Gündem

Adalet Bakanı Bozdağ’ın masasındaki taslak: Evlilik yılına göre nafaka süresi planlandı

Yeni düzenlemenin geçmişe yönelik de uygulanması öngörülüyor

08 Şubat 2022 07:12

Adalet Bakanı Bozdağ’ın incelemeye aldığı nafaka düzenlemesinin detayları belli oldu. 2 yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, 5 ila 10 yıl arasındaki evliliklerde 12 yıl nafaka verilmesi planlanıyor. Süre sonunda nafaka alan eşin maddi olumsuzlukları devam ediyorsa ‘ara süre’ uygulanacak ve 2-3 yıl daha nafaka alabilecek.

AKP kurmaylarıyla bir toplantı yapması bekleniyor. Bozdağ’ın çalışmaların sonunda taslağı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunması planlanıyor. Hürriyet’ten Gizem Karakış’ın haberine göre, taslağın ana hatları şöyle:

*Düzenleme ile “nafaka ödeme süresine üst sınır konulması” ve “evlilik süresine göre nafaka ödenmesi” sağlanacak.

*2 yılın altındaki evliliklerde 5 yıl, 5 ila 10 yıl arasındaki evliliklerde 12 yıl, 15 yılın üzerindeki evliliklerde evlilik süresi dikkate alınarak nafaka verilmesi planlanıyor.

*Süre sınırında takdirin tarafların durumuna göre hâkimde olacağı belirtiliyor. Hâkim, nafakayla ilgili karar verirken, ‘eşlerin iş ve gelir durumunu’ dikkate alacak.

Geçmişe yönelik uygulanma

Yeni düzenlemenin geçmişe yönelik de uygulanması öngörülüyor. Uygulamada “ara süre formülü” üzerinde duruluyor. Buna göre boşanma ile birlikte kadınların gelir durumu, iş imkânı olmaması ve yeniden evlenmemesi durumunda bağlanan nafaka süresinin bitmesinin ardından 2 ya da 3 yıl gibi bir geçiş süreci planlanıyor.

Ara sürenin dolmasının ardından ise Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın devreye girmesi, kadının nafaka alma ihtiyacının devam etmesi durumunda belirli bir maaş ödenmesi hususu değerlendiriliyor.

“Önceki kararlar kendiliğinden kalkmaz”

Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel, düzenlemenin geriye doğru yürümesiyle ilgili olarak, “Yasa değişimi halinde nafakalara ilişkin önceki mahkeme kararları kendiliğinden ortadan kalkmayacaktır. Her dosya kendine özeldir ve ayrı bir inceleme gerektirir. Önemli olan hâkimin takdir yetkisinin sınırlandırılmamasıdır” dedi.