Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, anayasa değişikliği teklifinin Meclis'teki oylamasının Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) götürmeye hazırlanan CHP’nin sonuç alamayacağı görüşünü savundu. Bozdağ, CHP’nin AYM’ye propaganda için başvuruda bulunacağını iddia etti. Bozdağ, "CHP Anayasa Mahkemesi’ne açacağı davaya sahte delil üretmek maksadıyla daha ilk günden başlayarak oylamalar gizliliğe riayet edilmeyerek yapılıyor diye itirazlarda bulunmuştur. Oylamalar gizli yapılmıştır. CHP Anayasa Mahkemesi’ne sahte delil üretmek için büyük bir çaba sarf etmiştir ama bu çaba boşa bir çabadır çünkü Anayasa Mahkemesi zaten oylamanın gizliliğini kendisi de tescil edecektir" dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, NTV’de canlı yayında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ, Anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini açıklayan CHP’ye tepki gösterdi. Bozdağ, şöyle dedi:
“CHP bu anayasa değişikliğine itirazını rejim değişikliği üzerine oturtuyor bunu Anayasa Mahkemesi’ne de bu açıdan da taşıyacağını ifade ediyor. İlk dört maddeyi değiştirdiğini ifade ediyor. Şunu çok açık söylemek de fayda görüyorum. Bu kocaman bir yalan, bir görüşten öte bilerek ve isteyerek yapılan büyük bir çarpıtma olduğunu ifade etmekte fayda görüyorum. Çünkü mevcut değişiklik teklifi devletin yönetim şekli olan Cumhuriyeti değiştirmiyor.”
"Taraf olan aksini iddia edebilir"
Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda hiç kimse Cumhuriyetin niteliklerinde doğrudan yada dolaylı bir değişiklik olduğunu iddia edemez, objektif kimse iddia edemez ama taraf olmuş kişi bunun aksini iddia edebilir. Aksine bu teklif Cumhuriyetin niteliklerinden olan demokratik devlet niteliğini hukuk devleti niteliğini güçlendirmektedir.”
"CHP’nin amacı propaganda"
CHP’nin AYM’ye başvurusunun propaganda amaçlı olduğunu savunan Bozdağ, şu görüşleri dile getirdi:
“Türkiye’nin bu Anayasa değişikliği ile rejimi kesinlikle değişmemekte sadece hükümet sistemine dair bir değişiklik öngörülüyor. CHP Anayasa Mahkemesi’ne bu meseleyi götürmek istiyor, götüreceği zaman elinde dayanak olması lazım, rejimle ilgili iddiaların dayanak oluşturmayacağını kendisi bizden çok çok daha iyi biliyor. Ama bunu halka dönük propagandada kullanmak için köpürtüyor ve Anayasa Mahkemesine taşıyor.”
"AYM tescil edecektir"
Adalet Bakanı Bozdağ, AKP'li vekillerin oylarını açık kullanmalarına ilişkin eleştirilere ise şu yanıtı verdi: ” Oyların kullanış şekline ilişkin ise CHP şekil yönüyle bir denetim malzemesi üretmeye çalıştı. Değişikliğin gerek tümünün oylanması gerek maddelerin oylanması, gerek birinci tur oylamalar, gerekse ikinci tur oylamaların tamamı gizlilik kuralına uygun bir biçimde yapılmıştır. Ancak CHP Anayasa Mahkemesi’ne açacağı davaya sahte delil üretmek maksadıyla daha ilk günden başlayarak oylamalar gizliliğe riayet edilmeyerek yapılıyor diye itirazlarda bulunmuştur. Oylamalar gizli yapılmıştır. CHP Anayasa Mahkemesi’ne sahte delil üretmek için büyük bir çaba sarf etmiştir ama bu çaba boşa bir çabadır çünkü Anayasa Mahkemesi zaten oylamanın gizliliğini kendisi de tescil edecektir, CHP’nin yaptığı bu kamera kayıtlarının tamamı esasında hukuka aykırıdır ama öte yandan da oylamanın gizliliği gösteren bir yönü vardır. O yüzden Anayasa Mahkemesi’nden bu yönde bir olumsuzluk çıkacağı kanaatinde değilim. Bu iddiadan öteye geçmeyen CHP’nin delil üretme gayretinden başka bir şey değildir.”
"Kağıt üzerinde olmasa da gönül bağlısıdır"
Partili Cumhurbaşkanlığı ile ilgili değerlendirmeler yapan Bozdağ, şöyle devam etti: “Partili Cumhurbaşkanlığı konusu Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ile ilgili eleştirilerin en önemli noktasını oluşturuyor bu sisteme dair. Cumhurbaşkanları bu güne kadar Türkiye’de gelmiş, geçmiş bütün Cumhurbaşkanları bir partinin kağıt üzerinde olmasa bile gönülden bağlısıdır. Rahmetli Süleyman Demirel, Doğru Yol Partisi’ni kurdu, iktidara taşıdı, genel başkan, başbakanken, Cumhurbaşkanı seçildi. O zaman Doğru Yol Partili Cumhurbaşkanı seçilince partisiyle ilişiği kesilir kesilmez bütün bağı koptu mu, kalbi, fikri bağı koptu mu? Merhum Turgut Özal, Anavatan Partisi’ni kurdu, iktidara taşıdı. Genel başkan, başbakanken, Cumhurbaşkanı seçildi. Söyleyebilir miyiz ‘Turgut Özal Partisizdir’ diye. Kağıt üzerinde partisiz ama fiilen Turgut Özal da partilidir. Anayasa Mahkemesi Başkanı Sayın Sezer de herkes bağımsız bir partiyle ilişiği yok dedi. Ama icraatlarına baktığımız zaman Sayın Sezer partili mi, değil mi? O da bir partinin gönülden destekçisi ve bunu uygulamalarında da gördük başka konuşmalarında da gördük.”