Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “Halka yetki veriyoruz. 100 bin imza ile Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılır, parlamento seçimi de yapılır" ifadesiyle ilgili olarak "Anayasa değişikliğinde yok böyle bir şey! 100 bin imzayla ne Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor ne de parlamento seçimi. Kısacası en keskin hayırcı da pek bilmiyor, en keskin evetçi de pek bilmiyor" dedi.
Ahmet Hakan'ın "Kılıçdaroğlu bilmiyor da Erdoğan biliyor mu?" başlığıyla yayımlanan (9 Mart 2017) yazısı şöyle:
En şiddetli bir şekilde “Hayır” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun Anayasa değişikliğinin ne getirdiğinden pek haberi olmadığını gördük.
Fakat o da ne!
En şiddetli şekilde “Evet” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan da Anayasa değişikliğinin getirdikleri hususundaki bilgisi pek sağlam değilmiş.
Geçen gün şöyle dedi Cumhurbaşkanı:
“Halka yetki veriyoruz. 100 bin imza ile Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılır, parlamento seçimi de yapılır.”
Oysa... Oysa...
Anayasa değişikliğinde yok böyle bir şey!
100 bin imzayla...
Ne Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılıyor ne de parlamento seçimi!
Kısacası...
En keskin hayırcı da pek bilmiyor, en keskin evetçi de pek bilmiyor.
Ne diyelim?
Allah akıbetimizi hayretsin.
CHP'den açıklama
Dün yazdığım “Dostum gaf demişsin ama bu alenen cehalet” başlıklı yazı için CHP’den yazılı açıklama geldi.
Cevap hakkına duyduğum saygı gereği yayınlıyorum:
- Sayın Genel Başkanımız, Anayasa değişiklik teklifinin tümünü ve bu değişiklikle başbakanlığın kaldırılacağını çok iyi bilmektedir.
- Kastettiği şey çoğunluk partisi genel başkanıdır. Sayın Genel Başkanımız, partili cumhurbaşkanının sakıncalarına işaret ederken, Meclis çoğunluğunun başka partiden olması halinde “çoğunluk partisi genel başkanı” ile cumhurbaşkanı arasında doğabilecek çatışmaya dikkat çekmiştir.
- Bugüne kadar dilimize başbakan ifadesinin yerleşmiş olmasından kaynaklanan bir dil sürçmesiyle söylenmiş bu sözü “cehalet” diye ifade etmek hiç uygun olmamıştır.
- Nitekim aynı yayının içeresinde Sayın Binali Yıldırım’a yönelik olarak “Bir başbakan kendi koltuğunu yok etmek için alanlara çıkıyorsa...” ifadeleriyle de başbakanlığın kaldırılacağını söylemektedir. Ayrıca değişik toplantılarda da başbakanlığın kapatılacağını defalarca söylemiştir.
- Bütün bunlar Sayın Genel Başkan’ın Meclis çoğunluğunun başka partiden olması halinde “çoğunluk partisi genel başkanını” ifade ederken dil sürçmesiyle başbakan dediğinin açık kanıtıdır.
- Ortada cehalet diye tarif edebilecek bir durum olmadığından köşenizde bu açıklamamızı da okurlarınızla paylaşmanızı dileriz.
Bülent Tezcan / CHP Genel Başkan Yardımcısı