Sağlık

AIDS Türkiye'de artıyor

Dünyada AIDS’in kontrolüne ve önlenmesine yönelik çalışmalar sayesinde yıllık vaka sayısında azalma yaşanırken, Türkiye’nin de içinde bulunduğu coğrafyada rakamlar aksi bir durumu işaret ediyor

29 Kasım 2013 20:28

“1 Aralık Dünya AIDS Günü” öncesi yapılan araştırmalar, Türkiye’de HIV-AIDS vaka sayısında artış yaşandığını ortaya koyuyor. Her yıl kasım ayında yapılan araştırmaya göre yalnızca bir yıl içerisinde tanı koyulan kişi sayısında geçen yıla oranla bir buçuk katlık artış yaşandı.
Uzmanlar tedavinin önündeki en büyük engelin toplumsal baskı olduğunu belirtiyor.

Sağlık Bakanlığı’nın güncel verilerine göre Türkiye’de 1024 HIV - AIDS enfeksiyonu taşıyan kişi bulunuyor. Bu rakam bir önceki yıla göre Türkiye’de enfeksiyon taşıyan kişi sayısında bir buçuk kat artış yaşandığını ortaya koyuyor. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Arman Türkiye’de enfeksiyon taşıyan toplam kişi sayısının 6 bin 188’e ulaştığını, yalnızca bir yıl içerisinde 1024 yeni olgu tanısının yapıldığını belirtiyor. Prof. Dr. Arman’ın verdiği bilgilere göre bu kişilerin büyük çoğunluğunu genç erişkin, yani cinsel anlamda aktif diyebileceğimiz 20 – 49 yaş aralığındakiler oluşturuyor. Arman, 15 yaş altında 15 kişiye, 15 – 19 yaş aralığında ise 16 kişiye HIV – AIDS tanısı konulduğunu ifade ediyor.

Konuyla ilgili önlemlerin bir an önce alınması gerektiğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Bakteriyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Arman, “AIDS’in belli bir grup veya mesleğin hastalığı olmadığını kabul etmeliyiz. Artık toplumun her kesiminden toplum içinde yaşayanların sonucu olarak enfekte olmuş bireylerle karşı karşıyayız. Özellikle cinsel eğitimin yeterince ulaşmadığı bir gençlik söz konusu. Oysa ki ‘Güvenli cinsel yaşam’ ve ‘Kondom kullanımı’ ders konuları içinde yer alması gereken başlıklar” dedi. 

 

Toplumsal baskı tedaviyi etkiliyor
 

Toplumdaki ayrımcılık ve toplumsal baskının kişinin hekime başvurmamasına, dolayısı ile tedavi alamamasına neden olduğunu belirten Arman, bu durumun enfekte kişinin kanında ve salgılarında virüs bulunması, dolayısı ile de diğer kişilere bulaşması ile sonuçlandığının altını çiziyor. Virüsün gündelik toplumsal ilişkilerle ve öpüşmeyle bulaşmadığını belirten Arman, “Cinsel ilişki olmaksızın aynı ortamda yaşamakla, tuvalet veya havuzu ortak kullanmakla, tabak veya bardak ya da sivrisinek ile AIDS bulaşmaz. Bu konudaki eğitim yetersizliği ne yazık ki toplum içerisinde ayrımcılığa neden oluyor” dedi.