T24 Haber Merkezi
İzmir'de yaşları 1 ile 5 arasındaki beş çocuğu yangın sonucu ölen Melisa Akcan'ın amcası Yılmaz Açar, "Hem devlet hem de biz yardım ediyorduk. Elimizden geleni yapardık. Ayrıca Sosyal Hizmetler, bu çocukları almak istedi ancak vermediler. Yaşanan bu olayda anne ve babanın ihmali var" dedi. UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Genel Başkanı Saadet Özkan ise "Bakanlık ekiplerinin, bu yıl içinde Akcan ailesinin evine 18 ziyaret gerçekleştirdiğini öğrendim. Bu ziyaretlerde, aileye uzmanlar tarafından verilen destek ve sağlanan gözlemin yanı sıra, kardeşlerin devlet himayesine alınması teklif edilmiş, ancak aile bunu kabul etmemiş. Bu nedenle çocuklar, SED programı kapsamında ailelerinin yanında desteklenmeye devam edilmiş" ifadelerini kullandı. Derin Yoksulluk Ağı'nın kurucusu Hacer Foggo da "Bu çocukların da, annenin de hayatı bir hiç çünkü, görünmezler, yoksulluğu bir gıda kartından, bir koli erzaktan, bir 'seçimden', ibaret sanan bir politika anlayışı var. Hiçbir kamu kurumu bu durumla yüzleşmiyor" dedi.
TIKLAYIN - En küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında beş kardeş, baraka evde sobadan çıkan yangında öldü: Baba cezaevinde, anne yiyecek almak için hurda toplamaya gitmiş...
İzmir'in Selçuk ilçesinde, barakadan bozma bir evde çıkan yangında en küçüğü 1, en büyüğü 5 yaşında olan Fadime Nefes, Funda Peri, Aslan Miraç, Masal Işık ve Aras Bulut adlı 5 kardeş hayatını kaybetti. Çocukların annesi Melisa Sinem Akcan'ın hurda topladıktan sonra eve döndüğünde yangınla karşılaştığı, baba Hakan Akcan'ın ise cezaevinde olduğu öğrenildi. Söz konusu facia, kamuoyunun gündemine oturdu.
Hacer Foggo: Seçimden ibaret bir politika anlayışı var
Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo, konuyla ilgili olarak, "Anne çocuklarını yokluğun kol gezdiği bir evde bırakıp hurda toplamaya gitmiş. Muhtemelen topladığı hurdayı satıp yiyecek alacak. 20 yıldır böyle hikayelere tanığım. Hiçbir şey değişmiyor. Bu çocuklarında, annenin de hayatı bir hiç çünkü, görünmezler, yoksulluğu bir gıda kartından, bir koli erzaktan, bir “seçimden", ibaret sanan bir politika anlayışı var. Hiçbir kamu kurumu bu durumla yüzleşmiyor. #YoksullukYaşamHakkıİhalidir" dedi.
AKP ilçe başkanı: Devletimiz, ailenin yanında olmuş ve gereken desteği sunmuştur
AKP Selçuk ilçe başkanı Hakan Bayraklı da “Çocukların sağlık ve danışmanlık hizmetleri sağlanmış, güvenli bir şekilde büyümeleri için her türlü tedbir alınmıştır. Ancak çocuklar kuruluşa alınmamış ve annenin 'Çocukları alırsanız kendime zarar veririm' şeklindeki ifadesine hassasiyet gösterilmiştir. Devletimiz, ailenin yanında olmuş ve gereken desteği sunmuştur” dedi.
Mahalle sakini: Çocuklar hiçbir şekilde koruma altına alınmadı
Aileyi tanıyan bir mahalle sakini de, “Aile, bazı kamu kurumlarından destek alıyordu. Sosyal hizmetlerin çocukları defalarca ziyaret ettiğini duyuyorduk ama hiçbir şekilde koruma altına alınmadılar” dedi.
Belediye başkanı: DSorumluluk hissediyoruz
CHP'li Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel de öfkeli olduklarını ve sorumluluk hissettiklerini belirterek, "Ülkemizin dört bir yanına yayılan derin yoksulluk, eşitsizlik ve yoksunluğun en acı örneklerinden birini daha yaşamamak için sorumluluk hissediyoruz. Her ilçede, her kentte başta çocuklar, engelliler ve yaşlılar olmak üzere risk altında olabilecek tüm kırılgan gruplara güvenli ve insani koşullar sağlayabilmek amacıyla, acilen kalıcı önlemler almanın sorumluluğumuz olduğunu düşünüyoruz" dedi.
Annenin amcası: Devlet çocukları almak istedi ama vermediler
Yangında 5 çocuğunu kaybeden Melisa Akcan'ın Aydın'da yaşayan amcası Yılmaz Açar (62), olayı dün akşam öğrendiğini belirtip, sabah İzmir'e geldiğini söyledi. Akcan ailesinin maddi durumunun kötü olduğunu belirten Açar, şunları söyledi:
"Hem devlet hem de biz yardım ediyorduk. Elimizden geleni yapardık. Aydın'da yaşadığım için ara ara gelip, çocuklara bakarak bir ihtiyaçları varsa destek oluyorduk. En son 2 ay önce geldim. Babaları da 1,5 senedir açık cezaevinde. O da izinli olduğu zaman gelip, çocuklarını görüyormuş. Kardeşim, Melisa'ya iki çocuğu yanına almayı, diğer çocukları da yurda vermeyi teklif etti. Ama bu teklifi kabul etmedi. Ayrıca Sosyal Hizmetler de bu çocukları almak istedi, ancak yine vermediler. Yaşanan bu olayda anne ve babanın ihmali var. İçim yanıyor, çok üzgünüm."
TIKLAYIN - İzmir'deki facia göz göre göre gelmiş | Komşuları anlattı: Anne kapı kolunu alıp gidiyordu, 1 ay önce de yangın çıktı
"Bu çocukların ölümü ihmaldir"
Konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan bilgi aldığını belirten UCİM Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Genel Başkanı Saadet Özkan ise "Bu çocukların ölümü ihmaldir" diyerek, sosyal medya hesabında şunları yazdı:
"Bakanlık ekiplerinin, bu yıl içinde Akcan ailesinin evine 18 ziyaret gerçekleştirdiğini öğrendim. Bu ziyaretlerde, aileye uzmanlar tarafından verilen destek ve sağlanan gözlemin yanı sıra, kardeşlerin devlet himayesine alınması teklif edilmiş, ancak aile bunu kabul etmemiş. Bu nedenle çocuklar, SED (Sosyal ve Ekonomik Destek) programı kapsamında ailelerinin yanında desteklenmeye devam edilmiş. Annenin bazen çöp toplamaya çıktığı ve eve geri gelmediği yönünde iddialar var. İzmir’de yangında ölen çocukların güzelliğini gördükçe kahroldum. Bu çocukların ölümü ihmaldir."