Karar gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Türkiye'de insan hakları savunuculuğunun zor olduğunu belirttiği yazısında milletvekilliğinin düşürülmesi ile karşı karşıya kalan HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, Mustafa Yeneroğlu gibi isimlerin iktidarın günah işlemesini önleyen kişiler olduğu yorumunu yaptı.
Yeneroğlu'nun AKP'de barınamadığını, Gergerlioğlu'nun ise milletvekilliğinin düşürüleceğini belirten Ahmet Taşgetiren çıplak arama iddialarıyla ilgili "Namuslu, onurlu bir kadın söylemek için 1 yıl beklemez" diyen AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin'in bugün güçlüler safında olduğunu yazdı.
Taşgetiren'in yazısından ilgili bölüm şöyle
"...
Mazlum-der olmak zordur. İHD olmak zordur. İHH olmak zordur. Dün darbe hükümetleri döneminde, post - modern darbe dönemlerinde de zordu bugün de zordur.
Bir dönem Özlem Zengin olmak zordu, Leyla Şahin olmak zordu. Akın Birdal olmak zordu.
Mustafa Yeneroğlu olmak zordur, Ömer Faruk Gergerlioğlu olmak zordur.
Özlem Zengin, Leyla Şahin Usta bugün güçlüler safında, yargılayanlar safında. Çok da kötü yargılıyorlar.
Ben Özlem Zengin ya da Leyla Şahin Usta’nın Mecliste olacaklarsa, mesela insan haklarını araştırmak gibi bir yapının içinde olmalarını doğru bulurdum.
Bir ellerinin, gözlerinin cezaevlerinde, nezarethanelerde olmasını isterdim.
Acaba nasıl bir hayatları var cezaevinde? Bana veya başka gazetecilere gelen mektuplar Meclis’e gelmiyor olabilir mi? 15 kişinin kalması gereken yerde 30 kişinin kalıyor olmasından mesela Ak Parti grubu haberdar olmamış olabilir mi? Mesela Mustafa Yeneroğlu’nun duyduklarını Özlem Zengin duymamış olabilir mi?
...
Bakar mısınız şu işe? Ne yaptı adam? “Çıplak arama var” dedi. İşte onlarca tanıklık çıkıyor ortaya. Gidip araştırsanız ya. Gözaltında tutsanız ya cezaevlerinin girişlerini. Nezarethanelerde gözünüz olsa ya.
“İşkenceye sıfır tolerans” denmişti bir zamanlar. Yine Ak Parti iktidarı idi. Birilerine öfkelerimiz, medyanın yargısız infazları her türlü hukuksuzluğu mazur gösterme eğilimi oluşturuyor. Oysa hukuk devleti iseniz, önce masumiyet ilkesine göre hareket etmek, şayet kişi suçlu bulunmuşsa onun cezasını da verdiğiniz ceza nispetinde çekmesini sağlamak gerekiyor. İdam etmişseniz bile ondan sonra yakmayacaksınız, cesedini dövmeyeceksiniz, kulağını burnunu kesmeyeceksiniz vs. Kamboçya’nın Kızıl Kmerleri böyle yapmıştı. Kötü örnek çok.
Türkiye’nin durulması lazım. Hukuk devleti olmak bunu gerektirir. İnsan Hakları savunucuları ise her ülkenin supaplarıdır. Vicdanlarıdır. Kimi zaman iddiaları doğru çıkmasa bile, sadece duyarlılıkları diri tuttukları için onların varlığının korunması gerekir. Gergerlioğlu’nu susturmak Türkiye’ye kaybettirir.