Sonra görüşme başladı. - 20 dakika geçti, görüşme hâlâ sürüyordu. - 30 dakika geçti, görüşme hâlâ sürüyordu. - 45 dakika geçti, aman Tanrım, görüşme hâlâ sürüyordu.
Çok şükür ki... 1 saat 10 dakika sonra görüşme sona erdi de bazıları derin bir nefes alabildi.
Derin nefesin ardından da... Avunacak bir şey buldular kendilerine: '1 saat 10 dakikanın yarısı tercümeyle geçmiştir. Kaldı sana 35 dakika.'
Bu arada başka bazıları da boş durmuyordu tabii. Onlar da görüşmenin süresinin uzamasını 'büyük bir zafer' olarak takdim etmekle meşguldüler.
Size bir şey söyleyeyim mi: Bir gün gelecek bu ülkede... Amerikan Başkanı ile yapılan görüşmenin süresi, hiç ama hiç mesele edilmeyecek. Ve işte biz o gün çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkmış olacağız."