Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, referandum toplantısına izin verilmemesine rağmen Hollanda ve Almanya'ya giden Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'ya seslendi. Hürriyet yazarı, ABD ve Birleşik Krallık taradından alınan kabin yasaklarıyla ilgili olarak "Hollanda, Almanya, İsviçre falan karşısında sergilediğiniz o şanlı direnişin binde birini bile... Neden ABD’ye karşı sergilemiyorsunuz? Neden laptop’ınızı alıp uçaklara binmiyorsunuz?" diye yazdı.
Ahmet Hakan'ın Hürriyet gazetesinin bugünkü (23 Mart 2017) nüshasında yayımlanan 'Mevlüt Bey, Fatma Hanım! Neden laptop’ınızı alıp uçaklara binmiyorsunuz?' başlıklı yazısı şöyle:
Sayın Mevlüt Çavuşoğlu...
Sayın Fatma Betül Sayan Kaya...
*
Hollanda, Almanya, İsviçre falan karşısında sergilediğiniz o şanlı direnişin binde birini bile...
Neden ABD’ye karşı sergilemiyorsunuz?
*
Cep telefonlarınızdan daha büyük ne kadar elektronik cihazınız varsa hepsini alıp...
Neden THY’nin İstanbul-New York uçağına binmiyorsunuz?
*
Sayın Mevlüt Çavuşoğlu...
Sayın Fatma Betül Sayan Kaya...
*
Soruyorum size:
- Neden Hollanda olayında olduğu gibi meydan okumuyorsunuz ki?
- Neden Almanya olayında olduğu gibi üstüne üstüne gitmiyorsunuz ki?
- Neden bu denli kibar, bu denli soğukkanlı bir tutum alıyorsunuz ki?
*
Yine soruyorum:
- Neden Trump’a... “Biz sizin Kızılderililere neler yaptığınızı biliyoruz, açtırmayın eski defterleri” demiyorsunuz ki?
- Neden Trump’a... “Senin de Merkel’den, Rutte’den bir farkın yokmuş, yazıklar olsun sana” demiyorsunuz ki?
*
Yoksa... Yoksa...
Üç günde...
“Diplomasi dili ve edebiyatı” konusunda allame falan mı oldunuz?
Nedir?
Ne iştir?
Hayır çıkarsa
- “Bahçeli’nin oyununa geldik” diyecekler.
*
- “FETÖ sandıklarda hile yaptı” diyecekler.
*
- “İçimizdeki hainler hayır verdi” diyecekler.
*
- “Keşke Melih Gökçek’i çok konuşturmasaydık” diyecekler.
*
- “Hayırcılar terörist lafı iyi olmadı” diyecekler.
*
- “Bu kadar gazete, bu kadar televizyon bir işe yaramıyor” diyecekler.
*
Bunların hepsini diyecekler.
At fava, bekle.
Alçak FETÖ'cülere anneanne bedduası
FETÖ’cü firari alçaklar, sosyal medya hesaplarından yine kafa karıştırıcı mesajlar sallıyorlarmış:
- “Bahar geliyor” diyorlarmış.
- “Baharı bekleyin” diyorlarmış.
- “Baharda çiçekler açacak”diyorlarmış.
*
Rahmetli anneannem gibi ilenmek istiyorum:
Bahar diyen dilleriniz kopsun inşallah. Bu son baharınız olsun da bir daha baharı görmeyin inşallah. Tepenize bahar çöksün inşallah.
Klasik CHP'yi bitiren CHP'nin starları
- MUHARREM İNCE: Klasik CHP’lilere hiç benzemiyor. Anadolu’yu tek başına dolaşıyor. Halk tipi benzetmelerle ilgi odağı...
*
- AYKUT ERDOĞDU: Öfke ile duygunun bir karışımı gibi... Klasik CHP söyleminin çok dışında... Damardan konuşuyor.
*
- ÖZGÜR ÖZEL: Kendilerinden olmayanlara sıcak gelecek mesajları vermesini çok iyi beceriyor. Eski CHP’de olmayan bir çalışkanlığı var.
*
- ENGİN ALTAY: Mütevazı bir merkez sağ politikacısı gibi... CHP’nin bilindik dilini allak bullak ediyor.
*
- BÜLENT TEZCAN: Kızmıyor, küsmüyor, üst perdeden konuşmuyor, atıp tutmuyor. Her kesimi kucaklıyor. Eski CHP’de ne varsa onda hiçbiri yok.
*
- İLHAN KESİCİ: Merkez sağdan geliyor. Özellikle ekonomide yaptığı saptamalar, bütün CHP’lilerin baş argümanı halinde.
*
- SELİN SAYEK BÖKE: İlk dönemlerinde olduğu gibi gülümsemekten uzaklaşsa da... CHP geleneğinin çok ama çok dışında... [Mevlüt Bey, Fatma Hanım Neden laptop’ınızı alıp uçaklara binmiyorsunuz]
*
- ÖZTÜRK YILMAZ: Monşer tipi emekli büyükelçi havasından çok uzakta. Sokaklardan gelmiş gibi... CHP’nin klasik tarzına vurdukça vuruyor.
*
- DENİZ BAYKAL: O bile artık eskisi gibi değil. O bile klasik CHP’den epey uzaklaştı. O bile bildiğimiz CHP dilinin çok dışında....
Kararsızlar için iki kitap
- ELVEDA ANAYASA: Ünlü anayasa hukuku profesörü Kemal Gözler Hoca’nın kitabı... Referandumda oylanacak maddelerle ilgili eleştirilerini yazmış Hoca. Mesafeli, bilimsel ve soğukkanlı bir dili var. Okuyana “Hayır” dedirtiyor.
- CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ: Dünyanın sayılı üniversitelerinde eğitim görmüş Onur Erim’in kitabı... Açık, anlaşılır ve basit bir dille yazılmış. İkna edici saptamaları var. Okuyana “Evet” dedirtiyor.
Birleşmiş Milletler kadar bile olamadık
Barzani, bayrağını Kerkük Kalesi’ne çekti.
Mum gibi yanıyor Kerkük.
O pısırık Birleşmiş Milletler bile...
“Olmaz böyle şey” dedi.
Bizimkiler hâlâ suspus.
Neyi bekliyorlar acaba?
Referandumu mu?
Yasin Börü için adalet
Kobani meselesini bahane edip Kurban Bayramı’nda Diyarbakır’da et dağıtan Yasin Börü’yü tarihte eşi görülmemiş bir barbarlıkla katledenlere gereken cezanın verilmesinden başka bir dileğim yok. Zalimler için yaşasın cehennem!
Beş büyük pişmanlığım
- BİR: Nisan yağmurlarını kaçırma pişmanlığı...
*
- İKİ: Aşırı kontrol altında yaşama pişmanlığı...
*
- ÜÇ: Seven’ı geç izleme pişmanlığı...
*
- DÖRT: Her önüne gelenle polemiğe girme pişmanlığı...
*
- BEŞ: Buralar dutlukken arsa almama pişmanlığı...