Gündem

Ahmet Altan: AKP yakında devrilecek

Ahmet Altan'dan TSK'ya: Sen nasıl bir ordusun ki savaş planlarının kaybolduğunu 5 yıl sonra fark ediyorsun?

23 Mart 2015 23:40

Taraf Gazetesi Kurucu Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, “AKP yakında devrilecek. AKP bu suçu (17 – 25 Aralık soruşturması / T24) örtmek için daha büyük suçlar işledi. Yolsuzluk bu ülkenin geleneksel bir suçuydu. 4 adam yargılanır, hükümet seçime giderdi, yeni bir hükümet kurulurdu. Bu suçu örtmek için öyle suçlar işlediler ki, hukuk geriye dönemez. Adamın evinden çıkan paralar, tapeler, verilen emirler. Polisin mahkeme kararını uygulamasını engellediğin zaman devlet denen düzeneği patlatmış oluyorsun” dedi.

Bugün TV’de Erkam Tufan Aytav’ın sunduğu Analiz programına katılan Altan, şunları söyledi:

 

'Öyle suçlar işlediler ki...'

 

AKP devrilecek. AKP bu suçu örtmek için daha büyük suçlar işledi. Yolsuzluk bu ülkenin geleneksel bir suçuydu. 4 adam yargılanır, hükümet seçime giderdi, yeni bir hükümet kurulurdu. Bu suçu örtmek için öyle suçlar işlediler ki, hukuk geriye dönemez. Adamın evinden çıkan paralar, tapeler, verilen emirler. Polisin mahkeme kararını uygulamasını engellediğin zaman devlet denen düzeneği patlatmış oluyorsun. Hukuktan geri dönemezler, nasıl dönecekler. Daha hukuksuz yerlere doğru ilerlemek zorundalar, şiddete doğru yürümek zorundalar.

Sedef Kabaş bir tweet yazdı diye evini bastılar. Tweet yazmakla sabah ev basmak arasında bir oran var mı? Cezalandırıcı unsura dönüştürüldü, böyle bir şey değildi polis.

 

'Beni de yakında çağıracaklar'

 

Önce savcı avukata söylemedi, sonra sadece Yasemin Çongar’ı çağırdılar.  Beni de bugün avukat gitti dedi ki, evet şüpheli dediler ama ne zaman çağrılacağımı söylemediler. Beni de yakında çağıracaklar.

 

'Sen nasıl bir ordusun ki?'

 

Bunun muhbiri Genelkurmay Başkanlığı. Mehmet Baransu’nun verdiği ifadeleri okudum. Soruşturmayı açıyorlar ama neyle suçlandığını söylemiyorlar. Ne olduğuna baktım. Balyoz’la ilgili tutuklanmadı. Şu anda yürütülen soruşturmanın da Balyoz’la alakası yok. Genelkurmay farkında değil, Baransu’ya açtığı davayla kendileri hakkında korkunç bir dava açtılar. Biz Yunanistan’a karşı bir savaş planı yapmıştık, bunu kaybettik. Baransu’ya sen gördün mü, sen mi yok ettin diye soruyor. Sen nasıl bir ordusun ki savaş planlarının kaybolduğunu 5 yıl sonra fark ediyorsun? Sen ordu musun?

 

'TSK'daki gerçek liste nerede?'

 

O Balyoz seminerinde bir adam diyor ki, “Rejim aleyhtarı kişi, kurum ve kuruluşların listesi buradadır ve projeksiyonda görüyorsunuz.” Eğer rejim aleyhtarı listeler sahteyse, gerçek listeyi göstersinler. Ortada bir gerçek liste olduğunu kimse söylemiyor. Ortak bir algı yaratmak istiyorlar. Baransu’yu hapsetmeseler bu konulara girmezdim. Onlar yargılandılar, bir daha böyle bir şey yapmazlar. Baransu tutuklanınca konuşmak zorunda kaldım.

 

'Bin defa gelse bin defa basarım'

 

Balyoz belgeleri bin defa gelse bin defa yazarım. Diğerleri neden basmadı? Neden gelip okumadılar? Çünkü ürkekler. Bab-ı Ali hep ürkek olmuştur. Şimdi bağırıyorlar çünkü TSK'yla çıkar ortaklığı var.

 

'Ordu Balyoz'un darbe olduğunu biliyor'

 

Ordu Balyoz'un darbe olduğunu biliyor. Baransu'ya açılan davanın Balyoz'dan olmamasının nedeni değil. Bu tartışma Balyozcuların pek lehine sonuçlanacak bir tartışma değil.

 

‘Darbeyi ortaya çıkarttığım
için vicdan azabı duymam’

 

Vicdan azabı duyuyor musun yanlış bir soru. Haksızlığa uğrayan herkes için üzülüyorum. Bir darbe planını ortaya çıkarttığım için vicdan azabı duymam. Yüz binlerce insanı hapsetmeyi, öldürmeyi planlayan bir darbeyi ortaya çıkarttığım için vicdan azabı duymam. Çok doğru bir iş yaptık. Bunun da hesabını gidip yargıya soracaksınız. Sadece askerler için değil, Kürt çocuklar için de dindarlar için de soracaksınız.  Ben bastım, ben söyledim. Darbeydi, insanları öldüreceklerdi. Haksızlığa uğrayanlar mutlaka oldu. Türkiye’de hukuk sisteminde haksızlığa uğramadan çıkacak kimsenin olacağını düşünmüyorum.

 

'Viskinin çok kötü olduğunu hırsızlar söylüyor'

 

(Hürriyet’e röportaj verirken viski içerken, Zaman röportajında neden kahve içtiğiyle ilgili sosyal medyadan gelen bir soru üzerine)

Türkiye’de viski içmenin çok kötü bir şey olduğunu hırsızlar söylüyor. Onlar viski içmiyor ama para çalıyorlar. Ben viski içiyorum ama para çalmıyorum. Toplumun genel geçer ahlak anlayışıyla örtüşen bir ahlak anlayışım yok.

 

'Balyozcular AKP'li hırsızların
'bodyguard'ı oldu'

 

Balyozcular AKP’li hırsızların bodyguard’ı durumunda. Balyoz’u korurken onların hırsızlığını da koruyorlar. Darbeyi ve hırsızlığı bir arada koruyorlar. Paket olmuş durumda."

 

'Baransu'yu ziyaret edeceğim'

 

Mehmet Baransu'yu ziyaret edeceğim. Baransu sadece Türkiye'nin değil, dünyanın en önemli gazetecilerinden biri.

 

“Bir hükümet istifa ancak
mektubuyla ‘ben kandırıldım’ der”

 

AKP bugün askeri vesayeti ben yıkmadım diye bağırıyor. Gidip konuşuyor ordunun kalbinde, “hayır beni kandırdılar.”  Bir hükümetin “ben kandırıldım” mektubu ancak istifa mektubuyla yazılabilir. Hükümetler kandırılmasınlar, toplumu korusunlar diye seçilirler. 12 yıl boyunca kandırılmışlar. Sadece kabiliyetlerine değil zekalarına da güvenmiyorum artık. Cemaat kandırıyorsa, ABD, Çin, büyük ülkeler ne yapmaz. Bugün kandırılmadığını nereden biliyorlar? Ya bunu da yarın itiraf ederlerse?

 

'AKP medyası sadece
orduyu darbecilikle suçlamıyor'

 

Şu anda AKP medyası sadece orduyu darbecilikle suçlamıyor. Çarşı darbeci, cemaat darbeci, Geziciler darbeci, Demirtaş darbeci. Erdoğan’ın kızdığı herkesi darbecilikle suçluyorlar. Asla darbeci olduğunu söylemedikleri tek kurum ordu. Bunun tuhaflığına şaşmıyor musunuz?  Niye demiyorlar, çünkü ittifaka gidiyor.

 

‘Türkiye’de en tehlikeli şey gerçekleşiyor, Erdoğan’la ordu anlaşıyor’

 

Türkiye’deki en tehlikeli şey gerçekleşiyor. Erdoğan’la ordu anlaşıyor. Harp Akademileri’ndeki konuşması çok tarihi bir konuşma. Orduyu aklıyor. MGK’dan paralel diye karar çıkıyor. MGK anayasal bir kurum değil mi? Bildirileri anayasaya uygun olmak zorunda. Hukukta paralel diye bir madde var mı? Onu imzalayan adamların hepsi paralele başka bir anlam yüklüyorlar. Hukuk dışında birleştikleri zaman iş çok tehlikeli bir yere gider.

 

‘Ceylan Önkol için herkes
susarken 3 gün manşet yaptık’

 

Askeri vesayet, Tayyip Erdoğan gibi birkaç generalin olduğu dönemdi. Birkaç tane Tayyip Erdoğan’dan hesap sorup, onların işlediği suçların belgelerini yayımlıyorduk. Bugün konuşanlar o zaman susuyordu. Ceylan Önkol mezrada havan topuyla parçalandı, kimseden ses çıkmadı. 3 gün manşet yaptık.

 

‘Gizli işleri darbeciler yapar, hırsızlar yapar’

 

(Cemaatle gizli toplantılar yaptığı iddiasının Twitter’dan sorulması üzerine)

Ben neden cemaatle gizli toplantı yapayım, açık toplantı yapmak varken. Bir paralel yapı kim, işlediği suçlar ne? Hukuk somuttur. Neden gizli toplantı yapayım? Babam Taksim’de konuşurken, “en gizli lafımı Taksim’de söylerim.” Gizli işleri siz yaparsınız, darbeciler yapar, hırsızlar yapar. Açık toplantının suyu mu çıktı?

 

‘Erdoğan 80 milyonun insanın
sırtına binip at gibi süremez’

 

Arınç’ın konuşmasında bir cümle dikkatimi çekti. “Ben dürüstüm” dedi. AKP’liler aptal değil, onlar da ne olduğunu biliyor. Gözden saklanacak bir şey yaşamadık 17-25 Aralık’ta. AKP’liler görmedi mi? AKP’liler biliyor. İktidar uğruna buna katlandılar. Öyle bir yere geldiler ki AKP’nin iktidarını sürdürme ihtimali kuvvetli görünmüyor. Yine birinci parti çıkar ama… Erdoğan şiddet kullanmasını sağlayacak bir güç istiyor. O gücü elde edemeyecekler. Herhangi bir koalisyon, hukukun hiç olmazsa eskisi kadar ortaya çıkma ihtimali var. Herkes durduğu yeri göstermek istiyor. O kadar çok suç var ki ortada. Arınç “AKP’liyim ama dürüstüm” diyor. Sonra da “Bizim Belediye Başkanı parsel parsel sattı” diyor.

Erdoğan tek başına yönetmek istiyor. Ben yöneteyim, yargı bana bağlı olsun, yürütme bana bağlı olsun, ben tek başıma olayım, 80 milyon insanı yöneteyim diyor ve bunu yapabileceğine inanıyor. Problem burada başlıyor. Bir adam 80 milyon adamın sırtına binip at gibi süremez. Bu 80 milyonun yüzde 50’den fazlası Cumhurbaşkanı’ndan nefret ediyor.

 

‘Kemalistler devlet görüntüsüne özenli davranırdı, bunlarla görüntü de kalmadı’

 

Kemalistler devleti kurdukları için biraz daha özenli davranırlardı, hiç olmazsa görüntüyü kurtarmaya çalışırlardı. Bunlarla görüntü de kalmadı. 

 

‘Merkez Bankası’yla oynadı, doları patlattı,
Kürt meselesiyle toplumu patlatacak’

 

Erdoğan Merkez Bankası’yla oynar gibi Kürt meselesiyle oynuyor. Merkez Bankası’yla doları patlattı. Şimdi de toplumu patlatacak. Kürt sorunu yoksa Kürt çözümü ne? 

 

'HDP barajı geçerse bir sonraki
seçimde ana muhalefet partisi olur'

 

HDP'nin politikasını çok beğeniyorum. HDP bu seçimde yüzde 10 barajını geçerse, bir sonraki seçimde ana muhalefet partisi olur. Demokrasi dendiği anda HDP herkesin hakkına sahip çıkıyor. Barışı savunuyor, demokrasiyi savunuyor, laikliği savunuyor.  

 

 

 

 

 

İlgili Haberler