Önceleri çok fazla ekran önüne çıkmayan kıdemli gazetecilerden Ahu Özyurt, şimdilerde CNN Türk'te hafta içi her gün '10'dan Sonra' programı ile Türkiye'den ve dünyadan gelişmeleri izleyiciye aktarıyor. Gazetecilikte 23. yılını dolduran Özyurt, yeni programı için “Meslektaşlarımızdan, iş dünyasından övgüler alıyoruz. Allah utandırmasın. Çok mutluyum” diyor. Özyurt, "Şimdiye kadar ülke olarak çok çalkantılı dönemlerden geçildiğini ancak bu dönemki kadar kutuplaşılan, insanların birbirine sert ve acımasız davrandığı bir dönem olmadığını" söylüyor. Bir dönem Beyaz Saray’da Barack Obama ekibi ile çalışan Özyurt, Türkiye'ye döndükten bir sene sonra sebepsiz yere işten atıldığını ifade ederek, medyada gelinen noktaya ilişkin şu yorumu yapıyor:
"Artık pek az şeye şaşırıyorum bu meslekte...”
T24’ün sorularını yanıtlayan Özyurt, "Washington’ın düzenini, New York’un yaratıcı enerjisi ve kitapçılarını, sanat ortamını özlediğini" belirtiyor.
Deneyimli gazeteci ile hem yeni programı, hem de ülke gündemi ve gazetecilik üzerine konuştuk.
Seçim sonrası ülke gündemini ve vatandaşın halini nasıl yorumluyorsunuz? Bundan sonrasında neler olur haberlerde? Öngörünüz ne?
Seçim sonrası herkesi önce bir belirsizlik hatta karamsarlık içinde gördüm. Oturduğum semt olan Bebek’te esnaf bile bir tedirginlik içindeydi. Alışveriş merkezleri Pazartesi günü boştu. Ama ikinci gün itibariyle mekanlar kafeler dolmaya başladı, herkes işine gücüne döndü. Bence halkımız öncelikli olarak terörün bitmesini ve güvende olmayı istedi. PKK konusunda önemli değişiklikler olacak tahminim. HDP de başka türlü bir parti olacak.
Zor dönemlerdeyiz, haber yapmak ve sunmak da zor mu sizin için?
Ankara patlaması sonrası her şey çok zordu. Görüntülere bakmak, olayı anlatmaya çalışmak, ertesi gün gelen yayın yasağı. Hepsi. 23 yıllık meslek hayatımda bu denli zorlandığım haber azdır.
10’dan Sonrası’na gelen izleyici tepkileri nasıl?
İzleyici o saati seviyor, kahvesini çayını alıp, “bakalım ne olmuş?” diye hafta içi saat 10:00’da CNN Türk karşısına otursun istiyoruz. 92.5 CNN Türk Radyo’dan takside, arabada dinlesin, köşe yazarlarından aklında bir şeyler kalsın. Ratinglerimiz iyi, inşallah daha da iyi yaparız. Meslektaşlarımızdan, iş dünyasından övgüler alıyoruz. Allah utandırmasın. Çok mutluyum.
Mesleğe ilk başladığınız günden bugüne yaşadığınız zorluklar ve avantajlar neler oldu sizin için?
Çok çalkantılı dönemler geçirdik ama bu dönemki kadar kutuplaşılan, insanların birbirine sert ve acımasız davrandığı bir dönem olmadı. İyiye iyi demekten bile korkar hale geldi gazeteciler. Beyaz Saray’da Obama ekibi ile çalıştım, ülkeme gelince bir sene sonra hiç sebepsiz işten atıldım. Artık pek az şeye şaşırıyorum bu meslekte.
Sizce ülkemizde haberciliğin ve medyanın en temel sorunları neler? Doğrular ve yanlışlar neler?
Sosyal medyanın fazla etkisinde kalmaya başladık. Bu iyi değil. Sokaktan koparsak, gerçek hayatı izlemeyi bırakır birbirimizi izler ve konuşur olursak, izleyici de okuyucu da bizi cezalandırır. Onlar adına araştırma ve sorma görevi yapıyoruz. Bunu unutmamamız lazım.
Sosyal medyaya bakışınız nasıl?
Sosyal medyayı biz Van Depremi’nde yardımlaşmak, yaralı kurtarmak için kullandık. O zaman iyiydik. Şimdi insanlar “şunu yedim, bunu giydim” diyerek para kazanmaya başladı ve bu ortamı kirletti. Gazeteci olamayacak kişiler “blogger”ım diyerek ortalıkta geziyor. Gitsinler ABD’de Avrupa’da bloggerlar nasıl yaşıyor baksınlar öyle gelsinler. Sosyal medya hala iyi bir haber kaynağı. Ama insanlar orayı da bozmaya çok istekli.
Amerika’da yaşamak nasıldı? Dönüş yapınca neler hissettiniz? Neleri özlüyorsunuz?
Aralıklarla dört kere yaşadım ABD’de. Atlanta’da, New York’ta, Washington’da. Hepsi ayrı güzel şehirlerdir. Ama ait olduğumuz yer toprağımız burası. Ülkemiz o kadar güzel ki, biz anlamamakta direniyoruz. Dönünce sokaklardaki kabalık ve hoyratlık beni şok etmişti. Kadınların aşırı makyajı, sürekli bağıran insanlar.. Korktuğumu hatırlıyorum. Washington’ın düzenini, New York’un yaratıcı enerjisi ve kitapçılarını, sanat ortamını özlüyorum.
İletişim Fakültesi mezunlarına ya da öğrencilerine neler tavsiye edersiniz?
Bol okuyun, her şeyi okuyun. Haber sokakta ve İstanbul’un da dışındadır çoğunlukta. Risk almaktan korkmayın, şehir değiştirin, zor ülkelere gidin. Bir uzmanlık alanı seçin. Ve üzerinde yıllarca çalışın. Mesleğimiz sabır ve merak işidir. Asla pes etmeyin.