CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, Silivri Cezaevi’nde tutuklu Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ile Fatih Gürsul, Ali Bulaç, Osman Kavala, Ahmet Altan ve Mehmet Altan’ı ziyaret etti. "AKP elindeki her şeyi tüketti, elinde sadece milliyetçilik kozu kaldı ve onu kullanıyor" diyen Ahmet Altan, "AKP bu koşullarda ülkeyi daha fazla yönetemez" diye konuştu.
Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Atalay da, "Bizim davamızın en uzun süre cezaevinde yatanı benim. Çıktığımda yine aynı kararlılıkla görevime devam edeceğim" dedi.
Cumhuriyet'ten İklim Öngel'in haberine göre ziyarete ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bingöl, 'FETÖ' ile mücadelenin muhalif kesimleri sindirme sürecine evrildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“FETÖ’nün siyasi ayağı dışarıda ama FETÖ’yü palazlandıran AKP’den hiç kimse cezaevinde değil. Sadece bu gerçek bile iktidarın muhalefeti susturmak için FETÖ’yü nasıl bahane ettiğini ortaya koymaktadır. Paralel olarak devleti kuşattıkları, beraber yürüdüklerini her fırsatta söyledikleri FETÖ elebaşları dahi cezaevinde değil."
Olayın asıl failleri dışardayken muhaliflerin hepsinin cezaevinde olduğunu söyleyen Bingöl, şöyle konuştu:
“Gelinen nokta sadece hukukun değil; sağduyunun, demokrasinin, mantığın devre dışı kaldığını hepimize göstermektedir. Bugün Türkiye’de iktidar eliyle insan hakları en karanlık dönemini yaşamaktadır. Hukuksuzluğu bu ülkede olağan hale getirmeye çalışanlar, ‘suç’ tanımlarını adalete göre değil, keyfiyete göre yapmaktadırlar.”
Bingöl’ün görüşmelere ilişkin notları ise şöyle:
"Aynı kararlılıkla devam"
Akın Atalay: Gazeteme, okurlarıma, ülkeme karşı olan sorumluluğum gereği yurtdışından çıkıp her şeyi göze alıp geldim. Ne benim ne de gazetemin bu konuyla bir ilgisi olamaz. Bizim davamızın en uzun süre cezaevinde yatanı benim. Çıktığımda yine aynı kararlılıkla görevime devam edeceğim, ağır bir sorumluluğumun olduğunun bilincindeyim.
Osman Kavala: İddianamenin içinde ne var, kimler var bilmiyorum, bir an önce mahkeme sürecine geçilmesini istiyorum. Gezi’nin finansörü olduğumdan bahsediliyor. Gezi’den önce gelen iki genç bana bilet sattı, 500 lira gibi cüzi bir yardım yaptım. Zaten zaman zaman yardımlarda bulunan biriyim. Sırf bu yüzden Gezi’nin finansörü olduğum söyleniyor. Büyük bir hukuksuzluk ile karşı karşıyayım. Tutukluluğum muhaliflere yönelik saldırının bir parçası.
Ahmet Altan: AKP elindeki her şeyi tüketti, elinde sadece milliyetçilik kozu kaldı ve onu kullanıyor. AKP bu koşullarda ülkeyi daha fazla yönetemez. Türkiye’de kimsenin en ufak bir güvencesi yok. Türkiye’de her an herkes FETÖ’cülükle suçlanabilir.
"Kardeşime selam"
Mehmet Altan: Cezaevinde iki kardeş görüşemiyoruz, kardeşime selam söyleyin. Davam artık siyasi ya da hukuksal bir dava değil, anayasal bir dava. AYM de AİHM de benim dosyamda hak ihlalleri olduğunu söylüyor ama ben hâlâ tutukluyum. Türkiye’nin en yüksek yargısı ile Avrupa’nın en yüksek yargısı benim suçsuz olduğumu söylüyor ama tahliyem gerçekleşmiyor. Adalet Bakanı benim tutuklu olmamın gerekçesini açıklayamıyor. Adalet Bakanı adaletsizliğe sessiz kalıyor.
Ali Bulaç: 5 farklı hastalıkla 20 aydır içerdeyim. Tek suçum Zaman gazetesinde yazı yazmış olmam. Dosyamda suç unsuru yok, sadece yazılarım var. Bir süre sonra cemaatin güç zehirlenmesi yaşadığını her zaman söyledim, eleştirimi hep yaptım ama yine de cezam devam ediyor.
Fatih Gürsul: Ne benim ne de CHP’nin FETÖ ile bir ilişkisi yok. Davamın bu kadar hızlı bir biçimde görülüp, karara bağlanmasının tek açıklaması benim üzerimden CHP’nin suçlanmasıdır. Bu dava siyasi bir davadır ve alınan kararlar da siyasi kararlardır.