Gündem

Adalet Akademisini sarsan istifa

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Birsen Karakaş, aldığı tehdit ve şantajlardan dolayı görevinden ayrıldı.

13 Kasım 2008 02:00

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Birsen Karakaş, aldığı tehdit ve şantajlardan dolayı görevinden ayrıldı.

Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Birsen Karakaş, görevinden ayrıldı. Karakaş, yayımladığı veda mesajında, 27 Ocak 2006'dan itibaren, kendi iradesiyle talip olduğu ve bu tarihten itibaren yürüttüğü Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığından bugün yine ''kendi iradesiyle'' ayrıldığını kaydetti.

Birsen Karakaş, bu sürede, hakim ve savcı adaylarını, ''hukukun üstünlüğüne inanan, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, yargı yetkisinin Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağını, hakimlerin görevlerinde bağımsız olduklarını, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm vermeleri gerektiğini, hiçbir organ, makam, merci veya kişi/kişilerin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremeyeceğini, buna imkan tanımamalarını, hakimlerin önce kendilerine karşı dürüst olmaları gerektiğini, bağımsızlığın da keyfilik olmadığını'' hatırlatarak yapılan eğitim çalışmalarına katkıda bulunmanın huzur ve mutluluğunu taşıdığını ifade etti.

'Tehdit, şantaj, hakaretlere maruz kaldım’

Türkiye Adalet Akademisinin kuruluş amaçlarındaki hükümlere sahip çıkarak, bağımsız bir akademi yaratmaya çalıştığını belirten Karakaş, şöyle devam etti:

''Zaman içinde oluşan deneyim ve bilgilerimle, hâkim/savcı eğitiminin 4954 Sayılı Kanun ile istenen düzeye ulaşamayacağını, bağımsız üst organları ile yeni bir yapılanmanın gerekli olduğunu, Akademi Başkanının yetkilerinin sınırlı olduğunu, Türkiye Adalet Akademisi hakim/savcı eğitimi için kurulmuş tek kurum olmasına rağmen başka kurumlar tarafından da hakim eğitimine yönelik seminer, sempozyumlar yapıldığını, katılımcı hakim/savcılara izin verildiğini, Akademinin yetkili kurullarında; Akademinin eski Eğitim Merkezi Müdürlüğü görüntüsünden kurtulması ile akademik hüviyete kavuşması savunulmuş ise de teoride düşüncenin gerçekleştirilmesine katkıda bulunulmadığını belirledim.

Görevde olduğum 2 yıl 10 aylık sürenin 2 yıl 7 ayında tehdit, şantaj ve hakaretlere maruz kaldım. Sayın Adalet Bakanlarına, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına müteaddit müracaatlarım oldu. Sahte isim, imza hatta imzasız mektuplar ile Akademi çalışamaz hale getirilmek için uğraşıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bu hususlardaki şikayetlerimizi sonuçlandırmakta yavaş kaldı.''

'Onur ve gururumuz korkup geri çekilmeye imkân vermedi’

Bu süreçte, kim olduklarını bilmediği kişilerin bu hareketlerinin artarak devam ettiğini bildiren Karakaş, şunları kaydetti:
''Onur ve gururumuz, korkup geri çekilmeye imkan vermediğinden, tüm zamanımı, çoğu zaman hafta sonlarımı da Akademiye hasrederek iyi ve kötü olan her konu ile uğraşarak, alnımızın akı ile bugüne kadar geldim.

Yapmak istediklerim, engellemeler ve 4954 sayılı kanun hükümlerini dikkate alarak, çok sevdiğim ve emek verdiğim bu kurumda, kısa vadede köklü bir değişikliğin oluşamayacağı kanaatindeyim.

Bu nedenle; bu oluşum karşısında, geri kalan görev süresi içinde istediğim başarıyı yakalayamayacağımı anladım. Akademi için yapılacak çalışmalarda bilgi ve deneyimlerimi ilgililerin istifadesine sunmaya hazır olduğumu da belirtirim.

Gerek eğitim, gerekse fiziki ve mali koşulların oluşturulmasında ilk günden itibaren yaptığım tespitleri ve söylediklerimi yapmanın, yetiştirdiklerimden güvenli olmanın gururunu duymaktayım.''

Şahin: Mesai arkadaşlarıyla bir sorunu vardı

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye Adalet Akademisi Başkanı Birsen Karakaş'ın mesai arkadaşlarıyla sorunu olduğunu belirterek, bu nedenle istifa etmiş olabileceğini söyledi.

TBMM'de, gazetecilerin Karakaş'ın istifasıyla ilgili sorularını yanıtlayan Şahin, ''Ben de yeni öğrendim'' dedi. Şahin, ''Karakaş'ın istifa mektubu alışıldık bir açıklama değil'' denilmesi üzerine, iki kez Akademinin Genel Kurul toplantısına katıldığını ifade ederek, Adalet Bakanı olarak Genel Kurul üyesi olduğunu hatırlattı.

Birsen Karakaş'ın, ilk katıldığı toplantıda, birlikte çalıştığı arkadaşlarından şikayetçi olduğunu anlatan Şahin, şunları kaydetti:

''Özellikle başkan yardımcısı arkadaşlarının kendisine karşı olumsuz davranışlar içerisinde olduğunu ileri sürmüş ve genel kuruldan bu konuda tedbir almasını veya işlem yapmasını istemişti. Ancak, gündemimizde böyle bir konu olmadığı için, genel kurulda bunları konuşamamıştık. Oradan biliyorum ki kendisinin birlikte çalıştığı mesai arkadaşlarıyla bir sorunu vardı. Sanıyorum bu sorunun sonucunda istifa etmiş olmalı. Ama kendisi Yargıtay üyesidir. Yargıtay'daki görevine geri dönecektir. Şu ana kadar yapmış olduğu çalışmalar ve katkılar için kendisine teşekkür ediyorum.''

Şahin, ''Size bilgi verdi mi?'' sorusuna karşılık, ''Hayır. Tabii bana anlattı. Bir-iki defa bana geldi. Bazı arkadaşlarından şikayetçi olduğunu söyledi. Hatta bana, 'Bir takım imzasız, sağa, sola mektuplar yazılıyor. Benim, üniversiteye verdiğim bir tez var. Bunun başka yerden çalıntı olduğuna dair sağa sola imzasız ihbarlarda bulunuluyor. Bunu yakınımdaki arkadaşların yaptığını sanıyorum' dedi. Ben de 'bunu ispat etmek kolay değil. Kaldı ki benim de bu konuda yapabileceğim bir şey yok, ama siz ispat edebilirseniz yargı yoluna başvurabilirsiniz' demiştim. Aramızda böyle bir konuşma geçmişti'' diye konuştu.

Bir gazetecinin ''Tehdit ve şantajların merkezini Adalet Bakanlığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı olarak nitelendiriyor. Mesai arkadaşlarıysa, bu adreslerin gösterilmesinin sebebi ne?'' sorusuna karşılık Şahin, ''Bilemiyorum, bunu kendisine sorun'' karşılığını verdi.

Şahin, terörle mücadelede alınması gereken önlemler konusunda çalışmanın tamamlanıp tamamlanmadığı sorusuna karşılık da ''Çalışma bitti. Ama ben de onu Terörle Mücadele Yüksek Kurulu toplantısında görüşmeden, değerlendirmeden, Sayın Başbakan ve ilgili bakan arkadaşlarımla, hatta Bakanlar Kurulunda konuşmadan açıklayamam'' dedi. (Milliyet)