Agos gazetesi ve Hrant Dink Vakfı, Harbiye’deki Anarad Hığutyun Binası’na taşındı. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 2007’de katledildiği, Halaskârgazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı’ndaki ofisi ise Hakikat ve Vicdan Müzesi olacak. Cumhuriyet yazarı Pınar Öğünç, “Hrant Dink Vakfı’nın ve Agos gazetesinin Anarad Hığutyun Binası’na taşınması kendi başına bir yüzüncü yıl etkinliği aslında. Taşındıkları yeni bina ve bu binanın sağlayacakları yeni olanaklar, tüm zamanları bir anma, hatırlama ve yüzleşme vesilesine dönüştürmeyi hedefliyor. Yine sebatla...” dedi.
Pınar Öğünç’ün Cumhuriyet gazetesinin bugünkü (28 Mart 2015) nüshasında yayımlanan, “Eski Agos vicdan müzesi olacak” başlıklı haberi şöyle:
Zeynep Taşkın, üç yıl önce binaya ilk girdiği günü anlatıyor. 2004’te öğrenime son veren okul, sıraları, evrak dolu dolaplarıyla iki gün evvel terk edilmiş gibiymiş. Bir de sayısını hatırlayamadıkları kadar Atatürk büstü... Ermeni okulu olunca bayrak, büst, “Ne mutlu...” vs sayısı her okulun üç katı kadar olabiliyor malûm.
Vakidir, Türkiyeli olmayan biri buralarda her bir apartmana tıpkı bir insan gibi isim verildiğini duyunca şaşırır, güler hatta. Her zaman değil, ama bazen hakikaten insanlar gibi, apartmanlar da onlara verilen isme benzer zaman içinde.
Agos gazetesinin ve Hrant Dink Vakfı’nın bulunduğu Şişli Halaskârgazi Caddesi üzerindeki Sebat Apartmanı da hep öyle gelir bana. Agos, bağımsız yayıncılık yapmanın her koşulda güç olduğu bir ülkede, 1999’dan beri Ermenilerin dertlerine, meselelerine odaklanarak ama sadece onun içinde de kalmadan özgür gazetecilik yapmanın sebatıdır.
Hrant Dink olmak başlı başına sebattır Türkiye’de. Bir avuç bırakılmış bir halkın acısını, bir arada yaşamayı unutmuş koca bir “çoğunluğa” anlatmaya çalışmak, seni dinlemeyi reddedenlerin kulağına eğilmek, acını yutup üşenmeden, yerinmeden bir daha anlatmak sabır gerektirir. Aslına bakarsanız Türkiye’de Ermeni olmak “sebat” ister. “Ermeni”yi küfür olarak kullananlara karşı, kuşaklara yayılan acınızı dillendirmeye teşebbüs ettiğinizde başka bir acıyla yarıştırılmak mecburiyetinde bırakılmaya karşı, inatla yok sayılmaya, “sözde” kılınmaya karşı sebatla, inatla Ermeni olmak gerekir.
Eski bina ne olacak?
Agos ve Hrant Dink Vakfı, Sebat Apartmanı’ndaki yerinden taşındı. Artık Harbiye’de, eski bir Ermeni okulu olan Anarad Hığutyun Binası’ndalar. Her duyandan aynı soru geliyormuş önce. Peki Sebat Apartmanı’ndaki yer ne olacak? Ermenilerin ve Türklerin bir arada yaşabilmesi adına didinen bir insanı örgütlü bir cinayete kurban verdiğimiz o yere ne olacak? Her 19 Ocak’ta adalet ve faillerin yargılanması talebiyle önüne yüzbinlerin aktığı o iki apartman dairesi tamamen boş mu şimdi?
Aslında hayır. Hrant Dink tüm eşyalarıyla duran odasına hiç dokunulmamış, dokunulmayacak. Orası zaten Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden insanların gün içinde çat kapı gelip ziyaret edebildiği bir yerdi. İnsanlar görmek istiyordu çünkü. Artık bundan sonra tam anlamıyla bir müze olacak. Vakfın ve gazetenin bulunduğu kısımlar ise Hrant Dink, Ermeni Soykırımı, Türkiye’de Ermeniler ve tüm azınlık halkları üzerine bir hakikat ve vicdan müzesi olarak yeniden kurgulanacak. Geçmişle yüzleşmeyi iş edinmiş, çok da örneği olmayan, yaşayan ve dönüştürmeye hevesli bir müze projesi bu. İlk hedef maddi ve manevi tüm kaynakları oranın yeniden inşasına yönlendirmek.
100. yıl yaklaşırken...
Gelelim Anarad Hığutyun Binası’na... Bağışçıların katkılarıyla hayata geçen mimari proje, Arat Dink, Emre Savga ve Mehmet Erkök’ten müteşekkil Ara Mimarlık Ofisi’nin elinden çıkmış. Bu fiziki bir mekân değişikliği ötesinde sunduğu yeni imkânlarla, Agos ve Hrant Dink Vakfı için yeni bir dönemi işaret ediyor aslında. Örneğin yeni binada dileyenlere açık bir kütüphane ve arşiv mevcut. 70 kişilik Havak (toplantı) Salonu ve sergi alanı düzenli yapılabilecek etkinlikleri işaret ediyor. İlk kez Ermenice dil kursu verilebilecek özel alanları, Hrant Dink Vakfı kitaplarına erişimin daha kolay olacağı bir dükkânları olacak artık. Nar ağacı büyüyen bir de avluları...
Birkaç ay evvel göreve başlayan Agos’un Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, arka arkaya 24 Nisan söyleşileri vermekle meşgul şu ara... Soykırımın 100. yılı için 24 Nisan’a özel bir etkinlikleri olup olmayacağını soruyorum. Tek bir tarihe odaklanmak istemediklerini söylüyorlar.
Hrant Dink Vakfı’nın ve Agos gazetesinin Anarad Hığutyun Binası’na taşınması kendi başına bir yüzüncü yıl etkinliği aslında. Taşındıkları yeni bina ve bu binanın sağlayacakları yeni olanaklar, tüm zamanları bir anma, hatırlama ve yüzleşme vesilesine dönüştürmeyi hedefliyor. Yine sebatla...