Gündem

Aile Bakanlığı’ndan istinafa Şule Çet başvurusu: İyi hal indirimi ve alt sınırdan ceza vicdanı sızlattı

11 Ocak 2020 11:50

Davanın müdahillerinden biri olan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, üniversite öğrencisi Şule Çet’in öldürülmesiyle ilgili davada sanıklardan Çağatay Aksu’ya müebbet ve 12 yıl 6 ay hapis, Berk Akand’a ise 18 yıl 9 ay hapis cezası verilmesini istinafa taşıdı. Sanıklara alt sınırdan ceza verilmesinin ve sanığın duruşmadaki tavırları ile cezanın sanıkların geleceği üzerindeki etkileri düşünülerek indirim yapılmasının vicdanları sızlattığını belirten Bakanlık, açıklamasında, "Sanıkların herhangi bir pişmanlığı da söz konusu değilken bu tür olayları hafife almak, sanıklara verilen cezanın amacına ulaşmasını engelleyecektir" ifadelerine yer verdi.

Bakanlık, kararın "toplum vicdanını yaralayacak nitelikte olması sebebiyle eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelere dayandığını belirterek, yerel mahkeme kararının yapılacak istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasına karar verilmesini" talep etti.

Hürriyet'ten Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Bakanlığın değerlendirmeleri şöyle:

"29 Mayıs 2018 tarihinde gerçekleşen cinayet olayı, bütün Türkiye tarafından bilinen ve topluma mal olmuş bir cinayet vakasıdır. Olay tüm toplumda infiale sebep olmuştur. Bakanlık olarak kadına şiddet vakaları ile mücadele kapsamında bu tür davalara müdahil olurken diğer taraftan da geride kalanlara veya yaralı kurtulan kadınlarımıza her tür destek verilerek yeniden hayata tutunmaları sağlanmaktadır.

"Kadına yönelik şiddetle mücadele"

Kadına yönelik şiddetle mücadele; çok yönlü, bütüncül bir yaklaşımı ve toplumun tüm kesimlerinin ortak ve kararlı mücadelesini gerektirir. Kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemeler kadar bu düzenlemelerin etkin şekilde uygulanması, şiddet mağdurunun yanı sıra şiddet uygulayana yönelik koruma, tedavi, rehabilitasyon hizmetlerinin sunulması ile konu hakkında toplumsal farkındalığın ve duyarlılığın artırılması da büyük önem taşımaktadır.

Bu çerçevede, Bakanlığımız tarafından kadına yönelik şiddetin kabul edilemez olduğu inancıyla yürütülen çalışmalar geniş bir yelpazede, kararlılıkla ve kapsamlı işbirliğiyle sürdürülmektedir. Kadına yönelik şiddet; bir insan hakkı ihlali ve ayrımcılık biçimi olarak kültürel, ekonomik, coğrafi sınır tanımaksızın tüm dünyada varlığını sürdürmektedir. Çok boyutlu bir sorun alanı olan kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik ev içi şiddet, yalnızca kadınları olumsuz etkilemekle kalmamakta, bir bütün olarak toplumu da olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle şiddetin ortadan kaldırılması, kapsamlı ve eşgüdümlü çalışmaları zorunlu hale getirmektedir.

"İndirim, toplum vicdanını rahatlatmaktan uzak, hukuka aykırı"

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın üzerine atılı kasten adam öldürme, nitelikli cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları ile ilgili olarak yerel mahkemece ceza tayininde bulunurken; sanıkların fiilleri sabit bulunmuş, ancak TCK 62. Maddesi uyarınca sanıklar hakkında iyi hal indirimi yapılmıştır. Ancak suçun toplum ve mağdurlar üzerindeki sosyolojik ve psikolojik etkileri ve toplum üzerinde oluşturacağı travma dikkate alındığında, sanıkların üzerine atılı suçlarla ilgili olarak TCK 62. Maddesi uyarınca iyi hal indirimi yapılmasının toplum vicdanını rahatlatmaktan uzak, hukuka aykırı olduğu kanaatindeyiz.

"Cezadan indirim yapılması vicdanları sızlatmaktadır"

Bahsi geçen sanıkların hakkında suça uygun eylemleri yaptığı sabit iken TCK 62/1 gereğince; mağdurun ailesinin ve toplumun üzerindeki etkisi düşünülmeden, sanığın duruşmadaki tavırları ve cezanın sanıkların geleceği üzerindeki etkileri düşünülerek cezadan indirim yapılması vicdanları sızlatmaktadır. Sanıkların herhangi bir pişmanlığı da söz konusu değilken bu tür olayları hafife almak, sanıklara verilen cezanın amacına ulaşmasını engelleyecektir.

"Yerel mahkeme kararı eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelere dayanıyor"

Sanıkların üzerlerine atılı suçların niteliği göz önüne alındığında; bu suçu işleyen sanıklar ile ilgili olarak; sanıkların fiillerinin sabit bulunmasına rağmen alt sınırdan ceza tayin edilmesinin kararda bir çelişki olduğu, sanıkların tekrar suç işlemekten caydırıcı nitelikte olmaması, toplum vicdanını yaralayacak nitelikte olması sebebiyle eksik inceleme ve yanlış değerlendirmelere dayanan yerel mahkeme kararının yapılacak istinaf incelemesi sonunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmekteyiz.”

Dava ve karar süreci

Şule Çet davası “İntihar mı cinayet mi” tartışmalarının arasında 1.5 yıllık yargılamayla sonuçlandı. Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanık Çağatay Aksu’ya oy çokluğuyla, ‘bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla cinayet’ten ağırlaştırılmış müebbet hapis verdi. Bu ceza iyi hal indirimiyle müebbete çevrildi. Mahkeme, nitelikli cinsel saldırı suçundan verdiği 12 yıllık cezada da indirim yaparak 10 yıla indirdi. Aksu’ya kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan da 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Aksu toplamda müebbet hapis ile 12 yıl 6 ay ceza almış oldu. Sanık Berk Akand’a ise ‘nitelikli adam öldürmeye yardım’dan 15 yıl hapis cezası verildi. Ceza iyi halden 12 yıl 6 aya düştü. Nitelikli cinsel saldırıya yardımdan verilen 6 yıllık hapis ise iyi hal indirimiyle 5 yıla çekildi. Akand’a ayrıca hürriyeti yoksun kılmaktan 1 yıl 3 ay hapis cezası veren mahkeme toplamda 18 yıl 9 ay hapis vermiş oldu.