşıyabilir. Burada dikkat çeken asıl çelişki, askerlerin bu tür talimatları yazılı-imzalı vermeyecek olması” diye konuştu.

 

Aileler açıklama bekliyor

 

Uzmanlar, cesedi deniz dibine yerleştirmenin de, işin içinde Rusya olduğu sürece “kolaylıkla halledilebilecek bir mesele” olduğunu vurguladı.

Pilotların aileleri ise, uçağın düşürülmesinin ardından aylar geçmesine karşın kendilerine somut bir bilgi verilmemesine isyan ediyor. Pilot Yüzbaşı Gökhan Ertan’ın babası Ali Ertan, Al Arabiya’nın iddialarının “kaskların, botların bulunma şekli, bedenlerinde herhangi bir patlama izinin olmaması” gibi unsurlarla örtüştüğünü vurgulayarak şöyle konuştu:

“İlk günden beri bir şöyle oldu, bir böyle oldu deniyor. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri, Hükümeti ve Genelkurmayı çıkıp ‘bu iddialar doğrudur’ ya da ‘değildir’ demeli. Gerçeği açıkça ortaya koymalı. Ben bunu bekliyorum. Uçağın nasıl düştüğünü, 10 şehit olduğu gün çıkıp açıklıyorlar. İki gün önce veya beş gün sonra değil, o gün yapıyorlar açıklamayı. On şehidin acısının gölgesinde. Bu bile kuşkulu. Ben gerçeği onların açıklamasını bekliyorum çünkü bu benim kişisel bir meselem değil yalnızca, yetkililer 70 milyon insana karşı sorumlu. Eğer onlar gerçekleri ortaya koymazsa, tabii biz üzerimize düşeni yapacağız, avukatlarımızla gerekli başvuruları yapacağız.”

Hava Pilot Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy’un babası Osman Aksoy ise iddialara inanmadığını dile getirdi. Raporlarda öldürülmeye dair bir ize rastlanmadığını anımsatan Aksoy, “Yine de Genelkurmay çıkıp, şüphe bırakmayacak şekilde açıklamalı. Bize kimse gelip bir şey söylemiyor. Televizyondan takip ediyoruz. Gazetelerden okuyoruz. Sürekli yeni bir şey çıkıyor. Biraz olsun içimizi rahatlatmalarını, kamuoyunu daha iyi aydınlatmalarını bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Düşen 77-0314 kuyruk numaralı Türk RF-4ETM jetinin fotoğrafı (üstte) Uçantürk Dergisi’nin 351. sayısının ekinde yayınlanmıştı. 1977 yılında ABD’den sipariş edilen ve 1980 yılında hizmete giren jet, Işık Projesi kapsamında modernize edilerek 173. filoya katıldı. 22 haziran sabahı Malatya Erhaç Üssü’nden silahsız olarak havalanan Yüzbaşı Gökhan Ertan (sağda) ve Teğmen Hasan Hüseyin Aksoy kontrolündeki uçak Hatay’ın güneybatısında, deniz üzerindeyken radar ve telsiz iletişiminden çıktı. Son olarak konuya ilişkin soruşturma yürüten Askerî Savcılığın raporunda uçağın, uluslararası hava sahasındayken Suriye’den atılan bir füzenin yarattığı blast etkisiyle düşürüldüğü dile getirildi.