Yaşam

Afetlerde doruk yılları: 2011 ve 2015

‘Yerkürede oluşacak olağanüstü değişimler’ raporuna göre, 2011-2015 yılları arasında büyüklüğü 7 ve üzeri deprem beklenen ülkeler arasında Türk

26 Aralık 2010 02:00

T24 - ‘Yerkürede oluşacak olağanüstü değişimler’ raporuna göre, 2011-2015 yılları arasında büyüklüğü 7 ve üzeri deprem beklenen ülkeler arasında Türkiye de var.


Uluslararası Geochange Kurulu ve Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Başkanı, Uluslararası Bilimsel Akademi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Elchin Khalilov tarafından hazırlanarak Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği başkanlarına ve aralarında Türkiye Cumhurbaşkanı’nın da bulunduğu 80’den fazla ülkenin cumhurbaşkanına sunulan “Yerkürede oluşacak olağanüstü değişimler” konulu raporda, önümüzdeki yıllarda afetlerin doruğa çıkacağı uyarısında bulunuldu.

Milliyet’in elektronik posta aracılığıyla yaptığı röportajda Khalilov sorularımızı yanıtladı ve raporun ayrıntılarına değindi. Khalilov, 2016’ya doğru deprem ile yanardağ etkinliğinin önemli ölçüde azalacağını, ancak yerküresel ısıda artış olacağını belirtti.

-  Raporda önümüzdeki yıllarda oluşacak doğal afetlerin kestirilmesi ile ilgili bölümlerde neler yer alıyor?

Raporda yer sarsıntısı, yanardağ ile tsunami üzerine kestirmeler var. Buna göre önümüzdeki yıllar, bu gibi afetlerin doruğa çıktığı yıllar olacak. Bunlar da 2011 ve 2013... 2012’de afetler, 2010’a kıyasla daha fazla olacak. 2016 yılına doğru deprem ile yanardağ etkinliği önemli olarak azalacak, bu kez de ısıdaki artışa bağlı olarak buzulların hızla erimesiyle büyük kara parçaları sular altında kalacak. Böylece kıyı ülkelerinde inanılmaz seller görülecek.

-  Dünyadaki sismik aktif bölgelerin yüzde 70’inde sismik gerilim artıyor ve 2011-2015 yıllarında azami doruğa ulaşacak. Dünyamızın sismik konusunda  “Ateş Çemberi” olarak adlandırılan bölgesinin aktifliği tavan yapacak. Ateş Çemberi, volkanlardan ve tektonik yarıklardan oluşan Pasifik Okyanusu’ndan, Güney ve Kuzey Amerika’ya, Alaska’nın güney bölgelerine kadar uzanan, oradan da Japonya, Filipinler ve Endonezya’yı, Yeni Gine, Yeni Zelanda ve kuzey-batı Okyanusya bölgelerini çembere alan 40 bin kilometre uzunluğunda at nalı kemeri formunda bir çemberdir.

Bahsi edilen Ateş Çemberi’nin içinde dünyanın yüzde 80’ini oluşturan ortalama 1500 volkan yer almakta. Bu çemberde dünyanın en yıkıcı depremlerin ve tsunamilerin yüzde 70’i ve yıkımsal volkan patlamalarının yüzde 80’i bulunmakta. Büyüklüğü 7’den fazla olacak büyük şehirler arasında San Francisco, Los Angeles, Meksiko, Tokyo, Kyoto, Cakarta gibi şehirler yer alıyor.
 

Türkiye de aktif bölgede

Sismik konuda en aktif ikinci bölge Alp-Himalaya sismik bölgesidir. Bu bölge Avrupa’nın kuzey bölgeleri, Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya’yı kapsamakta. 2011-2015 yılları arasında Alp-Himalaya sismik bölgesinin yüzde 70’i faal hale gelecek ve doruğa ulaştığında buradaki depremlerin büyüklüğü 7’nin üzerinde olacaktır. Büyüklüğü 7 ve üzeri depremler İtalya, Yunanistan, Türkiye, Romanya, Kafkasya, İran, Kazakistan, Pakistan, Hindistan, Çin’de beklenmekte. Bunun dışında bu dönemde İtalya’nin en büyük volkanları olan Vezüv ve Etna’nın faal hale geçmesi de söz konusu.


Prof. Khalilov kimdir?

Uzun yıllar yer bilimleri alanında Rusya Bilimler Akademisi’nde görev yapmış Azeri bir bilim adamıdır. Halen Geochange Uluslararası Kurulu’nun başkanlığını yapan Khalilov, merkezi Avusturya’da bulunan Uluslararası Bilim Akademisi’nin de başkan yardımcılığını yürütmektedir. Khalilov aynı zamanda Ülkeler Deprem Kestirme Ağı (GNFE) Başkanlığını da yapmaktadır. Geochange Uluslararası Kurulu, dünyada meydana gelen fiziksel değişimleri araştırarak rapor hazırlayan bir kurumdur.