Gündem

Yılmaz Özdil'den Muharrem İnce'ye "Şerefsiz oğlu şerefsiz" cevabı: Muhalefetteyken bile böyleyse, kazandığında neler olur siz düşünün

"Bugüne kadar aileme dil uzatacak kadar küçülen, buna yeltenecek kadar alçalan olmadı"

Yılmaz Özdil'den Muharrem İnce'ye "Şerefsiz oğlu şerefsiz" cevabı: Muhalefetteyken bile böyleyse, kazandığında neler olur siz düşünün

03 Temmuz 2018 13:04

T24 Haber Merkezi

Uluslararası basın kuruluşları ile bir araya gelen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturma ve bu kapsamda yapılan tutuklamalar hakkında konuştu. Soruşturma sürecinin Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilişkisi olmadığını söyleyen Bakan Tunç, "Soruşturma aşamasında iddialar savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçek lehte ya da aleyhte delilleriyle açıklığa kavuşacak ve sonuç kamuoyu tarafından şeffaf bir şekilde görülecektir. Tarafsız ve bağımsız Türk yargısına güvenmek gerekmektedir" dedi.

"Yargılama süreçlerine müdahale demokrasinin temel değerlerinden olan hukukun üstünlüğüne aykırıdır. Maalesef uluslararası toplumda yapılan bazı son açıklamalarda bu temel ilkenin göz ardı edildiğini üzülerek görüyoruz" diyen Bakan Tunç, "Türkiye’ye yönelik önyargılı ve çifte standartlı tutukları kesinlikle kabul etmiyoruz" dedi.

Anadolu Ajansı'nın yaptığı ve Bakan Tunç'un sosyal medya hesabından yapılan canlı yayın, soru-cevap kısmında yayını sonlandırdı. 

Adalet Bakanı Tunç, İstanbul’da uluslararası basın mensuplarıyla bir araya geldiği toplantıda konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik başlatılan "yolsuzluk" ve "terör" soruşturmaları hakkında 106 kişiden 51'inin tutuklandığı, 41 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verildiği, 14 şüphelinin ise halen yakalama işlemlerinin devam ettiği bilgisini verdi. 

Bakan Tunç'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Gözaltı işlemleri başladığı andan itibaren bazı çevreler dosyaların detayına vakıf olmadan deliller hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadan soruşturma makamını baskı altına almaya çalışarak adli soruşturmayı siyasi saiklerle yapılan bir soruşturma gibi göstermeye çalışmışlardır. Soruşturma ile ilgili olarak cumhurbaşkanımıza saygı sınırlarını aşan ithamlarda bulunmuşlardır. Adli soruşturmayı Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkilendirmeye çalışmışlardır. Sorumsuzca yapılan bu açıklamaları kesin bir dille reddediyoruz. Soruşturma tamamen bağımsız adli makamlar tarafından yürütülmektedir. Söz konusu iddialara vakıf olan soruşturma makamının bu iddialara vakıf olduktan sonra bir soruşturma başlatmaması düşünülemez.

"Soruşturma aşamasında iddialar savunma ve deliller değerlendirilecek ve soruşturmanın gizliliği ortadan kalktığında maddi gerçek lehte ya da aleyhte delilleriyle açıklığa kavuşacak ve sonuç kamuoyu tarafından şeffaf bir şekilde görülecektir. Tarafsız ve bağımsız Türk yargısına güvenmek gerekmektedir.

"Yargılama süreçlerine müdahale demokrasinin temel değerlerinden olan hukukun üstünlüğüne aykırıdır. Maalesef uluslararası toplumda yapılan bazı son açıklamalarda bu temel ilkenin göz ardı edildiğini üzülerek görüyoruz. Türkiye’ye yönelik önyargılı ve çifte standartlı tutukları kesinlikle kabul etmiyoruz.

Kaldı ki bu açıklamaların yapıldığı ülkelerde birçok siyasetçinin ve devlet yöneticisinin adli soruşturmalara ve kovuşturmalara tabi tutuldukları da hepinizin malumudur. Özellikle Avrupalı dostlarımızın bu konuda sağduyulu bir yaklaşım göstermeleri ülkemizin iç hukukuna saygının bir gereği olduğu gibi devam eden soruşturmanın sonucunun sorumlu bir tavırla beklenmesi en büyük temennimizdir."