Yaşam

Adalar halkından üç şikâyet: Fayton, akülü bisiklet karmaşası ve günübirlikçi ziyaretçi

"Adalar’daki güzelliğin gelecek kuşaklara devredilmesi için yerel yönetimlere büyük iş düşüyor"

05 Eylül 2017 12:05

Tarih boyunca ‘Evliya adaları, Keşiş adaları, Ruh adaları, Cin adaları, Halka adaları, Prens adaları, Kızıl adalar’ gibi pek çok isme sahip olan, İstanbul’un Marmara Denizi’ndeki turistik ilçesi Adalar halkı günübirlikçi, fayton ve akülü bisiklet karmaşasından şikâyetçi.

Adalarda bulunan Anadolu Kulübü Müdürü Cemalettin Şerefliler, “Biz kulüp olduğumuz için bozulmadan kalabildik, çölde vaha olduk. Ama kapıdan çıkınca ayrı bir dünya. Adalar’daki güzelliğin gelecek kuşaklara devredilmesi için yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Merkezi yönetimin desteği de şart” dedi.

Hürriyet gazetesinden Gülden Aydın’ın haberi şöyle:

Büyükada İskelesi’nden karaya ayak basmamızla birlikte bir hengamenin içinde kalıyoruz. Birkaç dakika sonra saat kulesinin dibinde öbeklenen binlerce günübirlikçinin arasında kayboluyoruz. Sokak içlerinde, kaldırımlarda adım atacak yer yok. Akülü-aküsüz bisikletliler hız ve giriş yasağı dinlemiyor. Ana rotalarda birkaç saniyede bir fayton, akülü-aküsüz bisiklet geçiyor. Yayalar her an ezilme riskiyle karşı karşıya.

"E-5 gibi, trafik komisyonu şart"

Büyükada, Kınalıada Platformu Kurucusu ve Sözcüsü Nurhan Çetinkaya’nın söylediği gibi E-5 olmuş. Konuştuğumuz her bir ada sakini söz birliği etmişçesine “Günübirlikçi kotası olmalı. Fayton ve akülü-aküsüz bisiklet karmaşasına karşı bir an önce trafik komisyonu kurulmalı” diyor.

“Mülteci gibi dolduruyorlar”

Nurhan Çetinkaya, “Adalarda fayton, bisiklet ve akülü bisikleti denetleyecek bir trafik komisyonu şart” görüşünde. Adalar Belediyesi’nin plaka verdiği akülü bisikletlerden bazı evlerde dört tane olduğunu, çok hızlı kullanılması nedeniyle kazalara yol açtığını, bu nedenle yeni Emniyet Müdürü Murat Bingöl’ün çarşıya girmelerini yasakladığını anlatıyor: “Faytonlar çok sık kaza yapıyor, ölümler oluyor. Adalar kendi haline bırakıldı maalesef" dedi.

By Club Bisiklet Kiralama’nın sahibi Mehmet Ali Dursun, “En işlek olan, Kartal’dan gelen motorlar. Mülteci gibi dolduruyorlar günübirlikçileri. Denetleyen yok” diyor.

“Dev bir AVM olduk”

Osmanlı döneminde İngiliz Yat Kulübü olan ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında Atatürk’ün talimatıyla kurulan Anadolu Kulübü’ne gidiyoruz. Bahçesinden içeri girdiğimiz anda dışarıdaki yorucu kalabalık ve gürültü bitiyor. Anadolu Kulübü Müdürü Cemalettin Şerefliler, “Biz kulüp olduğumuz için bozulmadan kalabildik, çölde vaha olduk. Ama kapıdan çıkınca ayrı bir dünya. Adalar’daki güzelliğin gelecek kuşaklara devredilmesi için yerel yönetimlere büyük iş düşüyor. Merkezi yönetimin desteği de şart” diyor.

Çınar Butik Otel’in sahibi Orhan Bozkurt, Sultanahmet’te turizm bittiği için Büyükada’ya gelmiş. Kırbaç ve nal seslerinin yankılandığı sokağı işaret ediyor: “İstanbul’un yanı başındayız ama elitini çekemiyoruz, dev bir AVM olduk. Kalite talebi düşük olunca arz da ona göre şekilleniyor.”

Heybeli’de ‘akülü’ sorunu

Büyükada’nın yanı başındaki Heybeliada sükuneti ise şaşırtıyor. Nedenini ada sakinleri madde madde özetliyor: Günübirlikçiler için restoran ve plaj gibi işletme yeterince yok. Faytona koşulan atlar, daha az çalıştırılıyor. Adalılar, bu durum sayesinde atların ömrünün nispeten uzun olduğunu söylüyor. Ama akülü bisiklet sorunu burada da mevcut.

Emekli öğretmen-emlakçı Hıdır Uvaçin, 2009-2014 yılları arasında başkan vekilliğini yaptığı CHP’li Belediye Başkanı Mustafa Farsakoğlu zamanında Adalar’ın ‘Yavaş Şehir’ statüsüne girmesi için başvurduklarını anlatıyor: “O dönem sona erdi. Bugün fayton, akülü-aküsüz bisiklet terörü var. Büyükada’ya ticari bisiklet ruhsatı verdik, hata ettik.”

Kınalıadalı işletmeci Mari Parsehyan, geçmiş yılları özlemle anıyor: “Geçmişi, bakirliğini özlüyorum. Her akşam kumsalda ateşler yakılır, gitarlar çalınırdı. Şimdi kalabalıktan kaçmak için hafta sonları İstanbul’a gidiyor ya da tekneyle denize açılıyoruz.”

“Bizi gözden çıkardılar”

Burgazlı faytoncu Meftun Çetin, “At çelikten kuvvetli, pamuktan narindir. Atlar hariç, bir faytonun sahibine maliyeti ahır, plaka ve hatla birlikte 120 bin TL. Ayrıca atları iyi beslemek zorundayız Yoksa çalışamazlar. Faytonlarla ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi ne de Adalar Belediyesi ilgileniyor. Vergi alınıyor ama yedi yıldır tescilleri, kontrolleri yapılmıyor. Bu da ‘Sizi gözden çıkardık’ demek. Türkiye’de yeterince at yok. Tayları da kasaplar için kesiyorlar. Adalardaki atlar sanıldığı gibi ölmüyor. Herkes para kazanıp evini geçindirme, atlarına bakma derdinde. Her bir faytondan 10 aile sebepleniyor. Kim ekmeğinden olmak ister” dedi.

Ruhsatsız ve kuralsız

Adalar’daki toplam 22 bisikletçide 1500 kiralık bisiklet bulunuyor. 5 bin ruhsatlı akülü bisikletin yanı sıra bir kısmı nakliyecilikte kullanılan 3 bin 500 ruhsatsız akülü bisiklet olduğu tahmin ediliyor. Akülü bisikletler, dört yıl önce belediye tarafından yaşlı ve engellilerin kullanımı için ruhsatlandırılmaya başlandı. Şimdi nakliye ve taksi olarak da kullanılıyor. Bazı evlerde akülü bisiklet sayısı dört. Adalarda akülü bisiklet kullanan çocuklara çok sık rastlanıyor.

100 bin günübirlikçi

Adalar’da kayıtlı seçmen sayısı 14 bin 500. Gelen günübirlikçi sayısı, yaz tarifeli İDO, Mavi Marmara, Tur Yol, Prens Tur ve Şehir Hatları vapurlarının sefer ve ortalama yolcu sayısı esas alınarak hesaplandı. Buna göre Adalar’a günlük gelen yolcu sayısı yaklaşık 100 bin. Adalar’ın yaz nüfusu ise 160 bine çıkıyor.