15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sonrası Adalet Bakanlığı, siyasi suçlardan tutuklu veya hükümlülerin ikinci bir emre kadar avukatları ile görüşmesini yasakladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada söz konusu yasağın siyasi tutuklulara uygulanacağı ve ikinci bir emre kadar süreceği söylendi.
Evrensel’den Cansu Pişkin’in haberine göre, Tutuklu Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHAD-FED) avukatları darbe girişiminin ardından Bursa E Tipi Kapalı cezaevinde bulunan müvekkilleri ile görüşmek istedi. TUHAD-FED avukatlarına cezaevi müdürlüğünce 'Adalet Bakanlığı tarafından ikinci bir emre kadar tutuklu ve hükümlü ziyareti yasaklanmıştır" cevabı verildi.
Duruma itiraz eden avukatlar cezaevi müdüründen yazılı emri istedi. Yazılı emrin UYAP'ta sorun yaşandığı ve kimseye sunulamayacağını söyleyen cezaevi yönetimi, avukatlara savcının sözlü talimatını uyguladıklarını beyan etti. Avukatların ısrarı üzerine yazılı emri sunamayan cezaevi müdürü Bakanlığı aradı. Bakanlık, adli mahkumlara ziyaret yasağını kaldırdığını ancak siyasi tutuklu veya hükümlülere yasağın devam edeceğini bildirdi.
Öte yandan cezaevi tarafından avukatlara verilen bilgide, Adalet Bakanlığı'nın kendilerine yolladığı talimatla siyasi tutukluların tahliye edilmemesini, edilse dahi güvenlik güçlerine bilgi verilmesini istediği söylendi. Cezaevi bu kararın özellikle 'paralel yapı' iddialarına ilişkin soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunan şüphelilere yönelik olduğunu ifade etti.
Avukatların verdiği bilgiye göre bazı siyasi tutuklu ve hükümlülerin telefonla görüş hakkının da ‘telefonların bozuk olduğu’ gerekçesiyle engellendiği öne sürüldü.
TUHAD-FED İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklamada, 15 Temmuz'dan önce de Silivri 9 Nolu'da ve Trabzon Cezaevi'nde siyasi hükümlülere yönelik haftada bir avukat görüş kısıtlaması olduğu belirtilerek cezaevlerine yönelik bu yasak uygulamanın derhal kaldırılması söylendi.
Açıklamada, “Kimler tarafından olursa olsun verilen talimatlar, uygulayıcıların işlemleri hak ihlaline neden oluyorsa biz bu hak ihlallerine yönelik yasal sürecin takipçisi olacağımızı duyuruyoruz. 15 temmuzdaki darbe girişimini de sonrasında yaşanan antidemokratik uygulamaları da kınıyor ve bu tür uygulamaların önüne geçilmesi için tek çözüm yolunun demokrasiyi güçlendirmek olduğunu belirtiyoruz” denildi.