Ahmet Hakan, Karaman’da 8 öğrenciye tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanan öğretmenin 5 ay boyunca Ensar Vakfı’nda çalışmış olması nedeniyle vakfın suçlanamayacağını söyledi. Hakan, yaşanan olayın “insanı öfkeden delirtecek bir alçaklık” olduğunu söylerken, “Ensar vakfına vurmak, kapatılmasını istemek, hedefe koymak doğru mu? E hani suçun şahsiliği ilkesi vardı?” diye sordu.
Hakan’ın bugün (16 Mart 2016) Hürriyet’te “Bir şey yapmalı” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:
Ensar Vakfı’na yapılanlara karşı çıkalım
ENSAR Vakfı’nın Karaman’daki temsilciliğinde 5 ay gönüllü öğretmenlik yapan bir öğretmen, erkek çocuklara tecavüz ettiği iddiasıyla tutuklanmış.
*
İnsanı öfkeden delirtecek bir alçaklık...
En rezil, en aşağılık, en yüz kızartıcı suç...
Ne desek az.
*
Fakat bu olay üzerine Ensar Vakfı’na yüklenmek, Ensar Vakfı’na vurmak, Ensar Vakfı’nın kapatılmasını istemek, Ensar Vakfı’nı hedefe koymak doğru mu?
*
Şu sorulara lütfen elimizi vicdanımıza koyarak cevap verelim:
*
Bir solcu, bir kadını taciz ettiğinde... “Solcu tacizci” mi diyeceğiz?
*
Kayseri’de bir genç kızı intihara sürükleyen öğretmen solcu imiş... Ne yani? Şimdi buradan yola çıkarak çok çirkin ve çok haksız genellemelere mi imza atacağız?
*
Çok sevdiğimiz, iftihar ettiğimiz bir dernek ya da vakıfta çalışan binlerce gönüllüden biri aşağılık bir suça bulaştığında... O dernek ya da vakfı topyekûn hedefe mi koyacağız?
*
E hani suçun şahsiliği ilkesi vardı? E hani bir insanın işlediği suçtan dolayı ailesi bile suçlanamazdı? Söz konusu sevmediğimiz bir vakıf olunca... Bu ilkeleri unutacak mıyız?
Yazının tamamını okumak için tıklayın.